‘Gözaltı süresi bitti biz gidiyoruz’ eylemi!
‘Paralel yapı’ operasyonunda gözaltına alınan ve dün gece tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen 49 polis, gözaltı sürelerinin dolmasına rağmen hakim karşısına çıkarılmadıkları gerekçesiyle adliyeden çıkmaya çalıştı. Zanlıların önünü TEM polisleri ve çevik kuvvet kesti.
22 Temmuz’da Emniyet mensuplarına yapılan “yasadışı dinleme ve casusluk” operasyonu kapsamında önceki gün adliyeye sevk edildikten sonra savcılık sorgularının ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen şüpheliler adliyede ilginç bir eyleme imza attı. Soruşturmayı yürüten savcılığın gözaltı süresi olarak belirlediği 4 günlük sürenin dün gece saat 01.30’da (cumartesi) dolması nedeniyle adliyeyi terk etmek isteyen şüpheli polisler, TEM Şube ve Çevik Kuvvet polislerini harekete geçirdi.
Adliyeden çıkmaya çalıştılar
Şüphelilerden eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün de aralarında bulunduğu 49 şüpheli polisin gözaltı süresi dün saat 01.30’da bitti. Yasal prosedüre göre gözaltına alındıktan sonraki 96 saat içinde hakim karşısına çıkması gereken şüpheliler 14 saat gecikmesine rağmen hakim karşısına çıkarılmadı. Bu durumu tutanaklara geçirmek isteyen avukat ve şüpheliler kendilerine muhatap bulamayınca da mahkemeyi bekledikleri 6. kattan adliye çıkışına doğru aşağı inmeye başladılar.
Etrafları TEM tarafından kesildi
Grup halinde yürüyerek -3’teki C kapısına yönelen şüphelileri tam çıkmak üzere iken şüpheli polisleri ilk olarak sivil polisler durdurmaya çalıştı. Daha sonra ellerinde telefonlarla kendilerini durdurmaya çalışan polisleri videoya alan ve “Sicilin ne? Amirin kim senin?” diye soran şüpheli polislerin etrafı Terörle Mücadele polisleri tarafından kesildi. Etraflarını TEM polisi ve Çevik Kuvvet polisi saran şüpheliler ise adliyenin ortasına oturarak oturma eylemi yapmaya başladı. Eski Terör Şube Müdürü Yurt Atayün kendisini görüntüleyen muhabirlere, “Emniyette 54 saat hiçbir soru sorulmadan bekletildim. 54 saat sonra ifademe başlandı. Ama vakit bittiği için sevk ettiler. Buraya geldim, savcı ifade almadı. Gece bıraktı gitti. Mahkeme de almadı ifademi burada bekliyorum böyle” dedi. Oturma eylemini sürdüren polisler eylemlerini sürdürürken, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin getirerek avukatlara gösterdiği tutanak sonrası eyleme son veren şüpheli polisler nezarethaneye götürüldü.
‘Avukatları kışkırttı’
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği imzası ile gelen tutanakta şüpheli avukatlarının sorgu yapmaya imkan vermedikleri için salon güvenliği için emniyete haber verildiği belirtildi. Bu süre içinde şüphelilere beklemeleri için talimat verildiği anlatılan tutanakta, “Ancak şüpheli avukatlarının ‘gözaltı süreleri doldu, serbestsiniz’ denilmek suretiyle şüpheliler tahrik edilerek adliyenin 5. katından -3. kattaki Atrium bölümüne kaçarak burada polisler tarafından zorla durdurulduğu, Atrium’da oturma eylemi yaptıkları ve güvenliği zorladıkları, sorgunun güvenliğinin sağlanması amacıyla 49 şüphelinin adliye nezarethanesinde muhafaza altına alınmasına, sorgunun güvenliği sağlandıktan sonra tek tek sorgu katına alınmalarına ilişkin tutulan tutanak imza altına alındı” denildi.
‘Gazeteciler odayı boşaltsın’
Operasyonla ilgili gerginlik sürerken fatura Çağlayan Adliyesi’nde görev yapan gazetecilere kesildi. Basın odasına gelen polisler, “Başsavcı vekili Orhan Kapusuz’un talimatıyla odanızın boşaltılması isteniyor” derken diğer polis de odada çalışan gazetecilerin görüntülerini çekti. Gazeteciler ise yazılı belge isteyerek odayı boşaltmadı.
12 polis daha tutuklandı
Önceki gün mahkemeye sevk edilen 17 şüpheliden 12’si kişi tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Mahkeme Eski İstihbarat Şube Müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan ve Hayati Başdağ, Hikmet Kopar, Abdülhalim Sönmez, Hasan Hüseyin Danacı, Harun Aydın, Tolga Güzeltaş, Metin Canbay, Ali İhsan Tezcan, Muhammed Ali Iklı ile Muhammed İkbal Kayaduman’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik ve kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etme’ suçlarından tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme tutukluluğa gerekçe olarak kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren somut delillerin bulunduğunu gösterdi.
Kararda Ali Fuat Yılmazer ile Erol Demirhan’ın hiyerarşik yapı içerisinde suç işleme amacıyla örgüt kurduğu belirtildi. Mahkeme tutuklanmasına karar verilen şüphelilerin, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme ve gizleme, tanık ve mağdurların üzerinde baskı oluşturma şüphesinin olduğunu da kararında belirtti. Diğer tutuklanan 10 kişinin de bu yapıya dahil olarak devletin istihbarat faaliyetleri kapsamında görevlerinin sağladığı nüfuz ve güç ile görevlerinin gereklerine aykırı davrandığının belirtildiği kararda, “Amaçlarına ulaşmak için toplumda tanınan kişileri terör ve organize suç örgütleri ile ilişkilendirerek, gerçek kimliklerini eksik veya yanlış yazarak yargı mensuplarını aldatacak şekilde kararlar alarak konuşmaları amaç dışı kaydettikleri belirlendi” denildi.
Beş kişi tahliye
Operasyonda çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılan Muhammet Fatih Tezcan, İsmail Arslan, Serdar Güldalı, Ahmet Öztürk ve Murat Hamarat adliyeden alkışlarla çıktı. Kelepçeli ellerini hava kaldırması kısa sürede tişörtlere baskı olan Eski İstanbul Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürü Hayati Başdağ ise dün tutuklanan isimler arasındaydı.
