'İçki düzenlemesi yapılmasa...'
Başbakan Erdoğan'ın davet ettiği Gezi heyetinden dikkat çeken soru
Erdoğan, Gezi Parkı heyetine, parka yapılması düşünülen Topçu Kışlası’nın referandumla İstanbul halkına sorulabileceğini söyledi. 4.5 saatlik toplantıyı anlatan Genel Başkan Yardımcısı Çelik de “Bu insanların sesi duyuldu. Bu görüşmeden sonra gençlerin orayı boşaltacaklarını düşünüyorum” dedi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı heyeti ile yaptığı görüşmede, “Gezi Parkı’na yönelik projenin İstanbul halkına sorulabileceği ve İstanbul’da referandum yapılabileceği” teklifini sunduğunu bildirdi. “Bu insanların sesi duyulmuştur” diyen Çelik, “Böyle bir görüşme olduktan sonra ben Gezi Parkı’ndaki gençlerin orayı boşaltacaklarını düşünüyorum” dedi.
'GÖRÜŞMEYE HAZIRIM'
Yeni Şafak'ın haberine göre, Başbakan Erdoğan'ı kendilerine samimi eylemcilere diyalog kapısının açık olduğunu dile getiren heyet üyesi, 'orada herhangi bir provokatif girişim olmayacağının garantisini verin, görüşmeye, gelmeye hazırım' dedi. Erdoğan'ın bu teklifine Heyet, kendilerinin bir grubu temsil etmediklerini ve böyle bir garanti vermeyeceklerini aktardı. İsmini vermeyen bir diğer üye de Erdoğan'ın Gezi Parkı'ndaki gençleri anlama çalıştığını aktardı.
Heyet: Gençleri dikkate alın!
Erdoğan’ın 11 kişilik Gezi Heyeti ile yaptığı ve 4 saat 20 dakika süren görüşmesinin ardından, toplantıya da katılan Hüseyin Çelik hem açıklama yaptı hem soruları yanıtladı. Katılımcıların Gezi Parkı’ndaki eylemci gençlerin dikkate alınması yönünde talepleri olduğunu aktardı. Çelik, Başbakan’ın “Halkımız için yola çıktık. İnsana faydası olmayan hiçbir şeyde olmayız” dediğini aktardı. Çelik, Başbakan’ın polis içinde orantısız güç kullananların gerekli cezayı alacağını da söylediğini aktardı. Çelik, Gezi Parkı Projesi’nin bazı yazar ve aydınlar tarafından ertelenmesinin istendiğini hatırlatarak, “Biz bu talebi çok doğru görmüyoruz. Başbakan, ‘Madem halkın ne istediğini öğrenmek istiyoruz, o zaman referandum seçeneğini ilgili kurullara götürebiliriz dedi’ diye konuştu.
Gezi Parkı’nı boşaltın...
Çelik, “Somut sonuç şudur. Biz İstanbul halkına bunu referanduma götürebiliriz. Demokrasilerde halkın kararı öpülüp başına koyulacak bir karardır. Gezi Parkı’nda eylem yapan, yatan kalkan, yiyip içen genç kardeşlerime sesleniyorum. Madem ki böyle bir karar alınmıştır. Referandum seçeneği de ilgili kurullarımıza götürülecektir, bir an önce Gezi Parkı’nın boşaltılması lazım, orada hayatın normale dönmesi lazım. Esnaf ve otelciler zarar gördü, dünya basınına yansıyan görüntüler ülkemize zarar veriyor” dedi. Bir daha Taksim’de anıtın etrafına pankartların asılmasına izin verilmeyeceğini vurgulayan Çelik, “Gezi Parkı’nda da Kıyamet’e kadar böyle uzun boylu bir eylemin sürdürülmesine hükümet olarak izin verilmeyecektir. Ben oradaki gençlerin de buna uygun davranacağını düşünüyorum. Eğer onlar gittikten sonra illegal yapılar orayı doldururarsa onlar da polisle başbaşa kalacak” dedi. Çelik, “Eğer ikna olmazlarsa” sorusuna, “Ben olması gerekeni söylüyorum” yanıtını verdi.
Hayat tarzına müdahale...
Çelik toplantıda hayat tarzına müdahale, diktatörlük yönündeki eleştirilerin iletilip iletilmediği sorusuna ise, “Bütün bu söylediklerinize benzer endişeleri dillendiren arkadaşlar oldu, böyle böyle söylentiler var, algılar var gibi azınlıkta kalan misafirlerimiz oldu. Ama biz bu algıyı hak etmiyoruz. Referandum konusunda kalka giden hiçbir seçenekten biz kaçınmayız. Beyoğlu’n-da yapalım denirse de yaparız, İstanbul genelinde denirse onu da yaparız. Halkın istemediğini biz istemeyiz” dedi.
‘AKM referandum konusu değil...’
HÜSEYİN Çelik, referandum seçeneğinin neyi kapsadığı yönündeki soru üzerine, “Orada zaten bir yayalaştırma çalışması var. İşin çok önemli kısmı bitirildi. Taksim Meydanı için bir referandum olmaz zaten. Gezi Parkı ve Topçu Kışlası ile ilgilidir. Yargı kararı lehte de çıksa aleyhte de çıksa referandum seçeneğinden bahsediyoruz. Gelen heyet hassaten, özellikle Gezi Parkı ile ilgili taleplerini iletti. Daha önce Sayın Arınç ile görüşen heyetin hassasiyetlerini dile getirmediler. AKM binası referandum konusu değil. Zaten depreme karşı dayanıksız olduğu için yıkılması söz konusu. Son derece kasvetli, AKM adına da layık değil” dedi.
'Şiddet durmalı Gezi park kalmalı’
Başbakan’la görüşen heyet adına açıklamayı ise akademisyen İpek Akpınar yaptı. Akpınar yazılı metinden okuduğu açıklamada, farklı meslek gruplarından, farklı kültürel eksenlerden oluşan heyet olarak görüşlerini aktardıklarını belirtti. “Diyaloğa inanan kişiler olarak bir iletişim kanalı açıldığını düşünüyoruz. Kimsenin sözcüsü değiliz. Görüşlerimizi, deneyimlerimizi aktardık. Bugüne dek sunulan taleplerin bilincindeyiz” dedi ve şöyle devam etti: “Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını, şiddetin durdurulmasının vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz... Yetkili ve sorumluları sağduyuya davet ettik.”
Referandum olgunlaştı...
Kutlu Ataman ise NTV’de yaptığı açıklamada, “Bizler kimsenin sözcüsü, temsilcisi değiliz. Gezi Parkı’ndaki gençlerden de aramızda olanlar vardı. Biz oraya pazarlık yapmaya gitmedik. Çünkü öyle bir yetkimiz yok. Bizi sabırla dinledi, notlarını aldı. Çoğumuzun gönlünde yatan Gezi’nin park olarak kalması ve Topçu Kışlası’nın yapılmamasıydı. Fakat hükümetin iradesi, bunun halka sorulmasının daha demokratik olacağı yönündeydi” dedi.
İşte 11 kişilik heyet
Başbakan Erdoğan, dünkü mesaisinin tümünü Gezi Parkı olaylarına ayırdı. Erdoğan’ın, oyuncu Mümtaz Taylan, akademisyenler Prof. Betül Tanbay, Prof. Hale Çıracı ve İpek Akpınar, yönetmen Kutluğ Ataman, öğrenci Nil Eyüpoğlu, yönetmen Rumeysa Kiger, mimar Selva Gürdoğan, sosyal medya uzmanı Zehra Öney, öğrenci Zülfikar Kürüm ve kendisine Gezi Parkı mektubu yazan Bülent Peker’in yer aldığı heyetle görüşmesi bir saat rötarlı başladı. AK Parti Genel Merkezi’nde 17.00’de başlayan görüşmede, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kültür Bakanı Ömer Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan da hazır bulundu.
'EFENDİM İÇKİ DÜZENLEMESİ YAPILMASAYDI OLMAZ MIYDI?'
Yaklaşık 4.5 saat süren toplantının ana konusu Gezi Parkı'ydı ancak heyet üyeleri Başbakan Erdoğan'a eylemin ana sebepleri olan alkol, eleştiriye tahammülsüzlük, polis şiddeti sorularını da sordu.
Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan'ın aktardığı diyaloglarda en dikkat çeken soru “Efendim bu içki düzenlemesi yapılmasaydı olmaz mıydı” oldu.
İşte Serpil Çevikcan'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısından ilgili kısım:
Dünkü toplantıda bazı ilginç diyaloglar geçtiğini öğrendim.
Bunlardan biri meşhur alkol düzenlemesine ilişkin. Heyet üyelerinin hemen hepsinin Başbakan Erdoğan’a doğrudan çok tartışmalı konuları sorularla yönelttiği toplantıda, alkol düzenlemesi de sorulmuş. Bir heyet üyesi, Başbakan’a açık açık, “Efendim bu içki düzenlemesi yapılmasaydı olmaz mıydı” deyince, Erdoğan, “Siz yurtdışında, Amerika’da bu tür düzenlemelerin olduğunu biliyorsunuz değil mi?” diye karşı bir soru yöneltmiş. “Evet, biliyoruz” yanıtını alınca da “Burada niye olmasın?” demiş, ardından kısa bir açıklama yapmış.
Eleştiriye tahammül
Heyetteki genç isimlerden biri ise Erdoğan’a, meydanlardaki temel eleştirilerinden birini doğrudan sorarak, “Kamuoyunda sizin eleştiriye çok tahammül edemediğiniz, hiç kimseyi dinlemediğiniz algısı var” sözleriyle konuyu gündeme getirmiş.
Başbakan Erdoğan ise yaradılışı ve siyaset yapma tarzına ilişkin günlerdir eleştiri konusu edilen bu algıyı şu mesajla yanıtlamış:
“Bakın benim burada arkadaşlarım var. Biz her şeyi istişare ederiz, konuşuruz. Tabi herkes herkesle ilgili bir şey söyleyebilir. Bizi herkes biliyor. Bizi halkımız biliyor. Bizi arkadaşlarımız biliyor. Bizim ne yaptığımız ortadadır.”
Görüşmede masada olan konulardan biri de polisin uygulamaları. Toplantıya katılması dikkati çeken Başbakan Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan, toplantı boyunca heyettekilerin söylediklerini çok dikkatle dinlemiş, zaman zaman da esprili diyaloglara girmiş. Aldığım bilgiye göre, Sümeyye Erdoğan, görüşmeye damga vuran bir değerlendirme de yapmış.
Heyet üyelerinden bazıları, yaşadıklarını anlatarak, polisin orantısız güç kullanmasından yakınınca, Sümeyye Erdoğan da üniversite yıllarını örnek göstermiş. Bunların geçmişte üniversite kapılarında binbir sıkıntıya katlanan başörtülü gençlere de yapıldığını belirterek, okul kapısında nasıl coplandıklarını anlatmış ve “Ancak hiçbir şekilde tasvip edilemez. Hangi dönemde kime yapılırsa yapılsın doğru şeyler değil” demiş.
Yapıcı atmosfer
Başbakan’ın kimsenin sözünü kesmeden sabırla dinlediği heyet üyeleri, Gezi Parkı’ndaki atmosferi, yaşadıklarını ve şikayetlerini görüşmede uzun uzun anlatmış. Özellikle yönetmen Kutluğ Ataman ile Ak Parti üyesi Bülent Peker’in değerlendirmeleri tatmin edici bulunmuş.
Heyettekiler bazıları CHP’ye oy verdiğini ya da siyasi görüşünü açıkça söylemiş. Hiçbir tatsızlığın yaşanmadığı görüşme öncesi heyet üyeleri yaklaşık 1 saatlik bir görüşmeyi de Hüseyin Çelik’le başbaşa ve samimi bir ortamda yapmış. Dünkü görüşme, şöyle özetlenebilir:
“Herkes yapıcı oldu, herkes fikrini söyledi, herkes nezakete dikkat etti, insanlar birbirini dinledi, anlamaya çalıştı.”