Her şey 1960 yılında başlıyor! 60 yılda 320 itfaiyeci!
Çatalca'ya bağlı Binkılıç Köyü itfaiyecileriyle meşhur. Neredeyse her aileden bir itfaiyecinin çıktığı köyden 60 yılda 320 itfaiyeci İstanbul İtfaiyesi'nde görev aldı. Son zamanlarda geçerliliğini yitirmeye başlasa da köyde itfaiyeci olmayana kız verilmiyor.
Binkılıç Köyü'nün yetiştirdiği itfaiyecilerden Güray Güngör (40), "Şu an bu köyde halihazırda çalışan 103 itfaiyeci arkadaşımız var. Emekli olan itfaiye çalışanı ise 80 civarı. Vefat edenlerle birlikte bu köy 320 itfaiyeci çıkarmış. Eskiden bu köyde babalar itfaiyeci olmayana kızlarını vermiyordu. Hatta ben evlenmek istediğimde başka bir yerde çalışıyordum. İtfaiyeci olduktan sonra kızı bana verdiler" dedi.
Çatalca'nın Binkılıç Köyü 'İtfaiye Köyü' olarak biliniyor. 1960 yılından bu yana itfaiyeci yetiştiren bu köy emekli olan ve vefat edenlerle birlikte toplam 320 itfaiyeci çıkarmış durumda. Şu anda Binkılıçlı Köyü'nden 103 kişi İstanbul İtfaiyesi'nde çalışıyor. Günümüzde geçerliliğini yitirmeye başlasa da köyde itfaiyeci olmayana kız verilmiyor. Köyün iki itfaiye şehidi de bulunuyor.
"BU KÖY 320 İTFAİYECİ ÇIKARMIŞ"
Binkılıç İtfaiye Çalışanları, Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı ve itfaiyeci Güray Güngör (40), "1960 yılında Bınkılıç Köyü'nün itfaiye ile ilişkisi başlıyor. Günümüzde ise hala kuşak kuşak bu meslek devam ediyor. Şu an bu köyde halihazırda çalışan 103 itfaiye arkadaşımız var. Emekli olan itfaiye çalışanı ise 80 civarı. Vefat edenlerle birlikte bu köy 320 itfaiyeci çıkarmış. Şu an İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan 3 müdür yardımcımız bu köylü. Bu köyde bu kadar çok itfaiye erinin olmasını nedeni burası bir orman köyü. Ormanda çalışmak çok ciddi bir bedeni yük istiyor. Yine aynı şekilde itfaiyede bedeni yük isteyen bir meslek. Hal böyle olunca bu köyde olan kişiler itfaiyeciliği tercih etmiş, başka bir mesleği tercih etmemiş" dedi.
"ESKİDEN BU KÖYDE BABALAR İTFAİYECİ OLMAYANA KIZLARINI VERMİYORDU"
Güray Güngör, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İtfaiye alımlarında spor mülakatları oluyor. Bu mülakatlarda bu köyden katılan kişiler daha başarılı oluyor. Çünkü bedeni güç gerekiyor. Avantaj sağlamış oluyorlar. Bizim bu köyde iki tane itfaiye şehidimiz var. Bir şehidimizin oğlu itfaiyeci oldu. Benim babam da itfaiyeci. Eniştem itfaiyeci onun çocukları da itfaiyeci. Çok güzel bir iş itfaiyecilik mesleği insanların hayatlarına dokunuyorsun, canını kurtarıyorsun. Eskiden bu köyde babalar itfaiyeci olmayana kızlarını vermiyordu. Hatta ben evlenmek istediğimde başka bir yerde çalışıyordum. İtfaiyeci olduktan sonra kızı bana verdiler. Onun öncesinde vermemişlerdi."
"İTFAİYECİLİK HASTALIK GİBİ BİR ŞEY"
İtfaiyeciliğin cesaret isteyen bir iş olduğunu belirten Güray Güngör, "İstanbul Büyük Şehir Belediyesi İtfaiyesi'nde şu an 4 bin 358 civarı itfaiye personeli çalışıyor. Bunun 103 tanesi Binkılıç Köyü'nden. Aslında birçok ilin itfaiyeci sayısı bu kadar fazla değil. Binkılıçlı olarak İstanbul halkına hizmet eden 103 personelimiz var. Bu dünyada tek olan bir şey. İtfaiyecilik hastalık gibi bir şey. 7- 8 yaşlarında babamın yanına itfaiyeye gidiyordum. İtfaiye araçları, babamın yangına gidip gelmesi bana çok heyecan veriyordu. O zamandan itfaiyecilik mesleğine aşık oldum. Hala severek yapıyorum işimi. Her gün çok büyük bir arzuyla işime gidiyorum. Yangınların, alevlerin içine girmek birçok insan için korkutucu gelebiliyor. Çok cesaret isteyen bir iş bu. Bu bölgenin insanında da bu cesaret var" ifadelerini kullandı.
"ŞEHİT STATÜSÜ ALAMIYORUZ"
İtfaiyeciliğin bir meslek statüsü olmadığını söyleyen Güray Güngör, "Binkılıç Köyü'nde iki tane şehit itfaiyecimiz var. Ancak mezarlarını bayraklarla süsleyemiyoruz ve şehit statüsü alamıyoruz" diye konuştu.
"İTFAİYECİLİĞE HEVES ETTİM BAŞLADIM"
Güray Güngör babası emekli itfaiyeci Saadettin Güngör (72), "Eskiden abileriz vardı. Onlar hep itfaiyeciliği methediyordu. Bir kumandan abim 'gel seni de İtfaiyeci yapalım' dedi. Ben de heves ettim, başladım. Ben itfaiyeci olduğum için çok memnunum. Oğlumun da itfaiyeci olduğu için mutluyum" dedi.
"BU KÖYDEN ÇIKAN İLK KADIN İTFAİYECİ OLMAK İSTİYORUM"
Güray Güngör kızı Ahsen Güngör (14), "Babam ve dedem İtfaiyeci. Ben de onlardan görerek bu mesleği merak ediyorum ve devam ettirmek istiyorum. Bu meslekte yangınlara girmek istiyorum, kahraman olmak istiyorum. Hatta bu köyde kadın itfaiyeci yok, ben de bu köyden çıkan ilk kadın İtfaiyeci olmak istiyorum. Köyümüzde bir sürü itfaiyeci var. Babam yangınlar için Manavgat'a gitti, o zaman 'keşke ben de itfaiyeci olsam' dedim" diye konuştu.
16 senedir İtfaiyeci olarak çalışan Berkan Tunca (40) da, "İtfaiyecilik kalıtsal bizde. Büyüklerimizden gördüğümüz kadarıyla bu teşkilata baş koyduk. Benim eniştem itfaiye şehididir. Emekliliğine bir sene kala şehit oldu. Teyzem de için benim itfaiyeci olmamı istedi" ifadelerini kullandı. Yeni yapılan itfaiye alımlarında sınavı kazanan Gürhan Acet (25), "Yeni alınan itfaiye üyesiyim. Benim akrabalarımın hepsi itfaiyeci. Onlardan bu mesleği öğrenmiş oldum. Bizi itfaiyeciliği çok anlattılar. O yüzden bu mesleği seçmiş oldum" dedi.
"BEN DE BU GELENEĞİ SÜRDÜRMEK İÇİN İTFAİYECİ OLMAK İSTERİM"
Şehit Mehmet Ali Alkan'ın torunu Sergen Alkan, "Dedem şehit olduktan sonra yerine babam atandı. Ben de itfaiyeci olmak istiyorum. Dedem bu yolda canını vermiş, babamsa bu işten emekli oldu. Ben de bu geleneği sürdürmek için itfaiyeci olmak isterim" şeklinde konuştu.