Hükümetin 6 maddelik 'Çözüm Paketi' Meclis'te
Tasarı çarşamba günü 10:30'da içişleri komisyonunda ele alınacak.
"Çözüm sürecinin çerçeve yasası" olarak adlandırılan mini çözüm paketi 'Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumlal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi' adıyla TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarı ile, terörün sona erdirilmesi, ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için, yürütülen çözüm sürecine ilişkin atılacak adımlar yasal yollarla düzenleniyor. Bu kapsamda; terörün çözülmesi amacıyla yurtiçi ve yurtdışındaki kişi ve kuruluşlarla görüşülecek, silahı bırakan örgüt mensuplarına sosyal ve ekonomik imkanlar sağlanacak.
Hükümet'in Meclis'e sunduğu tasarı ile, terörle mücadele kapsamında hükümet her türlü tedbir ve kararı alabilecek. Bu kapsamda; terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirleyecek.
HÜKÜMET ÜYELERİ ÖCALAN'LA GÖRÜŞEBİLECEK
Hükümetin gerekli görmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki terör aktörleri dahil kişi kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog ve benzeri çalışmalara karar verebilecek. Tasarı ile terör örgütü lideri Öcalan'la Hükümet yetkililerinin görüşmesinin de önünün açıldığı yorumları yapılıyor.
DAĞDAN İNENLERE SOSYAL VE EKONOMİK GÜVENCE GELİYOR
Tasarı ile silah bırakan terör örgütleri ve dağdan inenler güvence altına alınacak. Sosyo-ekonomik haklar tanınacak. Sosyal yaşama uyumları için gerekli tedbirler alınacak.
Bakanlar Kurulu terörle mücadele kapsamında her türlü kararı alabilecek uygulayabilecek. Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülecek.
TERÖRLE MÜCADELE EDEN AKTÖRLERİN CEZAİ SORUMLULUĞU OLMAYACAK
Terörle Mücadele kapsamında görevlendirilen kişilere hukuki idari veya cezai sorumluluk verilmeyecek. Bu süreçte görev alanların ve çalışmalara katılanların, gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekti herhangi bir yaptırım tehdidi ile karşılaşmamaları amacıyla, bu görevleri yerine getiren kişilerin her türlü cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde düzenleme yapılacak.
İŞTE PAKET METNİNİN TAMAMI
Amaç VE KAPSAM
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
UYGULAMA, İZLEME VE KOORDİNASYON
MADDE 2- (1) Hükümet, çözüm süreci kapsamında aşağıdaki hususlarda gerekli çalışmaları yürütür.
a) Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan haklan, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlan belirler.
b) Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşlan görevlendirir.
c) Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır.
ç) Bu Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar.
d) Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarım izler ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlar.
e) Gerekli mevzuat çalışmalarını yapar.
YETKİ VE SEKRETARYA
MADDE 3- (1) Bakanlar Kurulu, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararlan almaya yetkilidir.
(2) Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülür.
KARARLAR VE YERİNE GETİRİLMESİ
MADDE 4- (1) Bu Kanun kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilir.
(2) Bu Kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.
YÜRÜRLÜK
MADDE 5- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
GENEL GEREKÇE
"Türkiye 2002 yılından itibaren, tarihinin en kapsamlı demokratik değişim, dönüşüm ve normalleşme süreçlerini yaşamaktadır. Bu süreçlerde, toplumun tamamım kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanım genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetlerini ve Devlete güvenlerini pekiştiren "sessiz devrim" niteliğinde ileri adımlar atılmış, köklü reformlar gerçekleştirilmiştir. Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda gerçekleştirilen bu reformlar, toplumun farklı kesimleri tarafından yaygınlıkla benimsenmiştir.
Atılan bu adımların oluşturduğu olumlu psikolojik ortam, Türkiye'nin geçmişi on yıllan bulan ve toplumun barış ve kardeşliğine yönelik en önemli tehdidi oluşturan terör sorunuyla mücadelede bir paradigma değişikliğinin ve çözüm perspektifinin önünü açmıştır. Böylece terör sorunu ile vatandaşların meşru ve demokratik talepleri birbirinden ayrılmış, tüm toplum kesimlerinin sorunlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmiştir."
"Bu kapsamda, 2009 yılı Temmuz ayında terörü sona erdirmek ve toplumsal barış ve kardeşliği güçlendirmek amacıyla Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi başlatılmıştır. Bu süreçte, ülkemizde çeşitli toplum kesimlerinin sorunlarıyla yüzleşmeyi ve çözümler geliştirmeyi mümkün kılan özgür ve dinamik bir tartışma ortamı ortaya çıkmıştır. 2012 yılı sonlarında ise daha güçlü, demokratik, özgür, güvenli ve huzurlu bir Türkiye için bir Devlet politikası olarak çözüm süreci başlatılmıştır. Çözüm sürecinin nihai hedefi; terörün tamamen sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi ile milli birlik ve beraberliğin pekiştirilmesidir. Çözüm süreci, şiddeti ve silahı aradan çıkarma, sözü, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir."
"Toplum, çözüm sürecine güçlü bir destek vermekte olup, kamuoyunda sürece ilişkin olumlu bir beklentinin hakim olduğu gözlemlenmektedir. Çözüm sürecinin topluma mal olmasında düşünür, yazar, akademisyen, sanatçı gibi toplumun farklı kesimlerinden ve saygm isimlerden oluşan Akil insanlar Heyetinin samimi gayretlerinin de katkısı olmuştur. Artan kamuoyu desteği bu sürecin başarıya ulaşmasının en önemli garantisidir."
"Öte yandan, 9/4/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde toplumsal barış yollarının araştırılması ve çözüm sürecinin değerlendirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Komisyonun sekiz ayı bulan çalışmaları sonucunda hazırlanan nihai rapor, sorunun çözümüne ışık tutacak önemli tespit ve öneriler içermektedir. Ayrıca ülkemizin demokratikleşme tarihinde oldukça önemli bir yer teşkil eden ve "Dördüncü Demokratikleşme Paketi" olarak da bilinen 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile çözüm süreci bağlanımda da önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir."
"Sürecin ilk olumlu etkisi, akan kanın yaklaşık ondokuz aydır durması, dolayısıyla vatandaşlarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir ülkede yaşamaları olmuştur. Çözüm süreci sayesinde ülkemizin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri on yıllardır özledikleri normalleşme görüntülerine kavuşmaya başlamıştır. Bölgede ekonomi ve turizm canlanmaya başlamış; normalleşme ortamının olumlu yansımaları, yasanım tüm alanlarında çok daha fazla hissedilir olmuştur."
"Çözüm sürecinin başarıya ulaşması Türkiye'nin hızlı bir ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesi içine girmesini sağlayacaktır. Ülkemiz bu temel sorununu çözdükten sonra bütün gücünü ve dinamizmini ekonomik gelişmeye aktarma fırsatı bulacaktır. Çözüm süreci, çok boyutlu ve değişik aşamalar içeren dinamik bir süreçtir. Dolayısıyla sürecin farklı aşamalarında atılması gereken yeni adımlar söz konusu olabilecektir. Bu ise Devlet kurumlarının arasındaki etkin koordinasyonun yanısıra halkın ve sivil toplumun sürece aktif katılımlarım sağlayacak düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmektedir."
"Çözüm süreci, halihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütülmektedir. Gelinen noktada, sürecin ilerletilmesi ve Devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından, münhasıran çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir.
Terör eylemleri sürdüğü müddetçe, güvenlik güçlerinin ve adli makamların hukuk içinde kalarak bunlarla mücadele ermesi kanuni görevleridir. Diğer yandan, bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteliği taşıyan faaliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlerden sorumlu tutulma tehdidi altında kalmaları da kabul edilemez.
Dünyadaki benzer süreçler incelendiğinde sorunun niteliğinden ve ülkelerin kendi özgün şartlarından kaynaklanan farklı fiili ve yasal uygulamaların söz konusu olduğu dikkat çekmektedir. Çözüm sürecinin milli niteliği ve bugüne kadarki ulusal ve uluslararası deneyimler dikkate alınarak hazırlanan Tasan, ülkemizdeki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasını amaçlamaktadır."
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Madde ile, Kanunun amacı, terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için başlatılan çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirlenmektedir.
MADDE 2- Madde ile, Hükümetin çözüm süreci kapsamında alacağı tedbirler ile ilgili uygulama, izleme ve koordinasyon görevleri düzenlenmektedir.
MADDE 3- Madde ile, çözüm sürecine ilişkin hususlarda Bakanlar Kuruluna gerekli kararlan alma yetkisi verilmektedir. Bu kapsamda kamu kurum ve kuruluşlan Bakanlar Kurulunca alman kararların yanısıra ilgili mevzuatlarından kaynaklanan görev ve yetkileri yürütmeye de devam edeceklerdir.
Madde ile aynca, çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin koordinasyonun ve sekretarya Mzmetlerinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütüleceği hüküm altına alınmaktadır.
MADDE 4- Madde ile, Kanun kapsamında verilen görevlerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirileceği düzenlenmiştir. Öte yandan, bu süreçte görev alanların ve çalışmalara katılanların, gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırım tehdidi ile karşılaşmamalan amacıyla, bu görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
MADDE 5- Yürürlük maddesidir.
MADDE 6- Yürütme maddesidir.
BEŞİR ATALAY PAKETİ ANLATTI
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın, çözüm sürecine ilişkin yeni yasal düzenlemeleri içeren 6 maddelik tasarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Atalay’ın, “Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi” adıyla Meclis'e sunulan tasarı hakkındaki sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
"Tasarı 6 maddeden oluşuyor. Hemen hemen her ülkede sonuçta böyle bir yasal zemin oluşturulmuş. O çalışmaların hepsinden de biz faydalanmış olduk. Hem artan kamuoyu desteğiyle birlikte sürecin olgunlaştığı bir safhada bulunuyoruz. İşte bu çerçeve yasa tam da bu sırada bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.
Burada maddeler olarak şöyle baktığımızda, içerik olarak. Genel manada tasarı çerçeve yasa ve 6 maddeden oluşmaktadır. İki temel hedef esas alınmıştır: Bir şiddetin sona ermesi, toplumsal bütünleşmenin özendirilmesi.
Birinci maddede ifade edilen budur. Çözüm süreci bilinen bir kavram. Tanımını yapmak yerine işte hedeflerini amaçlarını ifade etmiş oluyoruz. Yasanın özü de bu çözüm sürecinin usul ve esaslarını belirlemektir.
İkinci maddede, hükümet şu çalışmaları yapar diye görev verilmektedir. Hükümete sorumluluklar veriliyor. Sürecin yürütülmesi, gerekli tedbirlerin alınması, koordinasyonun sağlanması çerçevesinde gruplandırılabilir. Kısa, orta ve uzun vadede yapılacak çalışmalarla ilgili hükümete görev verilmektedir.
EVE, SİYASETE DÖNÜŞ, SOSYAL YAŞAMA KATILIM
Yine ikinci maddede, süreç kapsamında, temas diyalog görüşme gibi siyasi irade gerektiren konularda bir bakanlık yerine Bakanlar Kurulu kararı alınması yoluyla konunun bir hükümet politikası olarak daha hızlı ve etkin biçimde uygulanmasına imkan sağlanmaktadır. Yine ikinci madde içinde, çözüm sürecinin nihai aşaması olan silahları bırakması hususu dikkate alınarak, eve, siyasete dönüşler, sosyal yaşama katılım, uyum ve rehabilitasyon kapsamında atılması gereken adımlara vurgu yapılmaktadır. Detaylı bilimsel ve sosyolojik çalışmalar kurumlarımız tarafından yapılmaktadır.
KAMUOYUNUN BİLGİLENDİRİLMESİ
İkinci madde içinde, bu konularda kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi hususu da yer almaktadır. Biz daima çözüm sürecini şeffaflık içinde yürütmeye özen gösterdik. Bu yasa ve diğer çalışmalarda da bunu koruyacağız, kamuoyunu bilgilendireceğiz. Çözüm süreci büyük toplumsal destekle yürüyor. O olmasa çözüm sürecinin yürümesi zorlaşır. Biz bundan sonra da bu toplumsal desteği arkamıza alarak şeffaf şekilde çalışmaları yürütmeyi esas alıyoruz.
BAŞKA YASAL DÜZENLEMELER GEREKEBİLİR
Çözüm süreci kapsamında hayata geçirilen tedbirlerin sonuçlarının izlenmesi ve görev çakışmalarının mükerrerliklerinin önlenmesi bakımından ilgili kurumlarla koordinasyonun sağlanması bu maddenin diğer bir amacıdır. Kuşkusuz çözüm sürecin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için daha başka yasal çalışmalara ihtiyaç duyulabilir. Şu anda belirlediğimiz bir şey yok. Ama yol haritası içinde gerekebilir. O zaman onlar da kamuoyuyla paylaşılacaktır.
YETKİ BAKANLAR KURULU’NDA
Yetki tamamen Bakanlar Kurulu’na aittir. Kurul kararı alacak ve görevlerini bildirecektir. Yani kanun kapsamında ihtiyaç duyulan gerek görülen konularda yetki burada düzenlenmektedir. Burada hükümete daha geniş bir yetki verilmektedir. Burada bir de sekretarya ve koordinasyon görevi var. Yine bu üçüncü maddede düzenleniyor. Başbakanlığa bağlı, bana bağlı olarak çalışan, kamu güvenliği müsteşarlığı yürütecek. Bu da maddede bu şekilde düzenlenmektedir.
Kararların yerine getirilmesiyle ilgili son olarak da, dördüncü maddede kamu kurum ve kuruluşlarına bu konuda verilen görevlerin zamanında yerine getirilmesi, amacıyla bu konudaki kararların ivedilikle yerine getireceği açık biçimde düzenlenmektedir. Zaten terör eylemleri sürdüğü müddetçe, bunlarla mücadele etmesi kanuni görevleridir. O da burada ifadesini buluyor. Bu süreçte görev alanlar ve çalışmalara katılanların gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırımla karşılaşmamaları amacıyla, görevi yerine getiren kişilerin, hukuki idari sorumluluğu olmayacağı yönünde bir düzenleme yapılmaktadır. Terörü sona erdirmek amacıyla, bir görevin ifası nedeniyle yapılan faaliyetlerin, terörle mücadele mevzuatı kapsamında soruşturulması çelişkisi önlenmiş olacaktır. Yani bu çalışmaları, gerek güvenlik birimlerimizin, gerek süreci yürütmek için rol alan siyasi ve idari kadroların rahat çalışmaları anlamında bir güvence bu şekilde getirilmektedir.
"UMARIZ MUHALEFET DESTEKLER"
Son iki madde zaten biliyorsunuz, yürürlük maddeleridir. Böylece 6 maddeden oluşan kısa çerçeve bir yasadır. Son günlerde bu yasaya, tasarıya destek açıklaması yapan ana muhalefet partisi ve diğer bazı açıklamalar var, HDP kesimi. Onların da Meclis’te bu konuya bakışlarını, desteklerini umarız görmüş oluruz.
Sürecin içinde toplumsal kesimlerin vatandaşların bilgilendirilmesi düşüncelerinin alınması anlamında akil insanlar heyeti oluşturmuştuk. Onların raporlarında da bu çalışmalar vardır. Bu yasanın ana hatlarıyla o raporlarda, komisyon raporlarında, akil insanlar raporunda da teklif olarak yer aldığını ifade etmek isterim. Genel olarak çerçevesi budur. Şunu da ekleyerek bitireyim. Zaman zaman çözüm süreciyle ilgili ön yargısı olanlar, karşı tutum içinde olanlar, bazı muhalefet partileri, ne olup bittiğini bilmiyoruz vesaire gibi açıklamalarda bulunuyorlar. Onlar için de bir anlamda bir cevaptır. Çözüm sürecinin hedefi inşallah ülkemizin büyük sorunlarını, görüşmelerle ince ince dokuyarak ve vatandaşlarımızı iyi anlayarak onların geçmişte uğradığı haksızlıkları gidererek Türkiye ’yi normalleştirmektir. Biz bu yönde çok mesafe aldık. Hedefimiz şudur, neticede çözüm süreci başında da ana hatları üzerinde, örgüt mensuplarının silahları bırakması, devletin de bu insanların evlerine, normal hayata, siyasete dönmeleri için kendine düşen çalışmaları yapmasıdır.
SORU CEVAP:
10 yıllık bir süreçten bahsettiniz. Siz tam olarak nasıl ifade edersiniz çözüm sürecini?
Çözüm süreci iyi gidiyor. Çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz. Bu konular kolay konular değil. Hem her kesimi ikna, hem toplumun desteğinin olgunlaşması anlamında zaman istiyor. Sabırlı olmak lazım... Kararlı, sabırlı ve samimiyet içinde çaba sarf etmemiz lazım. Şu anda bölge insanı da, ülkemizin her kesimi artık bunun sona erdirilmesi yönünde, somut adımlar yönünde beklenti içinde. Toplumsal beklenti süreci yönetenler için çok önemli. Biz daha ileri adımları atacağız inşallah. Konu olgunlaştı ve sona doğru bu çalışmalarla gideceğiz.
Açıklamış olduğunuz paketle ilgili medyada yorumlar yer aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkilendirenler oldu…
Türkiye’de her zaman seçimler oluyor. Bizim yürüttüğümüz çalışmalar belli. Ben tarihleri açıkladım. Birkaç aydır üzerinde çalıştığımız tasarıyı getiriyoruz. Bu seçimle irtibatlı bir şey değil. Aslında bir yandan bakarsanız AK Parti daima cesaret gösteren riskler alan bir partidir. AK Parti hükümeti özelliği budur. O sorulara cevap için şu da söylenebilir. Çok kritik hayati düzenlemeler seçim yaklaşıyor diye, belki de seçimden sonraya ertelenir. Onlara cevap olarak söylüyorum. Seçimler falan ayrı, yürütülmesi gereken çok önemli bir görevdir.
MİT dışında diğer kurumlar da daha etkin rol alacaklar…
Devletin bütünlüğü, kurumların koordinasyonu en yüksek noktasında. Bütün kurumlar istisna olmadan, bu konuları paylaşıyorlar. Bu tabi koordinasyonun başında başbakanımız olarak, bu tür koordinasyonları ben yürütüyorum. Bütün kurumlarımızın bu çalışmalara ne kadar samimi katıldığını görüyorum. Ama genel manada şu, çalışmayı yapanlarda endişenin olmaması lazım. Bir zamanlar MİT müsteşarına bir görev veriyor, git görüş diyor. Sonra savcılık onu şeye çağırıyor. Bu tür sakatlıklar yol kazaları olmaması lazım. Bu tür endişeler olursa, kamu görevlisi üzerinde, tabi onların cesaretleri kırılır. Böyle bir yasal güvenceye ihtiyaç var.
Dağdan inişe, eyleme katılmayan gençlerin normal hayata katılmalarıyla ilgili yol haritası nedir?
Burada bunların çerçeveleri var. biz daha somut bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Eğer ihtiyaç olursa yeni yasal düzenlemelerde olabilir. Onları şu anda isimlendirmiyoruz. Sadece belirli yaşta olanlar değil, bu sürecin ana amacı dağdaki herkesin normal hayata inmesidir. Ama tabi o acılı anaların üzüntüsünü biz daima paylaşıyoruz. Toplumsal bir şeydir o, bir taleptir. Çok ciddi bir harekettir. Ellerinde çocuklarının resmi, kısa süre önce o çocukları okul hayatından alınmış dağlara götürülmüş. Kimi ikna edilmiş, kimi kaçırılmış. İsmi ne olursa olsun, o anaların acısını anlamak için kendinizi o ailelerin yerine koyacaksınız. Çocuğunuzun elinden alıp götürülmesinin ne demek olduğunun acısını yakından hissedeceksiniz. Bu çalışmalar o anaların da başka anaların da bundan sonra çekmemesidir, çözüm sürecinin amacı budur.
Hangi aşamada çözüm süreci başarıya ulaşılmış olur?
Şiddetin bittiği silahın bırakıldığı, dağdakilerin uygun şekillerde kendi evlerine ailelerine dönmeleri hedef budur. Oraya ulaşıldığında ulaşmış olacaktır.