Hakimiyet tamam sıra onarmada...
İSMAİL TURGUT YUVACAN / VATAN
Güneydoğu’daki operasyonlarda başarı sağlandığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Saha hakimiyeti kuruldu. Şimdi yapmamız gereken bölge halkının yaşadığı travmayı ve altyapıyı onarmak. Belirli bölgeler ‘zenginlik merkezi’ haline getirilecek”
Başbakan Binali Yıldırım önceki akşam medya temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. Yıldırım özetle şunları söyledi:
‘Bölge sakinleşti’
Başkan adaylığım açıklandığı gün Diyarbakır’a taziyeye gittim. (Sur ilçesine bağlı Dürümlü mezrasında 12 Mayıs gecesi PKK’nın bomba yüklü kamyonu infilak etmiş, 16 köylü can vermişti...) O kamyonu Diyarbakır merkezde patlatacaklarmış. Yolu şaşırmışlar. O köylüler canları pahasına büyük bir felaketi önlediler. Görev aldıktan sonra Diyarbakır’a yine gittik, havalimanını açtık. Diyarbakır uzun zamandır böyle bir kalabalık görmemişti. Sonra açılışlar için Van’a gittik. 8-10 bin kişi vardı. Sokaklarda insanlar el sallıyordu. Ama bazıları kendilerini saklayarak el sallıyordu. Bölge büyük oranda sakinleşti. İnsanlar üzerlerinden büyük bir korkunun kalktığını hissediyorlar. Ama belli ki hâlâ acaba sorusu gündemde.
Kapsamlı plan
“Operasyonlarda ciddi anlamda başarı sağlandı, saha hakimiyeti kuruldu. Şimdi yapmamız gereken bölge halkının yaşadığı travmayı ve altyapıyı onarmak. Kapsamlı plan yaptık, hızlı çalışıyoruz. İki türlü çalışmamız var. Operasyonların yapıldığı yerler temizlendi ancak altyapı tahrip oldu. Şimdi yıkıntı kaldırılıyor. Yerine gelişigüzel değil, kimliği olan, yöresel mimariyi yansıtan, yeşil alanlarıyla marka şehirler kurulacak. Evlerimizi elimizden alacaklar’ yalanı vardı, halk önce tereddüt geçirdi ama şimdi itimat oluştu, ciddi dayanışma var. Süretli şekilde işe koyulduk, burada işimiz zor değil. Sonuçta paraya, plana bakar.”
Acılar hafifletilecek
“Zorluk sosyal tarafta. Buna daha çok mesai harcamak gerek. Terörün tahribatını kaldıracaksın, acıları hafifleteceksin, geleceğe yönelik umutları yeşerteceksin. Bu sosyal yardımlaşma ile olur.Doğu ve Batı’yı buluşturacak şekilde proje başlattık. Ramazan’da Mehmet Müezzinoğlu sivil toplum kuruluşları ile büyük işadamlarının katılımıyla ardı ardına organizasyonlar yaptı. Kardeş aileler, ilçeler belirlendi. Gidiyorlar, buluşuyorlar. Vatandaşlar PKK’nın yaptıklarının yanlış olduğu kanaatine vardılar. Ama kabul etmek gerekir ki, bundan sonra ne olacak, yine biz ortada mı kalacağız tereddütü geçirenler var. İkinci temastan sonra karşılıklı empati ve samimiyet yaşanıyor.”
Dört merkez il
“Sırada belirli bölgelerin ‘zenginlik merkezi’ haline getirilmesi var. Bölge nüfusunun yarısı 29 yaş altı. Gençlere gelecek hazırlayacak bölgeler. En az dört merkez oluşturulacak, etrafındaki iki üç ili kapsayan. Bu merkezlerden biri Kars olacak. Kars, Iğdır, Ağrı bir merkez olacak. Kars’a gidersen daha iyi yaşam şartları, eğitim şartları bulacağım diyecek. Kars Üniversitesi bölgenin cazibe merkezi olacak. Güneydoğu’nun tamamını, Doğu’da sınır bölgesini içine alacak şekilde 3-4 bölge. Terör örgütü son dönemde Doğu sınırında da hareketli. Gelecek umudu oluşacak, bölge insanı daha iyi yaşam, eğitim, sağlık şartları bulacak.”
‘Başkanlık o gün başladı’
“Biz getirmedik bu duruma. 367 icadı bizim değil. 367, sonsuza kadar hatırlanacak bir hukuk faciasıdır. Cumhurbaşkanı’nı biz seçemiyorsak, millet seçsin dedik. Gittik, millet destek verdi. O gün herşey değişti, Başkanlık fiilen başladı. Ortada bu gerçek varken, Anayasa buna uygun hale getirilmeli. Doğrusu yeni bir Anayasa yapmak. Ya da partili Cumhurbaşkanı, veya yarı Başkanlık’la mevcut Anayasa’ya uygun hale getirmek gerek.
Diktatörlük dediler tutmadı. Aslında Başkanlık, Belediye Başkanlığı’ndan farksız. Sistem aynı. Belediye Başkanı ayrı, Meclis ayrı seçiliyor. Belediye Başkanı ekibini kuruyor, Meclis bütçesini onaylıyor. Meclis’te partiler temsil ediliyor, Başkan Meclis’e hesap veriyor. Ne yok, koalisyon yok. Taslak hazır, Bizim vaadimiz var, vesayet kalıntısı Anayasa’dan kurtulalım. İlla biri düdük çalıp Anayasa yapıyorum mu desin? Milli iradenin tecelli ettiği Meclis bu Anayasa’yı yapacaktır. Bu diğer partilerin de seçim vaadi. Bu şeref, bu onur bütün partilerin olsun. Her şeyi konuşmaya hazırız. Eşit temsille konuşalım. Çünkü herkesi kapsayacak bir Anayasa peşindeyiz. Yapamazsak, kendi Anayasa taslağımızı millete anlatıp Meclis’e getireceğiz.”
Güney Suriye’de izin vermeyiz!
“Türkiye’nin güney sınırında, Akdeniz’e erişimi hedefleyen bir oluşum var. PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin gayretinin ötesinde azmettiren ülkeler var. Amaç bizi zora sokmak. Esad ciddi destek vediyor. Rajova’dan Afrin’e kanton oluşturmak istiyorlar. Barzani’ni sıkıştırıyorlar. Peşmerge’ye tehdit savuruyorlar. Bizim için bu oluşum kabul edilemez. Asla emri vakiye, oldu bittiye izin vermeyiz. Ülke güvenliği için her türlü adımı atarız. Bölgedeki değişimlerin doğrudan muhatabı biziz, bölge dışındaki ülkeler değil. 100 yıllık planın bir parçası bölgede Kürt devleti oluşturma. Stratejik bir bölge. Sömürgecilik değişti, şimdi yerel unsunlarla sömürüyorlar. Türkiye Avrupa ve Asya arasında bir köprü, onu değiştirme, yeni bir köprü oluşturma, Türkiye’nin bu üstünlüğünü ele geçirme gayreti var. Yakından takip ediyoruz. 3 milyon insanı misafir edeninsanlık dramını hafifleten, yükü çeken ülke Türkiye. Gelişmelere kayıtsız kalamayız. NATO üyesiyiz, koalisyonla birlikte hareket ediyoruz. Elimizde yeterince enstrüman var. Fırat’ın batısı kırmızı çizgimiz dedik, o duruşumuz sürüyor. Muhatabımız ABD.”
Dost çoğaltma
“Rusya, İsrail, Suriye, Mısır, Libya. Hepsi komşumuz. Anlaşmazlıklar her zaman olur. İlişkiler zaman zaman gerilir, normale döner. Rusya bir örnek. Yaşanan olayda (Rus uçağının düşürülmesi) biz haklıyız ama takılıp kalmamak gerek. Büyük fotoğrafa bakalım. Gerilim bize zarar veriyor ama Rusya’ya iki kat zarar veriyor. Halklar arasında husumet yok. Normale dönebiliriz. Müsbet adımlar atılıyor. Hedef eski günlere dönmek. Adımlar karşılıklı atılır. Diplomatik kanallar çalışır. Bizim irademiz var, onlar da karşılıksız bırakmadı. Putin ilişkileri geliştirmek istiyor. Bundan sonrası karşılıklı görüşerek hallolur. İsrail’le çalışma yürütüldüğü sır değil. Bir noktaya geldiği söylenebilir. Henüz bitmiş değil. Çok uzun süreceği kanaatinde de değiliz... Bizim için belirleyici olan Gazze’nin izolasyondan kurtulması. Ambargonun en azından insani amaçlı sonlandırılması. Diplomatik kanallar işliyor. Mısır’la ilişkilerde Cumhurbaşkanımızın söylediği sözler var, tavrımız net. Halk iradesine karşı her girişim darbedir. Kabul etmiyoruz. Bu tavrımız değişmez. Ama ticari ilişkilerin gelişmesine engel yok. Sosyal ilişkiler, turizm gelişebilir. Hayat devam ediyor. Olumsuz bir tutum yok. Ticaretin, sosyal ilişkilerin gelişmesi siyasi ilişkilerin normalleşmesine de katkı yapar.”
Devlet fabrika kurup verecek
“Kamu-özel sektör işbirliğiyle o bölgelerin potansiyeline uygun iş merkezleri, fabrikalar kuracağız. Fabrika altyapısını biz kuracağız, makul fiyata yatırımcıya vereceğiz. Van’da bunun örnekleri var. Üretime başlayacak, istihdam sağlayacak. Ürettiği mala belirli süre, 5 sene diyelim alım garantisi vereceğiz.
Birçok kamu alımı var, gidip İstanbul’dan Ankara’dan alacağımıza oradan alacağız. Devlet olarak yabancı ülkelere yılda 2.5-3 milyar dolarlık hibelerimiz var, onları da oralardan temin edeceğiz. Yatırımcıya angarya, yük olmayacak. İşyeri, iş, aş olduğunda yanında harcama imkanı da olacak. AVM de olacak, çıkacak alışveriş yapacak, sinemalar olacak. Ne kadar zamanda, kaç paraya olur çalışıyoruz. Şimdilik ‘özel öneme haiz bölgeler’ diyoruz, 5 yılda 30-35 milyar TL harcamak gerekir herhalde. Takvim başladı.”
Kandil’den tayin başkanlar
“HDP’li belediyeler dağa eleman yetiştiriyor. Merkezler açmışlar nasıl terörist olunur, patlayıcı yapımına kadar. Belediyenin başında biri var, bir de Kandil’den tayin edilen, dağdan, KCK’dan talimat alan başkan var. Belediyeler mevzuata aykırı faaliyette bulunmuşsa, terör örgütüne kaynak artırımı yapmışsa görevden el çektirme, yargıya havale etme, ne gerekiyorsa yapılacak.”
Artık HDP’nin bölgede işi zor
“Artık bölgede HDP’nin işi zor. Hava tersine döndü. CHP, MHP zaten bölgede yok, biz bile 7 Haziran’dan sonra faaliyetlerde zorluk çekmeye başlamıştık ama şu anda çok rahatladık.”
‘Kılıçdaroğlu tornistan yaptı’
“Kılıçdaroğlu bizi hiç dinlemiyor. Bir dinlese... Dört temel ilkemiz var, hep söylüyoruz. Üniter yapı, tek devlet, tek vatan, tek millet. Yolları böleriz, ülkeyi böldürtmeyiz diyoruz. ABD’de eyalet sistemi olduğunu hatırlatmasına gerek yok, ilkokul çocuğu bile biliyor. Bir TV kanalında söylemiş, biz varız dedik. Tornistan yapıyor. Samimiyet meselesi. Laf ağızdan çıkınca onun olmuyor, milletin oluyor.”
Türk mucizesi!
“Hırvatlar’a yenildik ama iddiamız devam ediyor. Dünya bizim son dakika mucizelerimizi bilir. Marmaray 29 Ekim’de açılacak dedi Cumhurbaşkanı. 29 Ekim ama hangi yıl? Japonlar’a gittim, 3.5 yıl dediler, 2018 dediler. 18 değil 15 dedim, şaşırdılar. Ya yaparsınız ya da Sarayburnu’ndan el ele atlarız dedim. Türk mucizesini bilmiyorlar. Olmaz dediler. O zaman alın ceketinizi bırakın gidin dedim. O kadar ağırlarına gitti ki. Sonra her 15 günde bir toplantı yaptık. Sonuçta Marmaray dediğimiz tarihe yetişti, onlar da hakikaten mucize dediler. Türk mucizesi diye bir şey olduğunu gösterdik.”