‘Gülen örgütü, Dink’in öldürülmesini bekledi’
Dink suikastıyla ilgili 26 kamu görevlisi hakkında hazırlanan iddianamede, Gülen cemaatinin cinayetten önce bütün detayları bildiği öne sürülüyor. İstihbarat eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in kurduğu ‘yasa dışı’ C-5 bürosunda, Ergenekon ve cinayetlere ilişkin çalışmalar yer aldı.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame terör mahkemesine gönderildi.
İstanbul Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 26 şüpheli yer alıyor. İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in de şüpheliler arasında olduğu iddianame 168 sayfa. İddianamede Hrant Dink ailesi şikayetçi sıfatı ile yer alıyor.
İstihbarat eleştirisi...
Al Jazeera’nın ulaştığı iddianamede, cinayetin faili Ogün Samast’ı takip eden istihbaratçılarla ilgili soruşturmanın ayrıldığı ve devam ettiği belirtildi. Savcılık ayırma kararında İstihbarat Daire Başkanlığı’na da eleştiride bulundu. Cinayet anında Ogün Samast’ın çevresinde bulunun şüpheli şahıslarla ilgili yapılan çalışmalarda bölgenin HTS (telefon kayıtları) kayıtlarının temin edildiğini belirten savcılık, “HTS kayıtları ilgili mahkemelerden alınan kararlarla TİB’den temin edilmesine rağmen İstihbarat Daire Başkanlığı’nın tüm olanaklarına karşın şüpheli şahısların belirlenememesinden dolayı soruşturma ayrılarak devam etmektedir” denildi.İddianamede İstanbul İstihbarat eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer tarafından İstihbarat Daire Başkanlığı C-2 Büro Amirliği içinde 2006 yılı Haziran ayında C-5 adlı büronun kurulduğu belirtildi.
‘Yasa dışı büro kuruldu’
Onay alınmadan kurulan bu büronun, mevzuat dışı çalıştığını belirten savcılık, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nce başlatılması planlanan Ergenekon soruşturmalarının hazırlıklarının yapıldığı, gizli bir yapılanma olan C-5 bürosunun varlığı açığa çıkarılmıştır” tespitinde bulundu.
Dink ve Ergenekon çalışmaları
Bu büronun 01 Haziran 2006-23 Mayıs 2012 tarihlerinde mevzuat dışı çalıştığı belirtilen iddianamede, “C-5 bürosuna Hrant Dink cinayeti ile ilgili 62 adet, Ergenekon örgütü soruşturma ve davasıyla ilgili 131 adet, Malatya Zirve Yayıncılık cinayeti ile ilgili 79 adet, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili 69 adet, aşırı sağ faaliyetler, etnik gerginlikler, milli hassasiyetleri istismar faaliyetleri ve benzerleriyle ilgili 21 bin 886 adet; toplamda 22 bin 219 adet evrağın düşümü yapılarak üzerinde çalışıldığı tespit edildi” denildi.
‘Cemaat, Samast’ı da biliyordu’
İddianamede, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar’ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen ‘Silahlı Terör Örgütü’ yöneticisi olduğu belirtildi. İddianamede, “Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Dink’in öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi ‘Ogün’ ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için Dink cinayetinin işlenmesinin beklendiği tespit edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.