HDP'den Kadir İnanır açıklaması!
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, parti genel merkezinde, son siyasal gelişmelerle seçim hazırlıklarının değerlendirildiği HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin "Bülent Arınç dün yüzde 6'yı bile alamayacağınızı söyledi. Ayrıca çözüm süreci ekseninde eğer HDP baraj altı kalırsa süreç dağa taşınır endişesi de var. Bülent Arınç'ın da Mehmet Ağar ve Baykal örneğini vererek, 'Onlar dağa çıkmadı, HDP baraj altında kalırsa böyle bir şeyi izlememeli' açıklaması oldu. Neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Demirtaş, "Biz emin olun ki, Bülent Arınç'ın hevesini kursağında bırakacağız, hiç şüpheniz olmasın" ifadesini kullandı.
Arınç'ın, HDP'nin seçimlerde baraj altında kalmasını çok istediğini öne süren Demirtaş, partisinin baraj gibi bir sorunu almadığını ve barajı aşacaklarını söyledi.
Demirtaş, "baraj utancının kendi utançları olmadığını" belirterek, "AK Parti'nin 12 yıldır iktidarda bulunmasına rağmen bir türlü kaldırmadığı bir utançtır. Bülent Arınç Beyefendi, HDP'yi bu şekilde baraj altında bırakmak için manipülasyon yapacağına, barajı neden kaldırmadıklarını, bu utanca neden sahip çıktıklarını izah etse daha anlamlı olurdu" değerlendirmesinde bulundu.
O haliyle hükümet nasıl süreci yürütür?
Yüzde 10'dan daha fazla oy alarak ileriki dönemde barajı, anlamsız hale getireceklerini ifade eden Demirtaş, "Göreceksiniz, AKP barajı kaldırmak zorunda kalacak. Çünkü bu barajın konulma nedeniz biziz. Biz, parlamentoya girmeyelim diye cunta, darbe hükümetinin, döneminin bir kararıydı bu. Biz, yüzde 10 barajını rahatlıkla aşacağımız için önümüzdeki dönem baraj tartışması kalmayacak" diye konuştu.
Demirtaş, söz konusu barajın çözüm sürecini olumsuz etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine "Seçim sonrası ortaya çıkacak durumu görmek lazım. Şimdiden 'Şöyle olur, böyle olur' demek yanlış olur. Fakat parlamentoda temsiliyet adil olmazsa, parlamentonun meşruiyeti tartışılır, HDP'nin varlığı tartışılmaz. O haliyle hükümet nasıl süreci yürütür? Bunun cevabını onların vermesi lazım, bizden istenmemesi lazım. Gayrimeşru bir oluşum, hükümetle nasıl süreci yönetecekler, kendilerine bu soruyu sormak lazım" ifadelerini kullandı.
İttifak söylentileriyle ilgili olarak HDP'nin bir ittifak arayışının olmadığını vurgulayan Demirtaş, "Saçma sapan şeyler bunlar, kafa karıştırmak üzere birileri tarafından ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen mevzular. Ama toplumsal gruplarla elbetteki ittifakın ötesinde stratejik birlik arayışımız var. AKP, bizim siyasi olarak ittifak, işbirliği yapabileceğimiz bir anlayış değil" değerlendirmesinde bulundu.
Öcalan'la ilgili tartışmalar
Demirtaş, "Abdullah Öcalan'ın yapılacak İmralı ziyaretinde bir ateşkes çağrısı yapacağı konuşuluyor. Böyle bir ihtimal var mı?" sorusuna "Bilemiyoruz, arkadaşlarımız bir iki gün içinde muhtemelen giderler. Tartışmaları orada göreceğiz, izleyeceğiz. Heyetimiz gidince tartışmaları izleyecek, dönüşte de kamuoyuna bilgi verecek. Ne tartışılacağını bilmiyoruz, müzakere başlayacak mı başlamayacak mı, karşılıklı ne adımlar atılacak?" cevabını verdi.
"Öcalan'ın serbest kalması hep tartışılıyor, onun düşüncelerini bir de sizden alabilir miyiz" sorusu üzerine Demirtaş, şunları söyledi:
"Kendisinin böyle bir talebi yok. Kendisi şunu söylüyor; 'Kapıyı açsalar, buyrun çık deseler, çıkmam. Benim buraya konulma nedenim ne ise onun ortadan kalkmış olması lazım, benim çıkmam için. Ben, siyasi nedenlerle buraya konuldum ve siyasi davası olan bir insanım. Bununla ilgili hiçbir adım atılmadan 'Öcalan'a özgürlük, Apo'ya af çıkacak' şeklindeki söylentilerden ben rahatsız oluyorum. Çünkü ben, böyle bir beklenti içerisinde değilim' diyor. Dışarıda tartışmalar yürütülüyor ama bu kendisinin bir talebi ya da beklentisi değil. 'Eğer Türkiye bir gün normalleşirse, benim buraya konulma gerekçem ortadan kalkarsa, herhalde devlet beni burada tutmak için bu kadar para harcamaz' diyor."
KCK'nın açıklamaları kendilerini bağlar
Demirtaş, "KCK'nın yaptığı yeni bir açıklama var. Gençlerin tekrar 'öz savunma'ya geçeceği konuşuluyor, nasıl yorumluyorsunuz?" sorusunu, "KCK'nın açıklamaları kendilerini bağlar" şeklinde yanıtladı.
Selahattin Demirtaş, hükümetin veya devletin bugüne kadar Cizre ile ilgili bir şikayetinin olmadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ne zaman ki Cizre'deki gençlik karar aldı, hendekleri kapatma, yüz kapatmanın yasaklanması kararını alır almaz o akşam Cizre'de provokasyonlar başladı. O günden bu yana 5 kişiyi katlettiler. Şimdi 'HÜDAPAR ile HDP çatışması' deniyor ama ortada böyle bir şey yok. KCK'nın açıklaması bir yana da devletin buna bir cevap vermesi lazım. Bunun cevabının İçişleri Bakanlığı tarafından bizzat verilmesi lazım. Ortada Kürtler arası bir çatışma yok, kimse de böyle göstermesin. Özellikle HÜDAPAR bu tuzağa düşmesin. Ben, 'İki tarafın içerisine de sızmalar var ve birbirine düşürmeye çalışıyorlar' diyorum. HÜDAPAR, 'Hayır bizde sızma yok' diyor. O halde bu insanları siz mi öldürdünüz? HÜDAPAR'lılara açık soruyorum. Aranızda sızma yoksa Cizre'deki 5 kişiyi bizzat siz mi katlettiniz?"
Kadir İnanır'la görüşmek isteriz
Genel seçimde Kadir İnanır'ın HDP'den aday olacağı şeklindeki haberlerin hatırlatılması üzerine Demirtaş, "Bir görüşmemiz olmadı. Bu, bizden kaynaklı bir açıklama değil. Herhalde yakıştırmışlar, böyle bir gelişme önümüzdeki günlerde olur mu göreceğiz. Biz, kendisiyle görüşmek elbetteki isteriz. Bütün toplumsal kesimlerin hepsiyle görüşmeler yapacağız, sevgili Kadir İnanır da bunlardan biridir ama ne adaylık teklifimiz gitmiştir ne de kendisinden bir kabul gelmiştir bu aşamada" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, Paris'teki silahlı saldırılarla ilgili olarak "Daha önce 3 Kürt kadın devrimcinin oradaki katliamı üzerine bir protesto gösterisi olacaktı ayın 10'unda. Bir heyetimiz de bunun için Paris'e gidiyordu. Gitmişken bu son katliamla ilgili de yerinde bazı gözlemler yapacak, bilgiler toplayacak" dedi.
"Bunun üzerinden büyük bir İslamofobi kesinlikle geliştirilmemelidir" diyen Demirtaş, Fransız halkının acısını paylaştıklarını ifade etti.
Demirtaş, bu tür saldırıların dünyanın her yerinde olabileceğini belirterek, "Bütün Ortadoğu'da kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı kaotik bir durum yaşanıyor. Bu kaos Ortadoğu ile Suriye ile sınırlı kalmayacak bu görünüyordu zaten. Bizce bunun en makul yolu kısa sürede Suriye'de ateşkesin sağlanması ve diğer ülkelerde de. AKP'nin IŞİD ile yaptığı dansın faturası inşallah bize de çıkmaz, dikkatli olunması lazım" diye konuştu.