Hükümet kurulurken papa seçim kriterleri neden uygulanmaz ki?
Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü, seçimin ardından bir türlü kurulamayan hükümet konusunda tepkisini dile getirdi. İşte Güçlü'nün yazısı;
Seçimin üzerinden neredeyse iki ay geçti ve hâlâ hükümet kurulamadı.
Liderler daha neyi bekliyorlar, anlamak mümkün değil.
Terör aldı başını gidiyor, turizm sürekli kan kaybediyor, ekonomiden sıkıntı sinyalleri geliyor, büyük projeler sürekli erteleniyor, çok daha önemlisi, yakında yeni öğretim yılı başlayacak ve belirsizlikten geçilmiyor...
Yetkisiz bir hükümetle daha nereye kadar gidilecek?
Beştepe’nin ya da liderlerin süreci hızlandırmaları için daha nelerin olması gerekiyor?..
İçeri kapansınlar
Hatırlarsınız, papa seçiminde, seçici kardinaller bir odaya kapanıyorlar ve bir isim üzerinde anlaşıncaya kadar dışarı çıkmıyorlar. Papa seçildiğinde ise bir ateş yakıyorlar. Bacadan duman çıktığında da heyecanla bekleyen Katolik dünyası derin bir oh çekiyor.
Keşke bizde de liderler ve yardımcıları, TBMM’de bir odaya kapansalar ve bir hükümet modeli üzerinde anlaşıncaya kadar hiç dışarı çıkmasalar.
İşte o zaman biz de derin bir oh çekeriz. Yoksa haftada bir toplantılarla bir yere varılamaz, varılamıyor da zaten!..
Oysa tüm Türkiye artık yeni bir hükümet istiyor.
Halk üzerine düşeni yaptı, sandığa gitti, oyunu kullandı, tercihini ortaya koydu.
Gerisini de siyasilere bıraktı.
Onlar ise beraberliğe razı takımlar gibi ayaklarında top döndürüp duruyorlar.
Sanki işi rövanşa bıraktıklarında, her şey çok farklı olacakmış gibi bir beklenti içerisindeler. Bir an önce sonuca gidip rahatlamak en güzeli ama hâlâ bunun bile farkında değiller...
Bekleyen sorunlar?
Başka sektörler de elbette çok önemli ama eğitimde ciddi sıkıntılar var. Çünkü direkt olarak 50 milyonu ilgilendiriyor! En ufak bir eğitim sorunu evin tüm havasını kaçırıyor!
İşte eğitim sorunlarından bazıları:
- KPSS ile ilgili tartışmaların ardı arkası kesilmiyor ama öğretmen atamaları kapıda. Bir an önce yapılması gerekiyor.
- Liselerde kayıtlar hâlâ tamamlanabilmiş değil.
- Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, dershanelerin geleceği ise tam bir muamma.
- Okul yöneticileri ve mazeret atamaları konusu büyük mağduriyetler yaşatıyor.
- Üniversite kayıtları başladı ama burs ve yurt soruna hâlâ aşılabilmiş değil.
- Özel okullara devlet desteği kimlere çıkacak, belli değil.
- İstediği liselere girmeyen öğrenciler ne olacak?
- Ücretli öğretmen sorunu nasıl çözülecek?
- Sınıf mevcutları daha ne kadar şişirilecek?
- Yeni öğretim yılında hangi dersler kalkacak, hangileri konulacak?
- Temel lise komedisi nasıl sonuçlanacak?..
Yukarıdaki maddelere daha onlarcasını eklemek mümkün. Asıl soru, bu sorunları kim, ne zaman çözecek?
Özetin özeti: Ne yapılacaksa bir an önce yapılsın. Çünkü artık hiç kimsenin ve hiçbir sorunun beklemeye tahammülü kalmadı...