Hanefi Avcı'ya güzel haber!
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, "Haliç'te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitapta kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'ye 15 bin lira manevi tazminat ödemesine ilişkin Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.
Bozma ilamında, Sedefçi'nin, avukatı Turhan İçli'nin, "Haliç'te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat" kitabının yazarı Avcı ile kitabı yayımlayan şirket aleyhine "yayın yoluyla hakaret" ettikleri gerekçesiyle manevi tazminat davası açtığı belirtildi. İçli'nin, dava dilekçesinde "kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunmamasına rağmen, kitapta iddiaların kanıtlanmış gibi gösterildiği, bunun kişilik haklarına açık saldırı olduğunun" ileri sürdüğü kaydedilen ilamda, Avcı'nın avukatı Fidel Okan'ın ise buna ilişkin cevabında, "kitaptaki soruşturma olgularının gerçeklere dayandığı, Sedefçi hakkında birçok ceza davası açıldığı, kamusal yarar ve toplumsal ilginin söz konusu olduğunu" savunduğu aktarıldı.
MADDİ ÇIKAR SAĞLADI
İlamda, mahkemenin, dava konusu yayında, Sedefçi'nin görevini kötüye kullanmak suretiyle ihalelere müdahale ettiği ve maddi çıkar sağladığı iddialarının yer aldığı, ancak hakkında beraat kararı verildiği, bu nedenle ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Avcı aleyhine 15 bin lira tazminata hükmedildiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Kitapta, Edirne Belediye Sarayı binasının yıkılarak arsasının satılması ihalesi ile belediyenin su imtiyaz hakkı devri konusunda yapılan cezai soruşturma ve aşamalarına yer verilmiş, bunlarla ilgili olarak davacı ve dava dışı kişiler hakkında şüpheli sıfatı ile yürütülen adli işlemler belirtilmiştir.
YARGILAMA SÜRECİ HENÜZ KESİNLEŞMEDİ
Dava kapsamında söz konusu adli soruşturma sonucunda davacı ve dava dışı kişiler hakkında kamu davalarının açıldığı, bir kısmında beraat bir bölümü yönünden ise mahkumiyet kararları verildiği, ancak yargılama sürecinin henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Şu durumda dava konusu edilen iddialar gerçekliği yargılamayı gerektiren olgulara dayalı bulunmaktadır. Ceza davaları ise kesin hükme bağlanmamıştır. Diğer yandan, kamusal yarar ve toplumsal ilgi de söz konusudur. İddiaların ağırlığı göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılık da korunmak suretiyle yayın konusu yapılmıştır."
İlamda, açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği, mahkemenin kısmen kabul, kısmen ret yönündeki kararının bozmayı gerektirdiği bildirildi.