‘İdam cezasında evrensel hukuka inanıyoruz’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandum sonucunu VATAN’a değerlendirdi: Yüksek Seçim Kurulu, yasaya göre değil talimatla karar verdi. Biz uğraşacağız ama sonuç değişir mi bilmiyorum. İdam cezası konusunda maceraya gerek yok...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’ın ertesi günü, referandum sandığından çıkan sonucu, YSK’nın kararı sonrası ortaya çıkan tartışmaları, bundan sonrasını ve gündemdeki idam cezası konusuyla ilgili görüşlerini VATAN ve Milliyet’e anlattı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
YSK kararı yasaya aykırı
- Yüksek Seçim Kurulu yasalara aykırı karar verdi. Yasa maddesi çok açık ve çok net. Bu kabul edilemez. Mutlaka düzeltilmesi lâzım. Düzeltir mi, siyasi otoriteden alacağı talimata bağlı olarak değişir bu. Bendeki izlenim o. Nedeni de şu. Gazeteciler soruyorlar, verdiği yanıt ilginç YSK Başkanı’nın; “Öyle gerekiyordu” diyor. Ne demek öyle gerekiyordu? Gereken şeyi yasalar söylemiş, yasalara göre karar vermek zorundasınız. “Gerekiyordu” ifadesi, bir başka otoriteden talimat aldığı izlenimini dahi değil, gerçeğini ortaya çıkartıyor.
- Sonuç olarak itirazlar da YSK’ya geliyor, bunu biliyoruz ama gerçekleri kamuoyuyla paylaşmamız lâzım. Hukukçu arkadaşlarımız tümü üzerinde değerlendirme yapıyorlar. Nereye ne kadar başvurulacak, bunun üzerinde çalışıyorlar şu anda. Bir hukuki karar verilmiş olacak, biz üzerinde olabildiğince durmaya çalışacağız.
O pusulalar sonucu etkiledi
- Mühürsüz pusula ve zarflar konusu daha çok Doğu ve Güneydoğu’da kullanılan oylarda söz konusu. Zaten orada sayım başladıktan sonra Ak Parti’nin şikayeti üzerine buraya yansıyor ve orada öyle bir karar çıkıyor. Bakıldığında sonuçları kesinlikle etkileyen bir boyutta.
- Cumhurbaşkanı “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyor. Üsküdar’ı falan bilmiyorum ama bir gerçek var; Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir. Anayasa değişikliği artık toplumsal uzlaşmayı sağlayan bir belge olmaktan çıkmıştır. Toplumda derin bir yarılma vardır, bu da hepimizin bildiği bir gerçektir. Sorun düşünülenden çok daha derinlerdedir.
- Sonuca ilişkin samimi düşüncemi sorarsanız; biz artı bekliyorduk, hayır çıkmasını bekliyorduk. Demokrasiye sahip çıkma güdüsü çok egemendi. Sahip çıkılmalı zaten. Meydanlarda da söylendi. Alınan oy da bunu gösteriyor ama YSK burada kimsenin tahmin edemediği anlaşılmaz bir garipliğe imza attı. Üstelik maç devam ederken kuralları değiştirerek yaptı bunu. Kesinlikle sonucu etkiledi ve bu referandumun meşruiyetinin tartışılmasına yol açıyor. Şu anda bu referandum meşru değil, meşruiyeti tartışmalı bir referandum.
- Hayır oylarının oranı kampanyanın da başarısı, kullanılan dilin de başarısı. Ve daha önemlisi bana göre demokrasiye sahip çıkan çok geniş bir kitle var. Bu kitlenin başarısı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemin en sıcak başlıklarından biri olan idam cezasının yeniden getirilmesi konusundaki soruya ise sözcüklerini seçerek cevap verdi.
İdam cezası yorumu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kılıçdaroğlu da idamın geri getirilmesine tamam diyeceğini söylemişti” sözleri için “Ben öyle bir şey hatırlamıyorum ama o nereden hatırlıyor, bilmiyorum” diyen Ana Muhalefet Lideri sözlerini şöyle tamamladı:
- Biz evrensel hukukun gereğine inanırız ve onun yapılması gerektiğini düşünürüz. Türkiye Cumhuriyeti yeni maceralara falan sürüklenmemeli. İstiyorlarsa getirsinler, çoğunlukları var. Götürsünler referanduma. Yeni düşüncelere, arzulara belki ihtiyaçları vardır. Yapıyorlarsa götürsünler referanduma.
Binali Bey 2019’a kadar koltuğuna sahip çıksın!
- Bugünden 2019’a kadar olan süreç gergin atmosferde mi geçer, normal atmosferde mi geçer onu bilemiyorum. Bunun kararını verecek olan siyasi iktidarın kendisi.
- Binali Bey’in konuşması gerekirken neden Sayın Erdoğan konuşuyor onu anlamakta da gerçekten zorluk çekiyorum. Neden? Konuşması gereken kişi var, belli, bu ülkenin başbakanı. Varsa bir şey çıkar konuşur, beklentiler varsa anlatır, yanlışlar varsa çıkar söyler. Bunların dışında başka bir kişi konuşuyor, neden, niçin? Binali Bey 2019’a kadar koltuğuna sahip çıksın. Yasaların kendisine verdiği bir hakkı başkasına kullandırtmasın.