Güler'den 5 gün sonra ilginç savunma
“Polisin karşısında işçi değil örgüt mensupları vardı” dedi.
İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs’ta polisin takındığı tavrı eleştirenlere 5 gün sonra Anadolu Ajansı aracılığıyla yanıt verdi. Güler, AA’ya verdiği özel röportajda, ÖDP ve Şişli Etfal Hastanesi’ne atılan gaz bomlarının ’kaza sonucu’ düştüğünü belirtti. DİSK’e bomba atılmadığını da öne süren Güler, “Polisin karşısında işçi değil örgüt mensupları vardı” dedi.
DİSK binasının içine polis girmedi...
Vali Güler yaptığı açıklamada, DİSK önünde yasa dışı yapılan toplantı için 4 kez ikazda bulunulduğunu, oradaki toplanmaların büyüyeceği ve kanunsuz bir yürüyüşe geçeceği konusunun tespit edildiğini anlattı. Güler şöyle konuştu: “Kendileri defalarca ikaz edildi. Ancak dağılmamakta ısrar ettiler ve bu nedenle de usulüne uygun olarak dağıtıldı. Buradaki müdahaleler hepsi polis kameralarında kayıtlıdır. DİSK’in içine hiçbir şekilde girilmemiştir. Ancak DİSK binasında işçi olmayan birçok kuruluşun da yer aldığını gördük. Ve bu gruplar, binadan çıktıktan sonra çeşitli yerlerde polise taşlı-sopalı saldırıda bulundu. Bunların hepsi kayıtlarda var. Belirtiğim grupların birçoğu bina dışına çıktıktan sonra polisle çatışma içine girdi. DİSK binasından da atılan cisimlerle 3 polisimiz yaralandı.”
Polisin müdahale ettikleri marjinal grup
1 Mayıs’ta polisin karşısına çıkanların büyük çoğunluğunun işçi olmadığını belirten Vali Muammer Güler, “Müdahalelerin büyük çoğunluğunda, yasadışı örgütlerin veya onların etrafındaki marjinal yapılanmaların polise taşla, sopayla, sapanla, molotofkokteylleri ile saldırdıklarını gördük” diye konuştu.
Şişli Etfal Hastanesi’ne atılan ve hastaları zor durumda bırakan gaz bombasıyla ilgili olarak Güler şu savunmayı yaptı: “Burada 100 kişilik bir grup hastanenin girişini kapattı. Başhekimlik de polise bu konuda başvurdu. Hastaneye yaralı iki polis getiren bir ambulansın girişine izin verilmedi. Hastanenin dış kapısında atılan gaz bombası rüzgarın etkisiyle içeriyi de kısmen etkiledi. Yaralı polis getiren araçta yer alan polisin palaskası, taşıdığı gaz bombasının pimini etkileyerek faaliyete geçirdi ve öncelikle o polis zarar gördü. Dünyanın hiçbir yerinde hastanede, hastane önünde eylem yapılmaz. Böyle bir eyleme polisin müdahale etmesi kaçınılmazdır.”
Dövülen turist değil, ÖDP’ye bomba atılmadı
Bir turistin dövüldüğü iddiasına ilişkin de Güler, gazete ve televizyonlara görüntüsü yansıyan kişinin turist olmadığını söyledi. ÖDP’ye girilmesi ve gaz bombası atılması iddiasına ilişkin de Güler, “Caddede polise molotofkokteylleriyle, taşla ve sopayla yapılan saldırılar sonucu yapılan takipte bir grubun parti binasından içeri girdiği görüldü. Bu grubu takip eden polislerden biri zorla içeri çekilmek istendi. Onu kurtarmak isteyen bir başka polisin belindeki gaz bombası da bu sırada patladı. Dışarıda atılan gaz bombası içeriyi etkilemiş olabilir” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi önündeki olay talihsiz
Cumhuriyet Gazetesi önündeki olayı ’talihsiz’ olarak nitelendiren Güler, bu konudaki tespitin yapılmakta olduğunu, kesinlikle idari ve inzibati yönden gereğinin yapılacağını kaydetti. Yere düşen bir kadının tekmelenmesinin de gazete önündeki olay kadar üzücü olduğunu belirten vali, “Onun da gereği yapılacak” dedi. Güler, 27 bin 500 polisin görev yaptığı bir ortamda bu tür olayların polisin tümüne yansıtılmaması gerektiğini de bildirdi.
Polisin elindeki görülen sopalar örgüt üyelerinin
Sivil polislerin ellerinde sopa ile çekilmiş fotoğraflarına da değinen Güler, bu sopaların örgüt mensuplarının kullandığı ve örgüt mensuplarından toplanarak polise teslim edilen sopalar olduğunu dile getirdi.