‘Hedef IŞİD değil, hükümet tehlikeli maceralar peşinde’
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu hükümetin evlatlarımızı sonu belli olmayan maceralara sürüklemeye hakkı yoktur” dedi. Hamzaçebi de Meclis’teki konuşmasında, tezkerenin amacının Esad’ı devirmek olduğunu öne sürdü
CHP, Irak ve Suriye’yle ilgili tezkereye karşı çıkma nedenini Meclis’teki görüşmeler sırasında anlattı ancak öncesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Faruk Loğoğlu da açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Hükümetin IŞİD’i yok etme hedefi yerine, ülkemizi çok daha büyük tehlikelere sokacak maceralar peşinde olduğunun anlaşılması, CHP’nin bugün Meclis’te oylanacak tezkereye karşı olmasının tek nedenidir. Bu hükümetin evlatlarımızı sonu belli olmayan maceralara sürüklemeye hakkı yoktur.”
Öncelik Esad!
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi de Meclis’teki oturumda tezkereyi eleştirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması önceliğimiz olmaya devam edecektir” sözüne dikkat çekerek, “Tezkerenin özeti buradadır. Şam yönetiminin derhal görevden uzaklaştırılması, Erdoğan’ın ve Davutoğlu’nun öncelikli hedefidir. Hiç kimse başka bir şey aramasın” dedi.
Türkiye’nin Suriye’nin iç işlerine müdahale ettiğini ve muhaliflere silah, muhimmat, lojisitk desteği verdiğini anlatan Hamzaçebi, şunları söyledi: “Türkiye’nin vermiş olduğu silahlar IŞİD’in eline geçmiştir. IŞİD’e asker sevkiyatı Türkiye üzerinden yapılıyor. İstanbul’da camilerde, IŞİD’in hedefi doğrultusunda hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazları kılınmaktadır.”
‘Tezkereye gerek yok’
“ Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin emperyal, yayılmacı, İslam dünyasının liderliğine oynama uğruna Türkiye’yi ateşe sürüklemesine izin vermek istemiyoruz. Niyet tamamen budur. Süleyman Şah Karakolu’na, oradaki Saygı Karakolu’na yapılacak saldırı diyerek milli duygulara oynayamazsınız; bunu kimse yutmayacak. Oraya bir saldırı vukuunda hiç tezkereye gerek yok. Türkiye’nin nerede duracağı belli değil. Türkiye’yi maceraya sürüklemeye, Mehmetçik’in kanı üzerinden bu ülkeyi felakete sürüklemeye hakkınız yoktur.”
Loğoğlu üç neden açıkladı
CHP’li Faruk Loğoğlu ise düzenlediği basın toplantısında, tezkereye karşı çıkma nedenlerini üç başlıkta izah etti:
1- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye ve Irak’a yönelik bir askeri müdahaleyi yasal kılacak buna imkan sağlayan bir kararı bulunmuyor. Libya’ya müdahale konusunda Genel Kurul karar almıştı ancak Suriye ve Irak konusunda böyle bir karar yok. Uluslararası hukuk bakımından dayanağı yok.
2- Bu yetki IŞİD’le ya da ‘terörle’ mücadele anlamında istenen bir yetki değil, Suriye rejimine yönelik Esad’a karşı alınmaya çalışılan bir yetki.
3- Türkiye’nin korunması için yabancı askerlerin gelmesine ne gibi bir ihtiyaç var bunu da anlamış değiliz. Bu kabul edilebilir bir şey değil.
Tezkerenin tam metni
“Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 4.10.2014 tarihinden itibaren bir yıl süreyle izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim.
Başbakan Ahmet Davutoğlu.”