Gülhun ve İlker Gürbüz çifti 12 gün boyunca İzmir’den Çanakkale’ye kürek çekecekler

 Gülhun ve İlker Gürbüz… 2015 yılında Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılında savaş kayıplarını anmak ve savaşsız bir dünya hayali ile İstanbul’dan kanoyla yola çıktılar. Yolculuk Yeşilköy’de başladı, 150 deniz mili yan yana kürek salladılar. Bu asılda gelenekselleşecek bir yolculuğun ilk seferiydi. Ertesi yıl “savaşsız bir dünya” hayaliyle bir kez daha çıktılar yola… “Bizler unutmuyoruz” diyerek her sene kürek sallamaya devam etiler.
Ta ki tüm dünyayı esir alan Covid19 salgınına kadar. 2020 ve 2021 yıllarında karantina tedbirleri gereği evdeydiler. Pandeminin etkisi azalınca bu sene bir kez daha tam da tüm dünya yine, yeniden bir savaşın tanığı olurken barışa kürek çekmek için hazırlıklarını yaptılar. Gürbüz çiftinin yolculuğu yarın başlıyor. Yanlarında sadece çadır, uyku tulumu, gıda ve acil ihtiyaç malzemeleri var. Bunun dışında sadece deniz ve ikisi… İzmir’den yola çıkarak, Çanakkale Kara Savaşları’nın başladığı tarihin 23 Nisan’da Çanakkale’de olmayı hedefliyorlar. 12 gün boyunca iki ayrı kano/denizkayağı üzerinde 200 deniz mili (370 km) kürek çekecekler.

DİRENÇLİ GÜÇLÜ KADINI GÖSTERMEK

Gülhun Gürbüz, çokuluslu bir şirkette tedarik zinciri operasyonları yöneticisi. 9 yaşında bir kız çocukları var. “Doğayı, denizi seviyorum” diyor Gülhun Gürbüz ve devam ediyor: “Kadınların yaşamın her alanında daha aktif yer alması gerektiğine inanıyorum. Çanakkale Savaşları’nda kadınlar en az erkekler kadar önemli rol oynadı. Eşimle yan yana yaptığım bu yolculuklarla, hemcinslerime öngörülen geleneksel, korumacı yaşam biçiminin aksine, Anadolu kadınının dirençli ve güçlü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Amacım güçlü kadınları temsil etmek, savaşın kayıplarını hatırlatıp barışı yüceltmek ve büyüklerimizi anmak adına güzel mesajlar bırakmak…”

LODOS ESER, POYRAZ ESER

İlker Gürbüz, Türkiye’nin ilk denizkayağı derneği kurucusu: “Yolculuğumuzda bazı zorluklar var tabii. Hava bazen lodos eser, bazen poyraz. Yağmur, dolu ve şiddetli rüzgarlar hiç eksik olmadı. Son iki sene ise İzmir’den akıntıya karşı yokuş yukarı tırmandık. Sloganımız; “Bizi unutma”ydı. Kimseyi unutmadık ve her kürek vuruşumuzda tekrar tekrar hatırladık, andık.”

BİRLİK BERABERLİK VURGUSU 

Gürbüz çifti yolculuğun tarihi önemini de şöyle aktarıyor: “Dönemin en güçlü savaş makinesi ve ordusu dünya savaşının en önemli darbesini Osmanlı’ya vurmak için hazırdı. Boğaz denizden geçilemeyince, 25 Nisan 1915 şafağı, 8 farklı noktadan 9 ay sürecek kanlı kara savaşı başlamış oldu. Öyle bir savaş ki; nerede olduğunu ve kiminle savaştığını bile bilmeyenler vardı... Karşısında donanımsız, moralsiz ve seferberlik ile toplanmış bir savunma. Osmanoğlu İbrahim, kendisini İstanbul’a götürecek Cide açıklarında demirlemiş Karadeniz’in limanlarından asker toplayan vapura ulaştığında, bir daha geriye dönemeyeceği 400 arkadaşı ile birlikteydi. Ve o bizim dedemizdi… Her kürekte; evlatlar, neferler, komutanlar, doktorlar, hemşireler, pilotlar, kaptanlar, müftüler, gayrimüslimler, öğretmenler, öğrenciler ve nice kahraman var. Ruhları şad olsun. Ne mutlu, bu topraklara inanan bir bayrak altında birleşen; farklı kültürlere ve inançlara. Birliği beraberliği yaşatanlara ve unutulmayanlara…”

ALTINCI YOLCULUĞUN ROTASI

Gürbüz çiftinin yolculuğu İzmir Karşıyaka’dan başlayacak. Saat 14:00’te Karşıyaka Belediyesi ve KSK Yelken Şubesi’nde söyleşi gerçekleştirilecek. Saat 16:00 sıralarında yola çıkacaklar.