Gazete Vatan Logo

Hakikaten gidici galiba!

Kulislerde ilk kabine revizyonunda gideceği konuşulan Günay'dan sert açıklamalar...

Hakikaten gidici galiba!

AKP'de yapılacak kabine revizyonunda değişecek bakanlardan biri olarak kulislerde adı geçen Ertuğrul Günay, bugün "Başkanlık sistemi, Şeker Portakalı ile Fareler ve İnsanlar'a yapılan sansür ve Muhteşem Yüzyıl" konusunda, AKP'lilerin de tepkisini çekecek çok sert eleştirilerde bulundu.

Günay'ın bu açıklaması "Hakikaten gidiyor" yorumlarına sebep oldu.

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, başkanlık sistemine karşı çıkarak "Partili cumhurbaşkanı kamplaşma yaratır" dedi. "Biz padişahlar üzerinden ecdadımız diye gidersek çocuklarımıza çok mahcup da olabiliriz" diye konuşan Günay, Şeker Portakalı ile Fareler ve İnsanlar'a yapılan sansür için 'densizlik' ifadesini kullandı.


'PARTİLİ CUMHURBAŞKANI KAMPLAŞMA YARATIR'

Ertuğrul Günay, başkanlık sistemi konusunda, “ AK Parti’nin bir dayatması yok. Başkanlık Sistemi teklifi verildi ama Hükümetin ya da MKYK’nın müzakere ettiği metin yok.Başkanlık sistemi önerdiğimiz modellerden birisidir. Başkanlık sistemi olmayabilir de. Nitekim AK Parti’nin resmi belgeleri Parlamenter Sistem öngörmektedir” dedi. Günay, Parlamenter sistemin devam etmesi halinde halk oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında “yetki krizi” çıkacağı görüşüne de temkinli yaklaştı: “Parlamenter sistem çatışmasız devam edebilir. Yasamayı etkili kılacak halk oyu mekanizmasını güçlendirmemiz gerekiyor. Dünyada halk oyuyla seçilen ama parlamenter sistemin kuralları içinde davranan, başarılı işleyen modeller vardır. Örneğin Avusturya böyledir. Avusturya’da cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.”
Cumhurbaşkanı’nın parti başkanı değil, ‘cumhur’un başı olduğunu ve onursal bir görev üstlendiğini söyleyen Günay, şöyle devam etti: “O ismin elbette bazı yetkileri vardır. Ama o yetkileri çok dikkatli kullanırsa, sistem üzerinde denetleyici, yönlendirici olur. Hayır ben parti kimliğimle davranmak istiyorum derse o zaman, hem toplumun bir gözünde siyasi kişilik haline gelir. Bir kamplaşmanın vesilesi olabilir. Hem de aşağıda ikinci bir icranın başı varsa onunla çatışma da olur.”


Günay, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ünlü yazar John Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" romanının bazı bölümlerini sakıncalı bulmasına sert çıktı.




Hakikaten gidici galiba


"Türkiye'de 2012'de Steinbeck'i hizaya getirmeye çalışan insan sayılmaz" diyen Bakan Günay, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in konuyla ilgili bir açıklama yaparak, hem kendisini hem de kamuoyunu "rahatlatacağını umduğunu" da söyledi.

Günay “Güzel bir söz var. Cahille bal yenmez, alimle taş taşı diye. Yunus Emre Anadolu’nun özünden gelen bir ariftir, erendir, bir felsefecidir. Bizim öz yüreğimizdir. Ben Yunus’a itikaden kendimi çok bağlı hissederim. Yunus konusu gelince beni zapt etmek biraz zordur. Kimse Yunus Emre’ye herhangi bir kısıtlama getiremez. O ne söyleyeceğini bilmiştir ve güzel söylemiştir. Onu kısıtlamaya kalkmak densizliktir. Haddini bilmezliktir. Onu da millet bir kenara koyar zaten. Fareler ve İnsanlar’ı bugün ben de duydum. Bunlarla uğraşmak bana çok doğru gelmedi.” diye konuştu.

"YUNUS EMRE'Yİ HİZAYA SOKMAYA ÇALIŞMAK VAHİM"

Daha önce de benzer bir olayın Yunus Emre'nin bir şiirinde meydana geldiğini hatırlatan Bakan Günay, "Milli Eğitim Bakanı, Yunus Emre'nin şiirinin bazı kıtalarının kitaplardan çıkarılmasına 'bazı kıtaları atmışlar bir kasıt yok" dedi. Yunus Emre'nin sözlerini hizaya sokmaya kimse kalkmasın. Yunus Emre Anadolu'nun öz sesidir. Yunus Emre'nin sözünü kimse hizaya sokmaya, kendine göre düzeltmeye, eğmeye bükmeye kalkışamaz" dedi.

PADİŞAHLARA ECDADIMIZ DERSEK

Günay, TRT Türk’de yayınlanan “Görüş Farkı” programında da Başbakan'ın “Bizim öyle bir ecdadımız yok” diye eleştirdiği “Muhteşem Yüzyıl” tartışmasına da değindi.

Günay,“Bizim kültürümüz haremden ibaret değil ama tarihimiz her şeyiyle çok mükemmel, herkese örnek de değil aslında” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:” Bizim o tarihi dizilerde, çok ünlü sadrazamın öldürülmesine daha gelmedik. Cihan padişahının iktidar hırsıyla kendi oğlunu yandaki çadırda boğdurtmasına gelmedik. Tarihi çok kurcalamayalım. Tarihin övünülecek güzel tarafları olduğu gibi, bugünkü idrakimizle bağdaşmayacak kötü tarafları da var. Daha önce de söyledim. Tarihten alacaksak bir şey Yunus Emre’yi çocuklarımıza öğretelim, anlatalım. Hacı Bayram Veli, Bektaş Veli’yi anlatalım. Biz padişahlar üzerinden ecdadımız diye gidersek çocuklarımıza çok mahcup da olabiliriz.”

"KANUNİ AŞKIN KÖLESİYDİ"

Ertuğrul Günay, Türkiye kamuoyunu uzun süre meşgul eden "Muhteşem Yüzyıl" tartışmasına da katıldı. Hürrem Sultan ve Kanuni Sultan Süleyman ilişkisinin, kendisi açısından uluslararası bir sinema yapımı konusu olduğunu vurgulayan Günay, "Tarihimiz konusunda uluslararası bir film sözkonusu olduğunda, herkesin aklına hep Atatürk ya da Fatih gelir. Ancak bana göre Kanuni-Hürrem ilişkisi, içinde insani trajedya barındıran, en ilgi çekici konudur" dedi.

Kanuni'nin "cihan imparatoru olduğunu" vurgulayan Günay, ancak aynı zamanda da da "aşkının kölesi olduğunu" söyledi.

"KADIN ÖNÜNDE ZAAF GÖTERMİŞTİ"

Günay şöyle konuştu:

"Kanuni şüphesiz bir cihan imparatorudur. Cihan imparatoru aynı zamanda bir aşkın kölesidir. Kadının önünde zaaf göstermektedir. Sadrazamını katletmiştir bu uğurda. Çocukluk arkadaşını, 28 yaşında sadrazam olan İbrahim Paşa'yı katletmiştir. Daha vahimi, yetişkin oğlunu, kendisinden sonra Osmanlı tahtına geçmesi beklenen Şehzade Mustafa'yı yandaki çadırda boğurmuştur. O gün ölmesi lazım yürek taşıyan bir insanın..."

"MAKBUL İBRAHİM PAŞA BİR GECEDE MAKTÜL OLDU"

Kanuni'nin çocukluk arkadaşı, 28 yaşında Sadrazam yaptığı İbrahim Paşa'yı da da 33 yaşında öldürttüğünü hatırlatan Günay, "Dizide Pargalı diye geçiyor ama, İbrahim Paşa'nın bir lakabı daha var; Asıl 'Makbul İbrahim Paşa' diye anılıyor. Ancak bir gecede, padişah sofrasından ölü kalkıyor. Bir gecede, tek bir harf değişiyor, 'Makbul' İbrahim Paşa, 'maktul' İbrahim Paşa oluyor. Ancak tarihin bu sayfalarını kaç insan biliyor. Tarih ne kadar acımasız, iktidar kavgası ne kadar kötü. Bakalım oralara da gelecek mi dizi?"

"SHAKESPEARE'İN ESERLERİ KURGU, KANUNİ GERÇEK..."

Ünlü İngiliz şair William Shakespeare'in eserlerinin tüm dünyada okunduğunu hatırlatan Günay, "Ancak bunlar kurgudur. Oysa Kanuni-Hürrem ilişkisi gerçek bir olaydır. İnanılmaz bir trajedya görüyorum ilişkilerinde. Uluslararası bir yapım olsa, dünyayı sarsabilirdi. Çünkü çok insani, çok vahim, çok trajik bir ilişki var aralarında."

"DİZİDE BEKLEDİĞİMİ BULAMADIM"

Ancak Muhteşem Yüzyıl'da "beklediğini bulamadığını" da vurgulayan Günay, "Dizi daha ilk gündeme geldiğinde, hakkında tartışmalar çıkmadan, 'hayallerim yok olacak' dedim. Daha Sayın Başbakan'ın eleştirilerinden önce, ben dizi konusunda 'Biraz daha dikkat gösterilmiş olsaydı' dedim. Biraz çalakalem buldum. Ama tabii ki Türkiye'nin tanıtımına katkı yapıyor"

"MUHTEŞEM YÜZYIL OYUNCULARINI FUARLARA GÖTÜREBİLİRİZ"

Muhteşem Yüzyıl ve benzeri Türk dizilerinin tüm dünyada severek izlendiğini, çok tanındığını da vurgulayan Günay, bu dizilerin oyuncularını Türkiye'nin tanıtımı için uluslararası fuarlara götürmenin de sözkonusu olabileceğine, bunlardan yararlanılabileceğine dikkat çekti. Günay, kendi bakanlığı tarafından organize edilmeyen, özel bir organizasyonla Özbekistan'da bir fuara giden Halit Ergenç'in de büyük ilgi gördüğünü söyledi.

"HALA HAYALİMİ TÜKETMEDİM"

Kanuni-Hürrem ilişkisinin uluslararası bir film olması konusunda "hala hayalini tüketmediğini" de vurgulayan Kültür Bakanı Günay, "bunu eminim bir sinemacı yakalayacaktır" dedi. Günay, şimdiye kadar Kanuni konusunda okuduğu en gerçekçi senaryo ve romanların ise, Fransız sinemacı Louis Gardel'inkiler olduğunu kaydetti.

"ISMARLAMA FİLM, ISMARLAMA MARŞTAN BİR ŞEY ÇIKMAZ"

Daha önce de çeşitli tarihi şahsiyetler hakkında film çekilmesinin gündeme geldiğini hatırlatan Günay, "Ancak ısrmalama filmlerden birşey çıkacağına inanmıyorum. Ismarlama marşlardan da, mesela 50. yıl marşı, 70. yıl marşı, bir şey çıkmadı" dedi.

FAZIL SAY VE LEVENT KIRCA’YI TARTIŞMAYA GEREK YOK

Ertuğrul Günay, sanatçılar Fazıl Say ve Levent Kırca’nın hükümeti eleştiren sözlerine ise, “Bu programda zamanımızı boşa tüketmeyelim. Konuşmaya gerek yok” sözleriyle karşılık verdi.

Haberin Devamı