Hepimiz Teksaslı'yız!

VATAN, “ Eyvah, bu Teksaslılar Ermenistan maçını allak bullak eder” korkusunu yaratan Bursa’nın ’Teksas’ taraftar grubuyla maçı izledi. Grup, barış sloganları, coşkusu, centilmenliğiyle bu korkuyu salanları utandırdı.

Futbol açısından heyecansız tarihi Ermenistan maçını Diyarbakırspor maçı sonrası çok eleştirilen, “Böyle taraftar varken Bursa’ya maç mı verilir” denilen Teksas Tribünü’nde izledik. Önce kısa bir profil çizmek lazım. Yaklaşık 8500 kişilik kale arkası tribünde her gelen kendini Teksas üyesi olarak görüyor. İsim enteresan. Bursa’da bir tribünün adı neden Teksas? 1963’te olaylı Zonguldak deplasmanının ardından Bursaspor taraftarı için “Sahayı Teksas’a çevirdiler” yorumları yapılmış, Zonguldak emniyetinin maça otobüsle gelen Bursaspor taraftarlarına “Teksas’tan mı geldiniz? Taraftar otobüsünden çok Teksas Konvoyuna benziyorsunuz” sözleri grubun Teksas adını almasına neden oldu.
90 dakika hiç susmadılar

Öyle çoşkulu bir taraftar grubu ki Ermenistan Cumhurbaşkanı ve UEFA Başkanı Platini’yi kendilerine hayran bıraktırdılar. Sağcısı solcusu, Türk’ü Kürt’ü, kadını erkeğiyle karışık ama çok eğlenceli bir tribün olan Teksas maç boyu 90 dakika susmadan ve müthiş atkı bayrak şovlarıyla milli takımı destekledi. Kimi zaman ayakkabı çıkarıp kimlik salladılar, kimi zaman sahaya sırtlarını döndüler. Bazen de hep beraber yukarıdan aşağıya akarak adeta bir maç nasıl eğlenceli hale gelir dersi verdiler.

Barış güvercini Kızıl’dan

Sarı Gelin’e yönelik basın protestosuna tribünün başını çeken Selim Kurtulan, Mehmet Güzelsöz ve Batu Demirtaş’ın aralarında bulunduğu liderler karar verdi. Karara etken bir başka sebep ise maç öncesi Kültürpark’ta Sarı Gelin’i çalışan taraftarların türküyü söylerken senkronu tuturumamış olmalarıydı. Maça damgasını vuran “barış güvercinleri” fikri ise Bursaspor Eski Başkanı, Uludağ Gazozları’nın sahibi ve TFF Milli Takımlar sorumlusu Levent Kızıl’dan geldi. Tribün liderlerinin abi dediği Kızıl onları ikna edip iki cumhurbaşkanını 100 beyaz barış güverciniyle karşılamalarına neden oldu.
Gecede tek olumsuzluk Ermenistan Milli Marşı’nın ıslık ve yuhalanmasıydı. Ama ana mesaj barıştan yanaydı. Teksas, bu anlamda futbol diplomasisi sınavını pekiyi ile verdi. Bir ara sahaya girip üçlü çektirmediği için “Sahaya inmeyen Ermeni olsun” tezahüratlarına maruz kalan “Paşa” lakaplı Selim Kurtulan, taraftarları susturmak isteyince tribün hep bir ağızdan “Ermeni amigo istemiyoruz” diye bağırdı. 6 bin kişiyi tek bir el hareketiyle susturup, çoşturan “Paşa Selim” maç boyu bağırmayan taraftarları görünce çıldırdı ve yerinde duramadı.

Hrant’ın kızı Delal de staddaydı

Maç sırasında Genç Sivillerin açtığı Türkçe, Ermenice ve İngilizce “Hrant’ın Ülkesine Hoşgeldiniz” yazılı pankart tribünlerden alkış aldı. Maça İstanbul’dan iki otobüsle gelen Hrant Dink’in arkadaşları ve aydınlar da maçı Atatürk Stadumu VIP tribününde izledi. 70 kişilik grupta Hrant Dink’in kızı Delal Dink, avukat Fethiye Çetin, Agos’tan Sarkis Serokyan, Ömer Laçiner, Ümit Kıvanç, Özlem Dalkıran, Cengiz Algan, Sayat Tekir ve yabancı gazeteciler vardı. Maçı değerlendiren Nor Radyo programcısı Sayat Tekir, “Ermenistan ve Türkiye bayrakları açtık. Bizim için iki ülke halklarının bir arada olması önemliydi. Zaman zaman bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demekten kendimizi alamadık. Bayraklar açılınca hem arkamızdakiler hem de başka tribünlerden küfürler edildi. Sonra da barış güvercinleri uçuruldu. Küfürlere ve hakaretlere alındık. Ancak çok fazla önemsemedik. Çünkü genel hava çok olumluydu.” dedi.

Maçta kadın sesi

Maça eşleri ve erkek arkadaşlarıyla gelen Bursalı kadınlardan Tuğçe Sönmez (27), Makbule Şahin (23), Ganime Demirbilek (46), “Güvenliği ve ortamı çok fazla abarttılar. Zaten hiç bir şey yapmayacaktık. Buraya coşkuyu yaşamak ve takımımıza sahip çıkmak için geliyoruz. Milli takım maçlarını Bursa’da oynasa hiç kaybetmez. Küfüre duya duya alıştık. Bizde tribün tayfasına dahil olduk. Teksaslıyız artık” diyor

Maçın kaçakları

Sabah stad önünde tanıştığımız bilet bulmak için okulu kıran 14 yaşındaki lise öğrencileri Furkan Duran ve Emrullah Karadeniz “Abi babamızdan yırttık senden kaçamadık” diye dert yandı. Çünkü iki ufaklık babalarından birbirlerinin evinde ders çalışacaklarını söyleyerek izin alıp stadın yolunu tutmuş. Fotoğraflar: Burak KARA