‘Güvenlikçilerin' yerine geliyorlar...

İçişleri Bakanı Güler, özel güvenlikçilerin yerine ‘koruma memurları’ adı altında 10 bin kişinin alınacağını açıkladı. Lise veya önlisans mezunu korumalar, geçmişteki bekçiler gibi polise yardımcı da olacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’de yaptığı “üniversite ve statlarda bundan böyle polislerin görev yapacağı, özel güvenliğin çıkacağı” yönündeki açıklamasının ayrıntıları netleşmeye başladı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, stat, üniversite ve yükseköğretim yurtlarında özel güvenlikçilerin yerine, ‘emniyet hizmetleri sınıfı’ kapsamında ‘Koruma Memurları’ adı altında 10 bin kişinin alınacağını açıkladı.

Göz taraması yapılacak

Güler koruma memurlarının lise mezunu ya da 2 yıllık meslek yüksek okulu mezunu olacaklarını, sporda şiddetin önlenmesi için statlarda e-bilet, taraftar kartı ve girişte göz taraması ve kamera sistemlerinin de devreye gireceğini anlattı.



Eğitilecekler

Sporda şiddet olaylarına ilişkin istatistiki verileri açıklayarak özel güvenlikçilerin olaylar karşısında yetersiz kaldığını ifade eden Güler, yasal düzenlemenin ancak yıl sonuna yetişebileceğini söyledi. Güler, şu bilgileri verdi: “Koruma memurları bir anlamda özel statüdeki resmi koruma memurları gibi olacak. Türkiye’de şu anda bütün koruma hizmetleri için 29 bin kişi istihdam ediyoruz, sayı çok. 29 bin kişi, makam koruması, hassas bölgeler dahil bütün bölgeler çapında... 29 bin kişiden zaman içerisinde tasarruf edeceğiz ama onun yerine ilk planda 10 bin kişiyi eğitmeyi düşünüyoruz. Bu kişiler yeni alınacak. 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunu da olabilirler. Silah kullanacaklar. Hepsi 6 ay koruma eğitimi alacak. Koruma işini, koruma memurları yapacak.”

Delil de toplayabilecek

Güler’in verdiği bilgiye göre, polisin kendi karakolunu bile bu memurlar koruyacak. Bir tür “resmi-özel” statüde çalışacak koruma memurlarının özlük hakları polise yakın olacak. Üniformaları polislerden farklı olacak. Olaylara acıl müdahale yetkileri bulunacak koruma memurları, delil toplayarak kolluk kuvveti gelene kadar gerekli müdahaleyi yapabilecek.

Üniversitelerde polis tartışmalarına da değinen Güler, “Üniversitelerde de güvenliğin devletçe sağlanacağı yönünde anayasanın hükmü var. Bu görev iyi yapılmıyorsa bunu iyi yapacak hale getirecek olan devlettir” dedi.

‘Bu otoriter bir yaklaşımdır’

Prof. Dr. Vahit Bıçak: “Özel güvenlik yetersiz kalıyorsa yeterli hale getirilmesi çok daha doğru olur. Herkes stadyuma gitmiyor, polis istihdam ettiğinizde maaşını kamudan alıyorsunuz. Türkiye’de üniversitelerde geleneksel olarak polis yoktur. Bu adım devleti her yere sokmaktır, otoriter yaklaşımdır. Polis denetiminde bilim olmaz, ders olmaz.”

‘Polis baskısı’ algısı oluşturur

Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu Onursal Başkanı Osman Nuri Gündeş: “Gençler ‘Polis baskısı kurulmaya çalışılıyor’ gibi algılayabilir. Çünkü son dönemde üniversitelerde hareketlilik, gerginlik var. Üniversitelerin güvenliğinin polis tarafından sağlanması uygun bir yol olmaz. Bu durum üniversite ortamını daha da gerebilir.”