Hükümetten Tuğrul Türkeş açıklaması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, NTV canlı yayınında "Amacım şehit olmak" sözlerine açıklık getirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, NTV canlı yayınına konuk oldu. Yıldız, geçici hükümeti kurma görevini alan Başbakan Davutoğlu'nun milletvekillerine sunduğu bakanlık teklifini değerlendirdi.
Anayasal zorunluluk olarak CHP ve MHP'den isimlere bakanlık teklifinin götürülmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, MHP'den aynı teklife 2 farklı reaksiyon gösterildiğini söyledi.
Yıldız, şunları söyledi, " Sayın Tanrıkulu partideki görevinden istifa etti ve kabul etmeyeceğini söyledi. Sayın Türkeş’te bunu kabul edeceğini söyledi. Biz milletvekillerinin buna sitem etmesini doğru bulmuyoruz. Bu bir zorunluluktur bir tercih değildir" diye konuştu.
Yıldız'a geçtiğimiz günlerde kamuoyunda yankı bulan "Amacım şehit olmak" sözleri de soruldu.
"Algı ile gerçeğin farklı noktalarda olduğu durumlardan birisidir bu" diyen Yıldız, "Sorulan bir soru üzerine verilen bir cevaptır bu. Yoksa hadi bugün öğleden sonra şehit olalım tarzı söylenmiş bir söz değildi. Cumhuriyet gazetesi muhabiri bana şehit olmak istiyor musunuz diye sordu. Her Müslüman'ın vereceği cevabı verdim. Sözümden geri adım atmıyorum." ifadelerini kullandı.
Yıldız "maliyet artışına rağmen" elektrik ve doğalgaz fiyatlarına eylül ayında zam yapılmayacağını söyledi.
Canlı yayında Taner Yıldız'a yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar şu şekilde:
Öncelikle bakanlık tekliflerini nasıl buldunuz? Tuğrul Türkeş’in bu teklifi kabul etmesi, Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun da partisindeki görevinden bu teklife tepki olarak istifa etmesine yorumlarınız neler?
Sayın Başbakanımız böyle bir teklif hazırlarken birikimle, tecrübeler, Türkiye'de kamu adına yaptığı katkılar, gerek partisi ile alakalı son derece net partili oluşu ve aynı zamanda kendi dallarındaki birikimleri. Sayın Başbakanımızın hangi bakanlıklara hangi isimleri düşündüğü kendisinde. Ancak bununla alakalı çok birikimli çok tecrübeli isimler var. Bu bir koalisyon değil seçim hükümeti. Ancak Türkiye'de hiçbir hareket hiçbir hükümetin işlevleri hareketleri kesintiye uğramaz. Çark dönüyor. 7 Haziran seçimlerinden sonra milli irade tek başına iktidar vermedi. Burada aynı teklife iki ayrı reaksiyon gördük. Sayın Tanrıkulu partideki görevinden istifa etti ve kabul etmeyeceğini söyledi. Sayın Türkeş’te bunu kabul edeceğini söyledi. Biz milletvekillerinin buna sitem etmesini doğru bulmuyoruz. Bu bir zorunluluktur bir tercih değildir. Sayın başbakanımız anayasa gereği ben bunu milletvekillerine götürmüyorum diyemez. O yüzden bize değil anayasaya sitem etmeleri lazım. İtirazlar varsa bununla ilgili meclis açıldıktan sonra gerekli düzenlemeler yapılır.
Tuğrul Türkeş partisinin başlattığı işlemler var. Bundan sonraki siyasi hayatı tartışılan bir konu. AK Parti’nin kapılarının açılması gibi bir durum olur mu?
Bizde bir kişiyi ayrıştırma gibi bir fikirle yola çıkılmış değil. AK Parti duruşunu hiç değiştirmedi. Hatırlarsanız TBMM başkanlık seçimlerinde de son derece şeffaf, açık ve partilerin kendi içindeki tercihleri ile beraber devam etti. Biz sayın Tuğrul Türkeş’in veya başka bir ismin bırakın AK Parti’ye geçmesini böyle bir şey ne tartışılır ne konuşulur söz konusu değil. Ama bu Milliyetçi Hareket Partisi’nin kendi içindeki bir konudur. Parti disiplinine verilmesi ihraç edilmesi bizimle alakalı bir husus değildir. AK Parti seçimden önce hiçbir partinin etik değerleri ile alakalı olumsuz bir duruş sergilemez. Bu bizim önceden çok fazla benzetilen Güneş Motel gibi benzetmelerin siyaset tarihimizde yeri kalmamıştır.