İddianame sanıkları sıktı
Dünkü duruşmada bazı sanıkların iddianame okunurken uyukladığı görüldü
İddianame okunurken bazı sanıklar “yalan, yalan” diye bağırdı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün tarafından salondan atıldı. Bazı sanıkların iddianame okunurken uyukladığı görüldü.
Ergenekon davasının 4’üncü duruşması, önceki gün 75’inci sayfasında kalınan iddianamenin okunmasıyla devam etti. İddianame okunurken Mahkeme Başkanı savcıya tepki gösteren sanıkları uyardı.
F tipi savcı
Savcıya en sert tepki ise İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’ten geldi. Söz alan Perinçek şöyle konuştu: “1960’da Yassı Ada davasında Cumhurbaşkanı başbakan bakanlar kurulu 400’ün üzerinde sanık yargılandı ve iddianame 312 sayfaydı. 312 sayfada 10 yıllık iktidar yargılandı. 12 Eylül döneminin MHP davasında ise 800 sanık vardı. İddianame 600 sayfaydı. 12 Mart, 12 Eylül davalarında, Türkiye’de ne zaman darbe olsa ben hepsinde yargılandım. Ancak bu iddianame 2455 sayfa ve görevin kötüye kullanılmasıdır. Aylarca iddianame okunacak, dava uzatılacak. Sonra da ek iddianame gelecek. En az bin sayfa da Tolon Paşalar’ın iddianamesi olacak. Serdar Adil Saçan’in iddianamesi gelecek bin sayfa da o. Böyle hukuk olmaz. İnsanlara haksızlık yapılıyor. Bazı telefon konuşmaları iddianamede 16 yerde tekrar ediliyor. Başka bir iddia 9 yerde geçiyor. Bunlar çıkartılarak kısaltılabilir. Dava dosyalarındaki bazı belgeler uydurma, sahtekarlıkla konmuş. Veli Küçük’e mektup yazmışım altına da arzederim demişim. Yalan söylüyor. Buna çözüm bulmak zorundasınız. Bu savcılar C savcısı değil, F savcısıdır. Fethullah Gülen’in savcılarıdır.”
Perinçek’in konuşması salonda alkışlandı. Mahkeme Başkanı bunun üzerine devreye girdi. “Bu mahkemenin kuralları var, herkes uysun hepinizi dışarı atarım” dedi.
Öztürk salondan atıldı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in iddianamenin, “Ergenekon örgütünün TSK içine sızması” iddialarına ilişkin bölümünü okuduğu sırada, tutuklu sanık Öztürk oturduğu yerden müdahale ederek bağırdı. Öztürk Başkan Şengün’ün talimatıyla jandarmalar tarafından salondan çıkartıldı. Öztürk yeniden salona alındığında ise “TSK’da görevliyken yaptığım faaliyetler bile terörist faaliyeti gibi gösterilmiş. Bunun iddianameden çıkartılmasını istiyorum” dedi.
Sahte rapor çıkartılsın
Sanıklardan Semih Tufan Gülaltay, iddianamede Mesut Yılmaz’ı öldürmesi karşılığında 250 bin dolar alacağına dair bir MİT raporu olduğunu belirterek “Bu raporun sahte olduğu MİT tarafından açıklandı. Bu nedenle iddianameden çıkartılmasını istiyorum” dedi.
Ertekin fenalaştı
Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın iddianameyi okurken, tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin’in avukatı Taner Uzun, müvekkilinin rahatsızlandığını belirterek, sağlık kontrolünden geçirilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, bina önünde doktor ve ambulansın bulunduğunu hatırlatarak, sanıkların istenildiği zaman sağlık kontrolünden geçirilebileceğini bildirdi. Duruşma salonundan çıkan Ertekin’in avukatı Uzun, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, müvekkilinin önceki akşam yüksek tansiyon ve göğüs sıkışması şikayetiyle Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi.
Sigara molası
Duruşma devam ederken bazı tutuksuz sanıkların sıkıldıkları gözlendi. İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu birara oturduğu sanık sandalyesinden kalkarak gazetecilerin yanına geldi. Alemdaroğlu izleyiciler arasındaki arkadaşlarıyla konuştu. Bazı izleyicilerin de uyudukları gözlendi. Sanık avukatları da sık sık dışarı çıkarak sigara içtiler. Duruşmanın 4. oturumu iddianamenin 123 sayfasının okunmasıyla bitti.
7 aylık sanık yakını
Tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız’ın eşi Filiz Yıldız, 7 aylık oğlu Belya Arda Yıldız ve 13 yaşındaki kızı Ayşe Yıldız’la birlikte duruşmaya gelenler arasındaydı. Anne Yıldız “Eşim tutuklandıktan sonra 20 günlük hamile olduğumu öğrendim. Çocuğumu babasına ilk kez 40 günlükken getirdim. Ona Belya ismini verdik çünkü, Hızır Aleyhisselam’ın gerçek adı Belya’ymış. Oğlumuz da hayatımıza babası tutukluyken Hızır gibi yetişti” dedi.
Alemdaroğlu artık karakola gitmeyecek
Mahkeme duruşmayı Cumhuriyet bayramı nedeniyle perşembe gününe erteledi. Mahkemenin 4’üncü duruşmada verdiği ara kararlar ise şöyle: Alemdaroğlu’nun 15 günde bir karakola gidip imza atmasını öngören adli kontrol uygulaması kaldırıldı. Ancak yurtdışı yasağı devam edecek. Sanık avukatlarının talebi üzerine savcıların kullandığı bilgisayarlardan UYAP veya internet bağlantısı varsa kapatılmasına da karar verdi.