Google'da Oğuz Atay'ın 86. doğum günü doodle oldu! Oğuz Atay kimdir? İşte Oğuz Atay kitapları ve sözleri
Google, Oğuz Atay'ın 86. doğum günü için özel doddle tasarladı. Google'ın hazırladığı doodle sürprizinin ardından ünlü yazar Oğuz Atay'ın hayatı ve kitapları merak konusu oldu. Peki, Oğuz Atay kimdir? İşte Oğuz Atay'ın hayatı, kitapları ve sözleri...
Dünyaca ünlü arama motoru Google, doodle tasarımlarına yenisini ekledi. Türk Edebiyatının sevilen isimlerinden Oğuz Atay'ın 86. doğum günü için özel doodle tasarlayan Google, Oğuz Atay'ın doğum gününü kutladı. Pek çok kişi de Oğuz Atay'ın hayatını, kitaplarını ve ünlü kitaplarından hayata dair sözlerini araştırıyor. Peki, Oğuz Atay kimdir? İşte Oğuz Atay'ın hayatı, kitapları ve sözleri...
OĞUZ ATAY KİMDİR?
Oğuz Atay 12 Ekim 1934'te doğdu ve 1977'de hayatını kaybetti. Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde dünyaya geldi. Ağır ceza yargıcı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) VI. ve VII. dönem Sinop, VIII. dönem Kastamonu vekili Cemil Atay'ın oğludur.
İlk ve ortaokulu Ankara'da okuyan Atay, 1951'de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Askerliğini 1957-59 yılları arasında yaptıktan sonra tamir ve kontrol elemanı olarak Kadıköy vapur iskelesinin yapımında çalıştı. Görevinden istifa ettikten sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayımlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın 1971-72'de yayımlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.
Atay'ın büyük etki yaratan eseri Tutunamayanlar'ı 1973'te yayımladığı Tehlikeli Oyunlar adlı ikinci romanı izlemiştir. Hikâyelerini Korkuyu Beklerken başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan'ın hayatı konu eden Bir Bilim Adamının Romanı'nı 1975 yılında yayımlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.
Öldükten sonra 1987'de Günlük, 1998'de ise Eylembilim adlı kitapları yayımlanmıştır. Sağlığında hiçbir kitabı ikinci baskı bile yapamayan Atay'ın kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit'in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi "Ben Buradayım..." - Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası 2005 yılında yayınlandı.
Korkuyu Beklerken eseri 2008 yılında Öteki Tiyatro tarafından tiyatro oyunu olarak sahnelenmiştir.Tehlikeli Oyunlar romanı, 2009 yılında Seyyar Sahne tarafından aynı adla tiyatro oyunu olarak uyarlanarak sahnelenmeye başlanmış ve hâlen sahnelenmektedir. Bir Bilim Adamının Romanı adlı biyografik eseri de 2012 yılında Bir Bilim Adamının Oyunu: Mustafa İnan adıyla Te Sahne tarafından tiyatroya uyarlanarak sahnelenmeye başlanmıştır.
Eserlerinde düşle gerçeğin birbirine karışması, üstkurmacanın kurgunun ana ilkesi olması Oğuz Atay’ı postmodernist roman kategorisinde eser veren ilk Türk yazar yapmıştır.
Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlar romanında, modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatır. Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır. Kastamonu Valiliği kendisi adına 2007 yılından beri Oğuz Atay Edebiyat ödülleri vermektedir.
OĞUZ ATAY'IN KİTAPLARI
Tutunamayanlar (1972)
Tehlikeli Oyunlar (1973)
Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
Korkuyu Beklerken (1975)
Oyunlarla Yaşayanlar (1975)
Günlük (1987)
Eylembilim (1998)
OĞUZ ATAY SÖZLERİ
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım."
"Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı."
"Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana."
"Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı."Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
"İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan."
"Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum."
"Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak bir ülkenin özlemini duyuyorum."
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. "
"Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi?
Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer."
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım."
"Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."
"Oysa bizim bütün güzeIIiğimiz, yaşadıkIarımızIa düşündükIerimiz arasındaki acıkIı çeIişkinin yansımaIarından ibaretti."
"Hayatı daha ne kadar ıskalayacağız Olric? Oklarımız bitene kadar efendim.”