Hedefleri Ankara'da eylem yapmaktı!..
Söke Otogarı’nda sahte kimlik ve silahlarla yakalanan iki kişiden birinin Sabancı suikastının firari sanığı İsmail Akkol, diğerinin de DHKP-C’li Fadik Adıyaman olduğu tespit edildi...
Milliyet'ten Musa Kesler'in haberine göre İstanbul’daki Sabancı Center’da 9 Ocak 1996’da gerçekleştirilen Sabancı suikastının üç failinden biri olan firari İsmail Akkol dün Aydın’ın Söke ilçesinde yakalandı. Otogarda canlı bomba düzenekleri, RPG-7 roketatar, üç el bombası ve fişeklerle yakalanan İsmail Akkol ve DHKP-C’li Fadik Adıyaman’ın Ankara’da eylem yapmayı planladıkları belirtildi.
Alınan bilgilere göre, Söke Otogarı’nda dün sabah 10.50 otobüse binen biri kadın iki kişinin durumundan şüphelenen polis kimlik sordu. Zanlıların üzerinden Hatice Çalışkan ve Zeynel Abidin Gümüş adına düzenlenmiş sahte kimlik çıktı. Yapılan araştırmada kimliklerin sahte olduğunun anlaşılması üzerine gözaltına alınan iki zanlı direnerek slogan attı.
İki zanlının Söke Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan sorguları ve araştırmalarda erkek olan bir süre önce Yunanistan’dan Türkiye’ye sızdığı belirtilen Sabancı suikastı sanığı 20 yıldır yakalanamayan İsmail Akkol olduğu, kadın teröristin de daha önce Ak Parti binasına molotof attığı iddia edilen Fadik Adıyaman olduğu anlaşıldı.
Emniyet yetkilileri Milliyet’e yaptığı açıklamada gözaltına alınan iki kişiden birinin Özdemir Sabancı suikastının zanlısı DHKP-C’li İsmail Akkol, diğerinin de “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan arandığı tespit edilen Fadik Adıyaman olduğunu söyledi.
Didim’den geldiler
Aydın Emniyet Müdürü Halis Böğürcü düzenlediği basın toplantısında iki kişiden birinin Akkol, diğerinin de Adıyaman olduğunu söyledi. Böğürcü, kimliklerin parmak izi karşılaştırmasının ardından kesinleşeceğini belirtti.
Gözaltına alınan şüphelilerin Yunan adalarından yasadışı yollardan Didim’e geçtiği, buradan Söke’ye gelip büyük bir şehre gitmek üzere bilet almak istedikleri, oradan da Ankara’ya gelerek eylem yapmayı planladıkları belirtildi.
Yoldan bindiler Aydın Valiliği ve Emniyetin açıklamalarına göre, iki kişi ile birlikte bir gitar kutusu, iki poşet, bir sırt ve bir bel çantası ele geçirildi. Aydın Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Didim’den Eskişehir’e gitmek üzere hareket eden otobüse 25-26 nolu koltuklara Abdullah ve Fatma Gülay adına yer ayırtan zanlılar, Aydın TEM Müdürlüğü ekipleri ile kurulan koordinasyonla gözaltına alınıp Söke TEM Büro Amirliği’ne getirildi. Alınan bilgilere göre, Akkol ve Adıyaman, Eskişehir’e giden otobüse dikkat çekmemek için Didim Garajı’na gitmeden yoldan bindi. Otobüs içinde bilet kesilemediği için Söke Garajı’na gelindiğinde görevliler iki kişiden yazıhaneye girip bilet almalarını istedi. İki kişi, Eskişehir’e bilet alıp yeniden otobüse bindi. Söke Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler de otobüsü garajdan çıkarken durdurdu. Şüphe üzerine kontrol edilen kimliklerdeki TC numaraları ile isimler arasında uyumsuzluk bulunan zanlılar gözaltına alındı. Daha sonra da gerçek kimlikleri açığa çıktı.
AydınEmniyet Müdürlüğü’nde parmak izi vermemek için direnen Akkol ve Adıyaman, 19.00 sıralarında Devlet Hastanesi’ne götürülüp sağlık kontrolünden geçildi. Daha sonra yeniden Aydın Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne getirilen Akkol ve Adıyaman’ın parmak izi alındı.
Yunanistan iade etmemişti
Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar ile birlikte Özdemir Sabancı cinayetini DHKP-C adına gerçekleştiren üç failden biri olan “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışmak” suçundan aranan İsmail Akkol, Sabancı Center’da 9 Ocak 1996’da işlenen cinayetten beri firari olarak aranıyordu. Saldırıda Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe de hayatını kaybetmişti. 1997’de gıyabında yargılanmaya başlanan Akkol’un dosyası yakalanamadığı için 2001’de Fehriye Erdal’ın dosyası ile birlikte ayrılmıştı. Akkol için Adalet Bakanlığı’nın talebi üz erine Interpol kırmızı bülten çıkarmıştı.
2014’te yakalandı
Akkol’un izi 2000’li yılların başında Belçika’da bulunmuştu. Eylemi birlikte gerçekleştirdiği Erdal’la birlikte bir süre Belçika’da yaşayan Akkol’un daha sonra Almanya’ya geçtiği, ardından da Yunanistan’a geldiği tespit edilmişti. Akkol, Yunan polisinin 11 Şubat 2014’te Atina’daki hücre evine düzenlediği baskın sonucu dört DHKP-C üyesi ile birlikte yakalanmış, Türkiye’nin iade talebine rağmen serbest bırakılmıştı. Aynı operasyonda, terör örgütünün silahlı kanat sorumlusu ve gizli lideri olduğu öne sürülen Hüseyin Fevzi Tekin ile Ankara’da 2013 yılının mart ayında Ak Parti Genel Merkezi’ne lav silahlı saldırının şüphelisi Murat Korkut ve bir kadın da gözaltına alınmıştı. Evde ayrıca, otomatik tüfek ve tabancalar, bunlara ait mermiler, patlayıcı madde ve fünye de ele geçirilmişti.
Kırmızı bülteni vardı
Kırmızı bültenle aranan Akkol ile 2013’te Ak Parti ve Adalet Bakanlığı’na yönelik roketatarlı saldırının faili Hasan Biber’in, Yunanistan’dan ayrılıp sahte kimliklerle Türkiye’ye sızdığı öne sürülmüştü. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), iki teröristin sansasyonel eylemler için Türkiye’ye geldiği bilgisiyle tüm illerdeki güvenlik birimlerini uyarmıştı.
Mustafa Duyar öldürüldü
Cinayetin üç failinden biri olan Mustafa Duyar da cinayetin ardından Suriye’ye kaçmıştı. Duyar 17 Aralık 1996’da Suriye güvenlik birimlerinin işbirliği ile Lazkiye’de yakalanmış, üç gün Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’nde kaldıktan sonra Türkiye’ye getirilmişti. Cinayeti itiraf eden ve detaylarıyla birlikte anlatan Duyar, Özdemir Sabancı ile Haluk Görgün’ü kendisinin öldürdüğünü, Nilgün Hasefe’yi ise İsmail Akkol’un öldürdüğünü anlatmıştı. Duyar ifadesinde hedeflerinin Sakıp Sabancı olduğunu söylemişti. cezaevine konulan Duyar, 15 Şubat 1999’da Afyon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde çıkan bir isyanda Nuri Ergin’in liderlik ettiği Karagümrük çetesi tarafından koğuşunda tabancayla vurularak öldürüldü.
Fehriye Erdal’ın yeri bilinmiyor
Fehriye Erdal da Sabancı Center’da çaycı olarak çalışıyordu. Cinayetin organizasyonunda önemli rol alan Erdal, tetikçiler Akkol ve Duyar’ın içeriye girişini sağladı. Cinayetin ardından önce Yunanistan’a oradan da Belçika’ya geçen Erdal, 26 Kasım 1999’da Belçika’nın sahil kentlerinden Knokke’de kaldığı bir evde çıkan yangın sonrası Belçika polisi tarafından sahte pasaportla yakalandı. Yaklaşık bir yıl cezaevinde kalan Erdal daha sonra serbest bırakıldı. Erdal, Türkiye’nin bütün girişimlerine rağmen Türkiye’ye teslim edilmedi. 2011 yılında öldüğü iddiaları gündeme gelen ve herhangi bir izi bulunamayan Erdal, halen Sabancı cinayetinin faillerinden biri olarak Türkiye tarafından kırmızı bültenle aranıyor.
Çantalarında suikast silahı ve roketatar bulundu
Zanlıların üzerinde seri numarası ve markası silinmiş bir silah, iki şarjör ve silaha ait fişekler; gitar kutusu ve yanlarındaki çantalarında da 1 RPG roketatar, 2 roket başlığı, 2 sevk fişeği, 3 savunma tipi parça tesirli el bombası, 1 tabanca, Polonya menşeli 1 suikast silahı, 5 şarjör, 32 tabanca mermisi, 69 suikast silahı mermisi, 200 gram beyaz toz, 1 sim kartı, örgüt flama, invir paketi, et kesme plastiği, tabla, ilaçlar, altı adet yağmurluk, muhtelif giyim eşyası bulundu. Zanlıların yanında 3 bin 195 lira ile 135 Euro ele geçirildi. (Milliyet)