İddianame net: Balyoz FETÖ kumpasıdır
TSK’da FETÖ’cü olmayan subayların tasfiyesi için açıldığı öne sürülen kumpas davalarından ‘Balyoz’un savcılarından Savaş Kırbaş hakkında üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. Kırbaş’ın ByLock kullandığı belirlendi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’yle iltisaklı hakim-savcılara yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 20 Ağustos’ta tutuklanan ve 24 Ağustos 2016’da da meslekten ihraç edilen eski savcı Savaş Kırbaş hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Bir merkezde hazırlandı
‘Balyoz Planı’ davası olarak bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli rütbeli askerlerin yargılandığı davanın duruşma savcılarından olan Savaş Kırbaş hakkında hazırlanan iddianamede, mahkeme başkanı ve üyeler ile savcıların birçok hukuka aykırı işlem yaparak hak ihlallerine neden oldukları anlatıldı. Bu kişiler hakkında da soruşturma açıldığı hatırlatılan iddianamede, Balyoz Planı davasının, FETÖ’nün yargı içindeki mensupları aracılığıyla ortak bir merkezde hazırlanan kumpas davası olduğu ve Kırbaş’ın da bu yapı içerisinde hareket ettiği savunuldu. İddianamede, şüpheli Kırbaş’ın FETÖ’nün şifreli mesajlaşma programı olan ByLock’u 2014 yılından kullandığına dikkat çekildi. İddianamede, Balyoz soruşturmasında ve dava aşamasında yapıldığı belirtilen usulsüzlükler de şöyle anlatıldı:
5 No’lu hard disk
- Mehmet Baransu’nun kapatılan özel yetkili savcılığa teslim ettiği 19 CD, bilirkişi incelemesi yapılması için TÜBİTAK görevlisi Hayrettin Bahşi’ye, görevlendirme yapılmasından beş gün önce teslim edildi.
- Donanma Komutanlığında yapılan aramada bulunan ve soruşturmaya esas alınan 5 numaralı hard disk, bilirkişi incelemesine gönderilmedi.
- Yasal görevleri olan maddi gerçeğin ortaya çıkması için sanıklar lehine delillerin toplanması ve adil yargılanma konusundaki talepler karşısında kayıtsız kalındı.
- Savunma tarafından üniversiteler, bilirkişiler ve adli bilişim uzmanlarına yaptırılan incelemelerde, gerek CD’lerde, gerekse 5 numaralı hard diskte delil bütünlüğü olmadığını gösteren sahtelik izleri ve çelişkiler tespit edilmesine rağmen, savunma hakkını ihlal ederek soruşturma aşamasında herhangi bir işlem yapılmadı.
- Yargılama süresince bu talepler konusunda ısrarla olumsuz görüş bildirildi. Sanıklar lehine delillerin zamanında toplanmaması nedeniyle masum insanların özgürlüklerinden mahrum bırakılmalarına neden olundu.
HSYK raporu: Vatana ihanet
Şikayet üzerine HSYK 3. Dairesi’nin hazırladığı raporda iddianamede yer aldı: “Söz konusu davanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında, birçok general, amiral ve subayın hürriyetlerinin kısıtlanmasına, terfilerinin engellenmesine çalıştıkları, kurumlardan ayrılmalarına sebebiyet verdikleri, sahte belgeleri delil olarak kabul etmek, evvelce mevcut olmayan delilleri ortaya çıkarmak, gerçek delilleri gizlemek ve gerçek failleri serbest bırakmak suretiyle bilerek ve isteyerek teröristlere ve vatan hainlerine yardım ettikleri, iftira attıkları, sahte deliller oluşturdukları, ölüme sebebiyet verdikleri, masumiyet karinesini ihlal ettikleri ve vatana ihanet ettikleri.”