İdlib'de telsiz dinliyor, sivil ve muhalifleri bombardımana karşı uyarıyor

Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera kentinde, 2011 yılının Mart ayında, daha fazla özgürlük ve demokrasi isteyenler, sokağa çıktı. Ancak rejim güçleri, göstericilerin bu isteğine silahla karşılık verdi. Rejim karşıtı gösterilerde kan akması ile oluşan öfke seli, bir anda tüm Suriye'ye yayıldı. Suriye ordusunun yayılan gösterileri bastırmak için silah kullanmaya devam etmesiyle rejim karşıtları da silahlanarak, iç savaşı başlattı. Yıllardır devam eden ve milyonlarca insanın göç etmek zorunda kaldığı iç savaşta, Rusya ve İran desteğiyle rejim, son yıllarda muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri geri almaya başladı. Milyonlarca insan gibi yerinden edilen İdlib'in Serakib ilçesinde çiftçilik yapan Ebu Ömer, muhaliflerin ve sivillerin üzerinde her türlü baskıyı uygulayan rejimle başa çıkabilmek için yöntem geliştirdi. Rejimin bombardımanından kaçarak İdlib'e yerleşen Ömer, burada daha önce meraklısı olduğu telsiz dinleme işini geliştirerek, Rus ve rejim uçaklarının telsizini dinlemeye başladı.

'UÇAKLAR GELİYOR, KAÇIN'

6 yıl önce kurduğu düzeneklerle Rusya ve Esad rejimi uçaklarının telsiz kodlarını çözen Ebu Ömer, bütün zamanını telsiz başında geçiriyor. Yıllardır aralıksız dinlediği için Rusça kelimeleri öğrenen Ömer, uçakların hangi yönden gelip, nereyi bombalayacağını, pilotların kullandığı kodlarla belirlemeye başladı. Son zamanlarda, telsiz başından ayrılmayan Ebu Ömer, telsiz dinleyen sivillere 'Uçaklar geliyor, kaçın' ,'Bombardıman başlıyor, güvenli yerlere sığının' diye anonslar yapıyor. Ömer, savaş uçaklarının, muhaliflerin bulunduğu bölgelere yönelmesi durumunda ise 'Uçaklar geliyor. Allah'a sığının kardeşlerim. Kendinizi koruyun. Zafer sizlerin olacak' diye moral veren sözlerle telsizden sesleniyor. Ömer, ayrıca bombardımanlarda 2 kardeşini kaybetti.

'KIZIM EVİMİZİ HATIRLAMAK İÇİN BİR AVUÇ TOPRAK ALDI'

2014 yılından bu yana görevinin, sivilleri, savaş uçaklarının tehlikesi konusunda uyarmak olduğunu söyleyen, 3 çocuk babası Ebu Ömer, "Uçak şehirlere bomba attığında, ambulansları ve sivil savunmayı patlama mahalline yönlendirmek bizim işimiz. Bombalar yangına neden olursa yangınları söndürmek için yetkili araçlara mesajlar göndeririz. Bir ateşkes söz konusu olduğunda bile uçaklar gökyüzünden ayrılmadığını duyuyoruz. Çünkü Rusya ve Esad rejimi aldatıcı. Uçaklar, hep masum insanları vuruyor. Attıkları bombalar hep sivilleri hedef alıyor. Yaşadığım yer olan Serakib'den ayrılırken, küçük kızım yere eğilip bir avuç toprak aldı. Toprağı önce kokladı sonra cebine koydu. Evini her zaman hatırlayabilmesi için bunu yaptığını söyledi. Allah'tan tek isteğimiz, şehrimize tekrar dönebilmek. Ne olursa olsun, isterlerse bizi bombalasınlar bir gün yine topraklarımıza gideceğiz. Bu zalimlik bir gün son bulacak" dedi.