Hasan Palaz hakkında kırmızı bülten çıkarılıyor
Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz hakkında Adalet Bakanlığı aracılığıyla "kırmızı bülten" çıkartılmasına karar verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin 12 kişinin yargılandığı davada, firari sanıklardan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz hakkında Adalet Bakanlığı aracılığıyla "kırmızı bülten" çıkartılmasına karar verildi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta, tutuksuz sanıklar Mehmet Yüksel ve Hasan Akın, sanık avukatları, müdahiller, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakanlığın avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, sanıklardan 7'si hakkında geçen haftalarda "zimmet" ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından da dava açıldığını, bunun da "Böcek" davasıyla birleştirildiğini ifade etti.
Otçu, hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar Serhat Demir, Enes Çiğci, Ali Özdoğan, Hasan Palaz ve Ahmet Türer'in yakalanamadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın ile Başbakanlığın avukatı İsmail Uluyol, müvekkillerinin birleşen dosya açısından "suçtan zarar gördüğünü" belirterek, davaya müdahillik talebinde bulundu.
Bazı sanık avukatları da birleşen davaya ilişkin daha sonra beyanda bulunacaklarını bildirdi.
Tutuklu sanıklar Usta ve Zavar ise yeni hazırlanan iddianameyi almadıklarını dile getirerek, savunmalarını daha sonra yapacaklarını ifade etti.
Tutuksuz sanıklardan Mehmet Yüksel, bir sanık avukatının "Başbakan, konutlarına gittiği zaman sabit jammerları açmakla görevli birim hangisidir?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Şimdiki Sayın Cumhurbaşkanımızın o dönemdeki çalışma ofislerinde ve ikametinde sabit jammerlar, bir de koruma ekiplerin hepsinde seyyar jammerlar vardı. Bunlar güvenliğin sağlanması ve bilgi sızmasını engellemek amacıyla kullanılıyordu. Sayın Başbakan ikamete yaklaştığı sırada koruma amiri talimat verir ve jammerlar açılır. Yani Sayın Başbakanımızın Keçiören ikametine girdiği sırada sabit jammerın açılması gerekiyor. Bunun talimatını da benim o dönemdeki yardımcım Zeki Bulut verirdi. Jammerlar Başbakanımız bir görüşme yaparken de talimatla kapatılır, görüşmeden sonra açılırdı." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Aydın'ın, "Böceğin konulduğu tarihlerde jammerların kapatılıp kapatılmadığı konusunda bizzat gözleminiz var mı?" sorusuna Yüksel "Hayır" yanıtını verdi.
Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Yalçın, hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalanmalarının beklenmesini, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamı ve eksiklerin giderilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, firari sanıklar Hasan Palaz, Ahmet Türer, Enes Çiğci, Serhat Demir ve Ali Özdoğan hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazının beklenilmesini, bunlardan Palaz için Adalet Bakanlığı aracılığıyla "kırmızı bülten" çıkarılmasını kararlaştırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakanlık adına bulunulan müdahillik taleplerini kabul eden mahkeme, sanıkların tutukluluklarının devamına, bazı tanıkların dinlenmesine karar verdi ve duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
Başbakanlığı sırasında, Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı ile Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki çalışma ofislerinde 2 dinleme cihazı bulunmuştu.
Buna ilişkin, 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açan savcılık, "eylemin hangi örgüt adına yapıldığı"nın tespit edilemediğini belirterek, "örgüt" suçu yönünden soruşturmayı ayırmıştı.
Yargılama sonucunda sanıklardan Zavar ve Usta, "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlarından 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, 8 kişinin beraatine karar verilmiş, yakalanamayan 3 sanığın dosyası ayrılmıştı.
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi bazı hükümleri onarken, bazılarını bozmuş, kararının ardından dosya tekrar mahkemeye gelmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu dava görülürken, dinleme cihazlarının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından konulduğu gerekçesiyle 11 sanık hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeni dava açmıştı.
"Böcek" davasını karara çıkaran Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, firari 3 sanık hakkındaki ayırdığı dosya ile Yargıtayın bozduğu dosyaları birleştirerek, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve dosyalar "örgüt" suçundan burada açılan davayla birleştirilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ayrıca dinleme cihazlarına ilişkin savcılığa sahte rapor vermekle suçlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan hakkında gördüğü davanın da "örgüt" davasıyla birleştirilmesine karar vermişti.
Son olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklardan 7'si hakkında, "suçu işlemeye yönelik Başbakan'ın evi ve resmi ikametgahına izinsiz girerek, konut dokunulmazlığını ihlal" ve dinlemeye yönelik alınan ve envantere kaydedilmeyen cihazlarla ilgili "zimmet" suçunu işledikleri gerekçesiyle bir dava daha açmıştı.
Mahkeme, bu davayı da "Böcek" davasıyla birleştirmişti.