İstanbul’a gelmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nden havalanan, ancak İran’ın güneydoğusundaki Çaharmahal ve Bahtiyari eyaletinin Şehrikürd kentine bağlı Durk Enar köyü yakınlarına düşen özel jetle ilgili şirketin genel müdürü ilk kez konuştu. Mina Başaran ve kardeşi Can Başaran’ın isimlerinin baş harflerinin kullanıldığı MC Havacılık’ın Genel Müdürü Basri Demiroğlu, kazanın olduğu günden beri İran’da bulunduğunu söyledi ve şu bilgileri verdi:
Son kontak Rezai ile
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, kaza incelemesi için üç kişilik heyet gönderdi. Şu anda çalışmalarını yürütüyorlar. Uçağın kara kutuları bulundu. CVR ve FDR çalışır vaziyette. Onlar çözüldükten sonra kazanın nedeni de ortaya çıkacak. Öğrendiğimize göre kaptan pilotumuz Beril Gebeş, son olarak Rezai isimli kontrolörle irtibat kuruyor. Pilotumuz 36 binden 38 bin feet irtifaya tırmanmak istiyor.
Dikey çizgi halinde...
Yakıt azaldığı için irtifa yükseltmek istiyor. 37 bin 900 feet yüksekliğe geldiğinde heyecanlı bir ses tonu ile tekrar 34 bin feet’e alçalmak istediğini bildiriyor. Rezai alçalmaya müsaade veriyor. Uçak dengeli bir şekilde 34 bin feet’e, sonrasında ise 32 bin feet’e kadar iniyor. Bundan sonra ise dikey bir çizgi halinde düşüş başlıyor. 32 bin feet yükseklikten 12 bin feet yüksekliğindeki dağa çarpana kadar dik bir şekilde düşüyor. Pilotlarımız herhangi bir arıza bildirmiyor. Acil iniş talep etmiyor. Neden kaza oldu bilmiyoruz ancak basınçlama ile ilgili bir sorun yaşanmış ve irtifa düşürülmüş olabilir. Şu an için bir şey söylemek imkansız.
Motorlar yansa da
Bölgedeki görgü tanıkları ile konuşmalarını da aktaran Basri Demiroğlu, uçağın motorunun alev aldığı şeklindeki ifadelerin de görgü tanıkları tarafından doğrulanmadığını, köylülerin uçağın dönerek düştüğünü söylediklerini aktardı. Uçağın tutunma kabiliyetini kaybederek stall olmuş olabileceğini bildiren Demiroğlu, “Motorlar yanmış olsa iki motor da çalışmasa uçak o açıyla düşmez. 4-5 dakika mesafede Şehr-i Kürdi Havalimanı var. Oraya iniş talep ederler ve inerlerdi. Motorda bir arıza olup olmadığını bilmiyoruz. Uçağın önünden büyük bir uçak geçip geçmediğini de bilmiyoruz” diye konuştu.
Kaptan pilotun uçuşu 4 bin saat
Demiroğlu, uçağın kaptan pilotunun bir yıl önce kaptanlığa terfi ettiğini toplamda 4 bin saat ve bu uçak tipinde bin 900 saat uçuş tecrübesi olduğunu söyledi.
İstanbul’daki son konuşma
Beril Gebeş’in İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Birleşik Arap Emirlikleri’ne uçuşundaki ses kayıtları yayınlandı. Kayıtlardan uçağın İstanbul’dan herhangi bir sorun yaşanmadan kalktığı anlaşılıyor.
Jetin son bakımı Malta’da...
DemiroĞlu, uçağın pilotu Melike Kuvvet’in ablası İlknur Çelik’in, “Melike bir hafta önce Konya’ya geldiğinde bana ‘Abla bu uçak daha önce 3 kez havada arıza yaptı. Birincisi Paris’e giderken, iki kez de Trabzon’a giderken’ dedi” iddialarını yalanladı. 2017 yılında şirketlerinin hat bakım yetkisi alarak ağır olmayan bakımları yaptıklarını kaydeden Demiroğlu, uçağın 2012 yılından 2015 yılına kadar MNG Teknik’te bakımlarının gerçekleştirildiğini, büyük bakımlarının ise Malta’da Bombardier onaylı bakım merkezinde yapıldığını söyledi.
Motor arızası
Demiroğlu, uçağın son ağır bakımının bir yıl önce bu merkezde yapıldığını bildirdi. Uçağın iki ay önce Antalya’da bir motor arızası yaşadığı iddiasını doğrulayan Demiroğlu, “Antalya’da motor reverse arızası oldu. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bildirdik. İki kişi gönderdik kontrol ettiler. Uçak boş olarak İstanbul’a geldi. Burada arıza giderildi, parçalar değiştirildi. O arızadan sonra uçak 14-15 kez uçuş yaptı ve bir sorun yaşanmadı” dedi.
‘Ablam benim yerime öldü’
Uçağın hostesliğini yapan Eda Uslu’nun uçuşa kendisi gibi aynı şirkette kabin memuru olarak görev yapan kız kardeşi Ela Uslu’nun yerine gittiği ortaya çıktı
Abla kardeşin yer değiştirmesinin sebebi, anneleri Bedia Uslu’nun ani rahatsızlığı oldu. Ela Uslu, 8 Mart günü İran’a seyahat için evden çıkmaya hazırlanırken annesi Bedia Uslu’nun tansiyonu yükseldi. Annesini acilen hastaneye götüren Ela, ablası Eda’yı arayarak hastanede olduklarını söyledi ve uçuşa kendi yerine gitmesini istedi.
Abinin rüyası çıktı!
Kardeşinin yerine Dubai’ye giden uçakta görev alan Eda Uslu, 9 Mart Cuma akşamı kuzeni Caner Uslu’yu aradı. VATAN’a konuşan Caner Uslu, Eda’nın tüm aileyi tek tek aradığını hatta Almanya’da yaşayan abisiyle bu yüzden tartıştığını söyledi: “Abisi daha önce kötü bir rüya gördüğü için kardeşlerinin o uçağa binmesini istemediğini söylemiş. O da, ‘Abi güvenli bir şekilde indik, birkaç güne döneceğiz’ demiş.
‘Benim yüzümden’
“Abileri ertesi gün beni arayıp, ‘Bak beni dinlemediler, binmiş o uçağa’ diyerek sitem etti. Pazar günü ise televizyonda uçak kazasını gördük. Hemen Ela’yı aradım, konuşamıyordu. Daha sonra abilerini aradım, gerçek ortaya çıkınca abisi de sinir krizi geçirerek ağlamaya başladı. Ela ise, ablasının ölümünden kendini suçlu görüyor. ‘Benim yüzümden o uçağa bindi’ diyerek sürekli ağlıyor. Annesi zaten tansiyon hastası olduğu için kontrol altında. Eda melek gibi bir insandı, babası gibi o da 42 yaşında hayatını kaybetti.”
‘Aşkım 5 saat sonra yanındayım’
Mina Başaran’ın uçağa binmeden hemen önce nişanlısı Murat Gezer’i arayıp, “5 saat sonra yanındayım” dediği ortaya çıktı
İran’da Türk uçağının düşmesi sonucu 11 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından kahreden detaylar ortaya çıkıyor... 7 kız arkadaşıyla birlikte Dubai’de bekarlığa veda partisi verdikten sonra İstanbul’a dönerken düşen özel jette hayatını kaybeden 28 yaşındaki Mina Başaran’ın son telefon konuşmasını, 14 Nisan’da dünya evine girmeye hazırlandığı nişanlısı Murat Gezer’le yaptığı öğrenildi. Posta gazetesinin haberine göre, uçak havalanmadan hemen önce nişanlısını arayan Mina Başaran, “Aşkım 5 saat sonra yanındayım’ dedi.
‘Mina gelecek...’
Murat Gezer de sevgilisine sürpriz yapmak için karşılamaya Atatürk Havalimanı’na gidecekti. Acı haberi aldığından beri Mina’nın ailesinin evinde olan Murat Gezer’in sakinleştirici ilaçlarla ayakta durduğu, sürekli “İnanmıyorum. Mina gelecek” diye ağladığı öğrenildi. Mina Başaran, 6 yıldır Metprint Baskı Sistemleri’nin sahibi Murat Gezer ile birlikteydi. Geçen 20 Ekim’de Soho House’da nişanlanan çiftin düğünü 14 Nisan’da Çırağan Saray ı’nda yapılacaktı.
Annenin acı bekleyişi
Anne Beril Başaran, önümüzdeki ay kızının mürüvvetini görmeyi beklerken gelen feci haberle adeta yıkıldı. Edinilen bilgilere göre haberi alır almaz eşine “Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim getireceğim. Sen burada kal” diyen acılı anne, hemen tarifeli uçakla İran’a hareket etti. Ancak İranlı yetkililerin kimlik tespitlerinin ardından cenazelerin alınabileceğini söylemesi üzerine İstanbul’a geri dönmek zorunda kaldı.
DNA örneği verdiler
Jet faciasında hayatını kaybeden 11 kişinin cenazeleri, önceki gün uçağın enkazından alınıp İran Adli Tıp Kurumu’na teslim edildi. Ancak parçalanan cesetlerin kimlik tespiti için DNA testi yapılması gerekti. Bu nedenle de kurbanların yakınlarının İstanbul’da da Adli Tıp Kurumu’na giderek kimlik tespiti için DNA örneği vermeleri istendi. DNA örneklerinden elde edilecek sonuçların İranlı yetkili makamlara gönderileceği ve İran Adli Tıp Kurumu’nda bulunan cesetlerden alınan DNA profili ile karşılaştırılacağı belirtildi. Cenazelerin kimlik tespitinin ardından İstanbul’a gönderilerek Adli Tıp Kurumu’na getirilmesi ve yeniden otopsi yapılması bekleniyor.
Hırslı ve azimli bir iş kadınıydı
Başaran Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi yapan Hüseyin Başaran’ın kızı olan Mina Başaran, çok iyi eğitim almış başarılı bir genç kadındı. 1990, Trabzon doğumlu olan Mina, Koç Üniversitesi’nden İşletme Bölümü’nden mezundu. Aynı zamanda Londra’da da master yapıyordu.
Yönetim kurulundaydı
Hırslı, azimli ve çalışkandı. Öyle ki holdingin başına geçip bir dönem Trabzonspor Asbaşkanlığı da yapmış olan babasının koltuğunu devralmaya hazırlanıyordu, 2013 yılından bu yana da şirketlerinin Yönetim Kurulu Üyesi’ydi.
Hakkını AYM de teslim etmişti
Özel jetin ikinci pilotluğunu yapan Melike Kuvvet’in, FETÖ kumpasıyla TSK’dan atıldıktan sonra başvurduğu Anayasa Mahkemesi, ‘hak ihlali’ kararı vermiş
İkinci pilot Melike Kuvvet’in, FETÖ kumpasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru kararına AA ulaştı. FETÖ kumpasıyla, bir arkadaşının çocuğunun doğum gününde söylediği şarkının videosuyla oynanarak pavyonda şarkı söylüyor gibi gösterilen Kuvvet, 13 Mayıs 2013’te, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca TSK’dan çıkarılmıştı. Melike Kuvvet, 10 Temmuz 2013’te TSK’dan ayırma kararına karşı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) iptal davası açtı.
AYİM reddetti
Ancak AYİM Birinci Dairesi, 14 Mayıs 2014 tarihli kararla oy birliğiyle davayı reddetti. Bunun üzerine Kuvvet, 16 Aralık 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Dilekçede, başvurucunun, özel hayatıyla ilgili olan ve görevi ile hiçbir ilgisi bulunmayan iddialar gerekçesiyle meslekten çıkarılması nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği ileri sürüldü. Kuvvet, Anayasa Mahkemesi’nden 503 bin 546 TL maddi ve 50 bin TL manevi tazminata hükmedilmesini de talep etti.
‘Hak ihlali var’
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, 8 Haziran 2017’de, Kuvvet’in, özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği sonucuna vararak, ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. Melike Kuvvet’in tazminat talepleri ise “yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yetkili idari yargı mercisine gönderilmesine karar verilmesinin ihlal iddiası açısından yeterli bir tazmin oluşturduğu” gerekçesiyle reddedildi.
Avukat Sevgi gitmekten son anda vazgeçmiş
Mina Başaran ve 7 arkadaşının gerçekleştirdiği seyahatte aslında bir kişinin daha olduğu ancak son anda katılamadığı öğrenildi. Mina’nın yakın arkadaşı Avukat Sevgi Akyol’un da İran’a gidecek ekipte yer aldığı fakat işlerinden ötürü katılmaktan vazgeçtiği ortaya çıktı. Kaza haberinin ardından yıkılan Sevgi Akyol konuşamazken, yakın arkadaşları Feyza Emir, ‘Sevgi psikolojik olarak çok kötü durumda. Kendisi Mina’nın nişanında da hep yanındaydı. Haberi aldıktan sonra yıkıldı’ dedi.
Anıt yapmak istiyorlar
Uçağın düştüğü Bahtiyari eyaletinin halkı, Başaran ailesinin izin vermesi halinde bir anıt yaptırmak istediğini bildirdi. Acılı Türk ailelerinin kaldığı otele gelen Bahtiyarı halkı temsilcileri, ellerinde taşıdıkları pankartlarda Farsça ve Türkçe şu ifadelere yer verdi: Sevgili Başaran ailesi ve sevgili Türk halkı, Mina ve onun arkadaşlarının ruhu Helen Ormanları ve Bahtiyari Dağları’nda gökyüzüne uçtu. Dünya, Bahtiyari halkını dünyanın en misafirperver insanları olarak biliyor ama şimdi bu ev sahipliğinden dolayı üzgünüz ve tüm kalbimizle derdinize ortağız. Sizin de izninizi aldıktan sonra biz kızlarımızın hatırına sembolik bir heykel dostluk adına yapmak istiyoruz.