Gazete Vatan Logo

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'tan önemli açıklamalar

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu kapsamında reform eylem planına ilişkin önemli kararlar alındığına işaret ederek, gençleri ve akademisyenleri ilgilendiren o müjdeleri bir bir açıkladı

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'tan önemli açıklamalar

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cizre ve Silopi'de yaşanan olaylarla ilgili, "Hiç kimse zannetmesin, hiç kimse şöyle bir kanaate varmasın ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hendek siyasetine teslim olacak. Böyle bir şey olmaz. Hendek siyaseti sona erecek" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 63. Hükümeti "bir reform hükümeti" olarak nitelendiren Kurtulmuş, bu hükümete yol gösterecek yasalardan birinin 2016 yılı Bütçe Yasası olduğunu belirtti. 2016 yılı bütçesinin bir taraftan mali disiplini içerir şekilde hazırlanması, diğer taraftan da Reform Eylem Planı'nda ortaya konulmuş olan teklifleri karşılayabilecek imkanları sunmasının önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "Aslında mali disiplin ve böylesine büyük bir reform paketi, temel niteliği itibarıyla farklı istikametlerde giden işlerdir ama sonuçta 2016 yılı bütçesinde hem mali disiplinden taviz verilmemiş hem de aynı zamanda Reform Eylem Planı'nda dile getirilen hususların gerçekleştirilmesi için önemli bir adım atılmış olacaktır" dedi.

Haberin Devamı

"ÖNEMLİ BİR FAZ DEĞİŞİKLİĞİ YAŞANMAYA BAŞLANACAK"

Bütçe tasarısıyla birlikte Türkiye ekonomisinde önemli bir faz değişikliğinin de yaşanmaya başlanacağının altını çizen Kurtulmuş, bir taraftan mali disiplin, makro istikrar, bunlara sonuna kadar bağlı kalınmakla birlikte Türkiye ekonomisinin reel gücünü artıracak, Türkiye ekonomisinin sağlam bir şekilde yere basmasını temin edecek adımların da bu bütçeyle birlikte atılacağını belirtti. Numan Kurtulmuş, bütçenin yatırımın, üretimin ve ihracatın teşvik edilmesinin esas alındığı bir anlayışla hazırlandığını söyleyerek, bütçenin temel hedeflerinden birisinin aynı zamanda Türkiye'de büyümeyi gerçekleştirme olduğunu vurguladı. Ayrıca sadece bütçenin değil önümüzdeki günlerde bütçenin yasalaşmasıyla birlikte Türkiye'nin Orta Vadeli Programı'nın da açıklanacağını bildiren Kurtulmuş, "Yeni Orta Vadeli Program, revizyonları yapılarak açıklanacak, Türkiye kamuoyuyla birlikte bütçeyle uyumlu bir şekilde açıklanacaktır" dedi.

Haberin Devamı

Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni bütçe ve Orta Vadeli Program'la makro istikrarının yanında mikro başarıları hedeflemiş bir ülke olarak yoluna devam edeceğini, 2016'da Reform Eylem Planı'nda ifade edilen hususların her birinin gerçekleşeceğini söyledi.

"REFORM EYLEM PLANI'NDA TİTİZ VE HIZLI DAVRANIYORUZ"

Bakanlar Kurulu'nda ele alınan ikinci konunun "Reform Eylem Planı kapsamındaki atılacak adımlar" ve "yapılan işler" olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bu çerçevede hükümetin geçtiğimiz Perşembe günü Sayın Başbakanımızın açıklamaları çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılan Reform Eylem Planı'nda ne kadar titiz ve ne kadar hızlı bir şekilde davrandığımızı göstermek bakımından birkaç temel hususu sizlerle paylaşacağım. Bir kere Başbakanımızın bu açıklamasının hemen arkasından Reform Eylem Planı'yla ilgili bugün Bakanlar Kurulu kararları imzalanmıştır. Bu çerçevede hemen geçtiğimiz hafta Reformların İzlenmesi ve Koordinasyonu kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. Yine geçtiğimiz hafta içerisinde bu Bakanlar Kurulu'na kadar kısa süre içerisinde gençlere 50 bin liralık hibe desteğinin verilmesi kararlaştırılmış, ayrıca lisans öğrencilerinin burs miktarı 330 liradan 400 liraya çıkarılmıştır" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

BUGÜNKÜ BAKANLAR KURULU'NDA İMZALANAN MADDELER

Kurtulmuş, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında ise imzalanan ilave maddeleri şöyle sıraladı:

"Bunların başında evliliğin teşvik edilmesiyle ilgili Reform Eylem Planı'nda ifade ettiğimiz Çeyiz Destek Hesabı kararlaştırılmış, uygulamaya konulmuştur. Yine gençlerimize 100 bin lira eğer isterlerse isteklerine bağlı olarak faizsiz bir kredinin verilmesi kararlaştırılmıştır. Bunun imzaları atılmıştır. Yine işletme büyüklüğü 5 dekarın altında olan sebze-meyve üreticilerinin desteklenmesi, biliyorsunuz 5 dekarın altındakiler destekleme kapsamında değildi, onların desteklenmesiyle ilgili imzalar atılmış, süreç başlatılmıştır. Yine seraların modernizasyonuyla ilgili olarak faizsiz kredi desteği imzalanmış, yürürlüğe konulmuştur. Reform Eylem Planımızdaki bu uygulamaların dışında yine bugün Bakanlar Kurulu'nda imzası atılan bir başka önemli karar ise biliyorsunuz 60 güne kadar prim borcu olanlar Genel Sağlık Sigortası kapsamında olsalar dahi sağlık hizmetlerinden yararlandırılmıyorlardı. Bunların yararlandırılması için 30.01.2015 tarihine kadar süre verilmişti. Bu sürenin 30.06.2016 tarihine kadar yani önümüzdeki yıl Haziran sonuna kadar uzatılması kararlaştırılmıştır."

Haberin Devamı

"AB İLE OLAN İLİŞKİLERİMİZİN BİR AYAĞINI DA TÜRKİYE'NİN HEDEFLEDİĞİ ADIMLAR OLUŞTURACAK"

Numan Kurtulmuş, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır'ın Brüksel'de temaslarını sürdürdüğüne dikkat çekerek, bu süreçte Türkiye'nin reform iradesini, hangi adımları atmaya niyetlendiğini, siyasi ve hukuki reformları, Türkiye'de toplumsal bütünlüğü sağlayacak olan reformları ve özellikle ekonomik reform paketleriyle ilgili alınacak tedbirleri, atılacak adımları Avrupalı meslektaşlarına izah etmek, onlarla paylaşmak için Avrupa'da faaliyetlerde bulunduklarını belirtti. Ayrıca 17. Faslın açılması bakımından da bu Reform Eylem Planı'nın Avrupa'da anlatılmasının önemli katkı sunacağına inandıklarını söyleyen Kurtulmuş, "Bu çerçevede Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizin bir ayağını da Reform Eylem Planımızın bundan sonraki alacağı süreç ve burada Türkiye'nin hedeflemiş olduğu adımlar oluşturacaktır" dedi.

ÖĞRETİM GÖREVLİLERİNE YAŞ SINIRI KALKTI

Bugünkü Bakanlar Kurulu'nda önemli bir adımın da eğitim alanında atıldığını bildiren Kurtulmuş, "Bildiğiniz gibi yükseköğrenim kurumlarında görev yapan öğretim üyelerinin, özellikle taşra üniversitelerimizde görev yapan öğretim üyelerinin 72 yaşına kadar öğretim üyesi olmaları istisnai bir şart olarak devam ediyordu. Yıl sonu itibarıyla o da bitiyordu. Bundan sonra süresiz olarak bu 72 yaşına kadar üniversitelerde öğretim üyesi olarak devam edilmesi kararı alınmıştır. Çünkü biliyorsunuz öğretim üyeleri 65 yaşından sonra artık son derece verimli bir sürece giriyorlar, 72 yaşına kadar üniversitelerde vazifelerine devam etmeleri sağlanacaktır. Ayrıca akademisyenlere verilecek teşviklerle ilgili yeni bir düzenleme de yönetmelik olarak Bakanlar Kurulu'na gelmiş, bunlar da görüşülmüş ve kararlaştırılmıştır. Gördüğünüz gibi ağırlıklı olarak bu kısa Bakanlar Kurulu'nun temel konuları bütçe, bütçedeki reform perspektifi, Türkiye'nin büyüme hedeflerinin nasıl tutturulacağı, ayrıca yine Reform Eylem Planı'yla ilgili adımların bütünleşik bir şekilde, bir bütünleşik mantık içerisinde nasıl atılacağı hususlarıydı. Bunun ilgili olarak zaten Reform İzleme ve Koordinasyon Kurulu da bundan sonraki süreçlerde reform adımlarını takip edecektir” dedi.

"MAALESEF BÖLGE HALKI 'İLLALLAH' DİYOR"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, "Cizre ve Silopi'deki son durum bugünkü toplantının gündemine geldi mi? Öğretmenlerin şehirden ayrılması, hizmet içi eğitime alınmasıyla ilgili haberler geliyor. Bu durum ne kadar sürecek?" sorusuna, "Epey uzunca bir süredir devam eden hendek siyasetinin Türkiye'ye ne kadar ağır bir faturası olduğunu artık herkes görüyor. Sadece bunu söylerken bir ekonomik faturadan bahsetmiyorum, bunu söylerken özellikle bölge halkının terör örgütünün hendek siyaseti dolayısıyla ne kadar zor şartlar altında yaşamak zorunda kaldıklarını ifade etmek istiyorum. Maalesef bölge halkı 'İllallah' diyor. Uzunca bir süredir devam eden hendek kazılmaları, hendek kazılmalarıyla birlikte içlerine yerleştirilen bombalar, o bombaların patlatılması, uzaktan keskin nişancılarla emniyet kuvvetlerine, zaman zaman halka ateş açılması. Bütün bunlara baktığımız zaman önce bu hendek siyasetine, hatta bu siyasetin içerisindeki bazı makul isimlerin bile artık hendek siyasetinin bölge halkına ne kadar büyük zararlar verdiğini söylemesi gerçekten hepimizin gözünü bir kere daha açmalıdır. Bu süreç artık sona erdirilmelidir. Hendek kazmaktan, hendekler üzerinden siyaset oluşturmaya kalkmaktan vazgeçmelilerdir. Eğer böyle olmazsa Türkiye her demokratik ülkenin yapacağı gibi kendi halkının, insanlarının güvenliğini sağlamakla yükümlü bir hükümetle idare ediliyor. Demokratik olarak seçilmiş bir hükümetle idare ediliyor. Dolayısıyla demokratik bir hükümet, hiçbir demokrasi içerisinde hendek siyasetine teslim olmaz, hendek siyaseti üzerinden bölgeyi böylece bir cadı kazanına döndürmeye çalışanlara teslim olmaz. Dolayısıyla birçok ilçede bu mücadele devam ediyor. Bu mücadele devam ederken tabii ki başta orada yaşayan sivil vatandaşlarımız olmak üzere, kamu görevlilerimiz olmak üzere orada yaşayan terör örgütünün dışındaki bütün unsurların güvenliğini sağlamak da devletin, güvenlik kuvvetlerinin vazifesidir. Ümit ederim ki bu büyük yanlıştan, bu tarihi yanılgıdan dönerler, hendek siyasetinden bir an evvel vazgeçerler ve Türkiye yeniden demokratik bir ortam özellikle bölgedeki sorunların çözülmesi için oluşur" karşılığını verdi.

"HENDEK SİYASETİ SONA ERECEK"

"Milli birlik ve kardeşlik süreci olarak anılan çözüm sürecine ilişkin HDP'nin bu süreçte rolü olmayacağı, daha çok bölge halkı ve kanaat önderleriyle devam edeceği yönünde haberler geliyor. Süreç bundan sonra böyle mi ilerleyecek. Eğer böyleyse o görüşmeler ne zaman başlayacak?" sorusunu ise Kurtulmuş, şöyle yanıtladı:

"Bölgedeki bütün unsurlar, sivil unsurlar, her birisi sürecin bir parçası olarak sürecin içerisinde yer alırlar ama hiç kimse zannetmesin, hiç kimse şöyle bir kanaate varmasın ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hendek siyasetine teslim olacaktır. Böyle bir şey olmaz. Hendek siyaseti sona erecek. Bizim amacımız, isteriz ki bir tek kimsenin dahi burnu kanamasın. Bunu söylerken sadece sivil vatandaşlarımızı da kastetmiyorum. Orada bizim derdimiz terör örgütü unsurları teslim olsunlar, hendek siyasetinden vazgeçtiklerini ilan etsinler. Orada terör unsuru olan insanlar, onların içerisinden de çatışmada ölenler oluyor. Onlar da ölmesinler, terörü bıraksınlar, teslim olsunlar, hendek siyasetini artık iptal ettiklerini ilan etsinler. Böylece hem bölge halkı hem Türkiye rahatlasın."