Gazete Vatan Logo

Gökyüzünde resital: SOLOTÜRK

Gökyüzünde resital: SOLOTÜRK

SOLOTÜRK Türkiye’nin, Hava Kuvvetlerimizin ilk tek uçaklı askeri gösteri timi. Hava Kuvvetleri’nin 100. Yılı onuruna İzmir Çiğli’de düzenlenen uluslararası hava şovunda ilk kez dünya sahnesine çıktı.

* Şov büyük beğeni topladı Çiğli’de toplanan 258 bin kişi gururdan ağladı. Gösteri Pilotu Binbaşı Keleş bir star gibi karşılandı. Bir gencin, “Siz gerçek misiniz?” sözleri onu çok etkiledi. Dünyada da merak uyandıran SOLOTÜRK birçok ülkeden davet aldı.

* Binbaşı Keleş’in üstün, performansı, altın ve gümüş rengindeki özgün tasarımı
ve özel kareografisiyle tüm dikkatleri üzerine çeken SOLOTÜRK’e misafir olduk. Türkiye’yi ayağa kaldıran timle tanıştık.

10 yıl önce, Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluşunun 90’ıncı yılı nedeniyle yine Çiğli’de bir hava gösterisi düzenlenmişti. O gün, SOLOTÜRK’ün kurucu 3 pilotu Murat Keleş, Fatih Batmaz ve Yalın Ahbab birbirlerinden habersiz değişik şehirlerdeki filolarından izin alıp İzmir’e gelmiş ve dünyanın en iyi gösteri pilotlarının yaptığı gösteriyi izlemişlerdi. Dönüşte içlerine düşen ateş tam 10 yıl sonra gerçeğe dönüştü.

132. Filoda ikinci doğum

Binbaşı Keleş kararlıydı. İzmir’den Merzifon’a döner dönmez doküman toplamaya başladı. Birkaç yıl sonra ilk akrobasi timi Türk Yıldızları’nın doğduğu Konya’daki 132. Hançer Filo’ya tayin edilmesi büyük şanstı. Sonrasını Keleş Binbaşı şöyle anlatıyor: “Başka bir filoya tayin olsaydım belki de bugün burada olamazdım. Çünkü bu filodan bir akrotim doğmuştu, ikincisi de olabilirdi. İzmir’deki gösteriden sonra yıllarca F16’yla gösteri yapan ülkelerin dökümanlarını topladım. 2008’de konu gündeme geldi. Hazırlıklarımı ortaya çıkardım. Olabileceğine herkes inanıyordu... Orgeneral Hasan Aksay’ın Hava Kuvvetleri Komutanı olmasıyla 100. yıl kutlamaları için çalışmalar başladı. Filolardan neler yapılabileceğine dair görüş istendi. Biz de projemizi gündeme getirdik. Hemen onaylandı.”

İlk SOLOTÜRK kim olacak?
Peki gösteriyi yapacak pilot kim olacaktı. Her filo, gönüllü olan en parlak savaş pilotlarının isimlerini karargaha gönderdi. 3 isim belirlendi. 2010 Şubat ayında Binbaşı Murat Keleş, Yüzbaşı Fatih Batmaz, Yüzbaşı Yalın Ahbab Ankara Akıncılar’daki 141. Kurt Filo’da toplandı. Ortak özellikleri eğitimlerinin her aşamasında, üstün performanslarıyla dereceye giren pilotlar olmasıydı. 3 pilot, Binbaşı Keleş’in yaptığı ön hazırlığın ışığında araştırmalara başladı. Bu işi yapan 4 ülke vardı ABD, Hollanda, Belçika ve Pakistan... Hollandalılar’la, Belçikalılar’la görüşüldü. Türk Yıldızları’nın tecrübelerinden faydalanıldı ve sonunda oldu. 18 Mayıs’ta Binbaşı Keleş ve Yüzbaşı Batmaz 2 kişilik F16’yla ilk defa savaş değil gösteri eğitimi için havalandılar. En zoru kareografiyi oluşturmaktı. Yüzlerce tekrar yapıldı. Tam 3 ay sonra 20 Ağustos’ta Binbaşı Keleş’in eğitimi tamamlandı.

İlk gösteri

1 Eylül’de Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aksay’a sunuldu. Mükemmeldi. Kamuoyuna açık ilk gösteri 15 Nisan’da Cumhurbaşkanı önünde gerçekleşti. Ve bomba patladı. Tüm Türkiye SOLOTÜRK’ü konuşuyordu.

19 Mayıs’ta Samsun’da yapılan gösteriden sonra İzmir’de ilk kez dünya sahnesine çıkıldı.

ÇİĞLİ’DE MUHTEŞEM GÖSTERİ





Dünyanın en iyi akrobasi timleri Haziran başında Çiğli’deydi. Binbaşı Keleş o günü şöyle anlatıyor: “Uçakta pist başına giderken kalabalığın coşkusunu görebiliyordum. Kamerayla kaydettim. Eğitimlerimizde kullanmak üzere hep çekim yaparız zaten. Normalde bizi hep 3-4 kişi izler bu kadar büyük kalabalık çok heyecan vericiydi. Kalkıştan inişe kadar benim konsantrasyonum tamdı. Bir ara gösteriyi halka anlatan Orhan Tamer hocam telsizle bağlandı, ‘Hadi sen de bir şey söyle’ dedi. Bağlantıyı planlamıştık ama hadi deyince, ‘Canım feda olsun bu halka’ deyiverdim. Büyük tezahürat almış bu laf. Çok ağlayan olmuş. Orhan Tamer şovun sonunda, ‘Parçalayın onu, o artık sizindir’ deyince halk yanlış anlamış. Ben park yerine doğru giderken bir baktım çizgiyi geçmiş uçağa doğru koşuyorlar. Hemen hızlandım, çünkü motor çalışıyor ve önü de arkası da çok tehlikeli. Gösterinin sonunda standa gitmek bile izdihamdan bir saate yakın sürdü. Yanıma yaklaşan bir çocuk, ‘İnanamıyorum, siz gerçek misiniz?’, bir başkası, ‘Ben de sizin gibi olacağım’ dedi. Zaten amacımız da buydu.”

 Tek uçakla hava şovu olur mu?

8-10 uçağın tek uçakmış gibi senkronize gösterileri seyirciyi çok etkiliyor. Ama ‘Tek uçak bu keyfi verebilir mi?’ diye düşünenler var. Binbaşı Keleş şöyle yanıt veriyor: “Öncelikle böyle düşünenleri bir gösterimize izlemeye davet ediyoruz. Fikirleri mutlaka değişecektir. Tek uçak, tek kişilik bir tiyatro gösterisine benzer. Sahne hiç boş kalmaz. Bu gösteriyi üst seviyeye çıkaran itici bir güçtür. Çünkü sahneden çıkmamak için keskin dönüşler yapmak, üstün performans göstermek zorundasınız. Bu da çok daha aktif ve hareketli bir gösteriye dönüşüyor. Bir de tek uçak, toplu uçuşlardakine göre çok daha rahat hareket edebiliyor. Kolunuzda 2-3 uçak varken istediğiniz gibi yatırayım, çekeyim, tono atayım diyemiyorsunuz.”



‘Kıskanmıyorum mutlu oluyorum’

Binbaşı Murat Keleş ve eşi Vildan Hanım, İlker’le beni evlerinde ağırladı. İki güzel çocukları var. Eda 5 buçuk yaşında, Koray 9.
Eve Koray’ın orguyla verdiği resitalle adımımızı attık. Koray baba mesleğini bir adım ileri götürmeyi kafasına koymuş, astronot olmak istiyor. Eda da pilot olacak. Vildan Hanım hemşire. Vildan Hanım’la doktor ve hemşirearkadaşları bir gün Orduevi’nde toplanmışlar. Yan masadaki çiçeği burnunda F16 pilotu Murat Teğmen o gün kendini göstermeyi başaramamış. Sıklaşan hastane ziyaretleri sonunda istediğini almış. “Eşiniz star oldu. Gazeteler, televizyonlar, röportajlar, imza için kuyruk olanlar, alkışlar... Kıskanmıyor musunuz?” diye soruyorum. Vildan Hanım oralı değil: “Hiç kıskanmıyorum, aksine çok mutlu oluyorum. O bunu hak ediyor” diyor. “Nasıldır evde?” diyorum şöyle cevap veriyor: “O hareketleri yapan adamın yerinde duramayacağı sanılır ama düşünülenin aksine çok sakindir. Evde çok iş yaptırmayız. Ama ilgilidir. Çocukları yedirir, uyutur. Ufak işleri yapar. Bana uduyla şarkılar çalar.”

Boyası değiştirildi ama her an savaşa hazır!


SOLOTÜRK’ün tasarımı Murat Dorkip’e ait. Uçağın üzerinde bulunan “Kartal” Hava Kuvvetleri’nin sembolü. Altın renkli ay yıldız, bayrağımızın değerini gösteriyor. Gümüş renkli tek yıldız, 21. yüzyılın yıldızı olma idealini sembolize ediyor. Kanattaki kartal, özgürlüğü ve kararlılığı simgeliyor. Siyah ve gri diyagonal çizgiler havacıların hızlı düşünme, sürekli ilerleme ve sınır tanımama gibi özelliklerini betimliyor. Uçakta boyama hariç hiçbir değişiklik yapılmamış. Her an harbe hazır. Burun kısmının boyası ancak ABD’de değiştirilebileceği için dokunulmadı. Uçak Eskişehir’deki Hava İkmal Komutanlığı’nda boyandı.


Her zaman bir risk var!

Binbaşı Keleş, “Ne kadar hazırlanırsanız hazırlanın bir risk var” diyor: “Sürekli kuledeki Batmaz’dan teyit alırım. O ‘emniyet’ demeden harekete başlamam. Thunderbirds kazası bir irtifa hatasıydı. Pilot atlayarak kurtulabildi. Atlamak da her zaman çözüm değil, 600 knot süratte kırılmalar, ciltte yırtılmalar oluşuyor. Felç kalan arkadaşım var.”



BİNBAŞI MURAT KELEŞ
2011 YILI GÖSTERİ PİLOTU


Dalgıç olmak istiyordu

SOLOTÜRK’ün ilk gösteri pilotu olarak tarihe geçti. 37 yaşına dalgıç olmak istedi, jet pilotu oldu. Dalışla hobi olarak ilgilendi, tek yıldız dalış öğretmeni. İşe bisikletle gidiyor. Yani bisikletten inip F16’ya biniyor. Hemşire eşiyle birlikte Ezel ve Muhteşem Yüzyıl’ı izlemeyi seviyor. Müzikle de arası çok iyi. Ud ve bağlama çalıyor. Volkan Konak dinliyor. Lakabı Timsah. Samsunsporlu.

YÜZBAŞI FATİH BATMAZ
2012 YILI GÖSTERİ PİLOTU


2012 Batmaz yılı olacak

Gelecek yıl SOLOTÜRK’ün kokpitine oturacak. 29 Ekim 1975 doğumlu. Hep asker olmak istemiş. Arkadaşlarından ayrılmamak için Hava Harp Okulu sınavlarına girmiş ama onlar elenmiş. Okulda uçağa ilk bindiği gün pilotluk aşkı başlamış. Pilotaj eğitiminin her aşamasında dereceye girmiş. Haftada 3 gün kas gücünü geliştiren spor yapıyor. Dalıyor. Özel bir diyeti yok, “6 ay boyunca protein diyeti uyguladılar” haberlerini yalanlıyor. Bilimkurgu filmleri, tarihi kitapları ve Behzat Ç.’yi seviyor. Rock dinliyor. Evli eşi biyolog. SOLOTÜRK olduğu günlerde baba olacak. Emekli olunca yolcu uçağı uçurmaktansa, sivil akrobasi uçuşları yapma hayali kuruyor. Lakabı Batoz. Galatasaraylı.




YÜZBAŞI YALIN AHBAB
2013 YILI GÖSTERİ PİLOTU


F16’ya deli arıyorlarmış

Tim’deki en genç pilot. 2013’te sıra ona gelecek. 35 yaşında 2 dedesi pilot. SOLOTÜRK projesini duyar duymaz koşmuş. Hikayesi ilginç: “Nöbet için Adana’ya gidiyorduk. Teçhizatı kuşandım tam uçağa giderken, eğitim subayı, ‘F16 gösteri timi için deli arıyorlarmış’ dedi. Hemen ‘beni de yazın’ dedim. 30 saniye önce çıksam belki de burada olmayacaktım.” Yüzbaşı Ahbab, tenis oynuyor, kayak yapıyor, son olarak snowboard’a başlamış. Dalıyor. PSP’si cebinden eksik olmuyor. Eşiyle her akşam mutlaka bir film izliyor. Avrupa’da gezmedik yer bırakmamışlar... Beşiktaşlı.



SOLOTÜRK’Ü UÇURAN EKİP

SOLOTÜRK 3 pilot, 3 destek personeli ile 9 kişilik uçak bakım ekibinden oluşuyor.
Destek ekibi: Teğmen Mahmut Açıkbaş, Kıdemli Başçavuş Ömer Kına, Kıdemli Çavuş Barış Özşimşek
Bakım ekibi: Üsteğmen Cem Özten, Kıdemli Başçavuş Vahap Kahraman, Başçavuş Sebahattin Kara, Başçavuş Uğur Köksal, Başçavuş Sait Karatay, Başçavuş Bülent Can Kale, Başçavuş Kerem Dinçer, Başçavuş
Özcan Solak, Kıdemli Çavuş Uğur Çekiç.

2011 GÖSTERİ TAKVİMİ

2 Temmuz: Fransa Lüxeuil
16 Temmuz: İngiltere Fairford
30 Ağustos: Ankara Hipodrom
31 Ağustos: İstanbul Yeşilköy
16 Eylül: Hollanda Leeuwarden
18 Eylül: Belçika Sanicole
29 Ekim: Ankara Hipodrom


30 ülkede F16 var
biz 5. gösteri timiyiz

Dünyada F16 uçuran 30 "dan fazla ülke var. Dünyada en fazla üretilmiş savaşçı uçaklardan biri. Çok yakışıklı bir uçak. Bu yüzden çok seviliyor. Aynı zamanda kabiliyetli. Her türlü göreve çok kolay adapte olabiliyor. User friendly; herşey elimizin altında. Dog fight dediğimiz şey, hani bir switch"le havadan havaya muharip şartlara girebilecek durumdayız. İlk olarak ABD solo F16 timi kurdu. Hollanda 20 yıldır yapıyor. ABD"lilerden öğrenmişler, Belçikalılar da Hollandalılar"dan ders almış. Uzun yıllardır yapıyorlar. Pakistan yaptı bir ara ama ülkenin durumu nedeniyle ara verdi. Sadece Çiğli için bir gösteri yapıp gittiler ve tim yeniden kapandı.



Bizim farkımız ne?



Biz sonuçta yeni doğmuş bir timiz. Böyle olmasına rağmen gelen tepkiler yaptığımız eğitimlerin karşılığını aldığımızı gösteriyor. Uçağın kabiliyetleri belli sonuçta. Pilotların kabiliyetleri belli. Önemli olan bu belirli hareketleri etkili bir kareografiyle sunmaktı. Örneğin bize özel hareketler olsun istedik. Sanıyorum farkedildi. Kalkıştan hemen sonra ters dönüp tırmanışa geçiyoruz. Bunu dünyada yapan yok. O bizim hareketimiz.


Doğum süreci
çok heyecanlıydı

Bir şeyi sıfırdan alıp tamamen kendimiz yaptık. Belki bir hamilelik süreci gibi. Doğumu da 15 Nisan"da Cumhurbaşkanımızın da katıldığı törende gerçekleşti. Bu sürecin verdiği heyecan çok güzeldi. Ne çıkacak ortaya, nasıl olacak, insanların tepkisi ne olacak hep bunu düşündük. Sonu çok güzel oldu.


"Vay be ben
bunu yapamazdım"

Gösteride herkes kendinden bir şey bulsun istedik. Araştırdık Örneğin çocuklar uçağın hızlı hareketlerinden ve gürültüden hoşlanmıyorlar. Yavaş hareketlerden ve gözlerinin önünde olup biten hareketleri seviyorlar. Pilotlar için, "Vay be ben bunu yapamazdım" diyecekleri hareketler koyduk. Negatif G"li hareketler de pilotlara yönelik denilebilir. Bir de havacılıkla ilgilenenler... Onlar için de uçağın performansını gösterecek, eğrili, gürültülü hareketler koyduk.

İŞTE ADIM ADIM SOLOTÜRK ŞOVU

Ters kalkıp ters iniyor

SOLOTÜRK gösterisi 15 hareketten oluşuyor, 15 dakika sürüyor. Kalkış Ters Tırmanış, Loop, Küban Sekizi, Yavaş Tono, (Tono: Uçağın uzunluk ekseni etrafında 360 derece dönmesi) Tonolu Ters Geçiş, Sırt Pasaj, Tonolu Tırmanış, Tonolu Alçalış, Ters Köşe, Yüksek Sürat Geçişi, Yavaş Uçuş-Asgari Kutur Dönüşü, Köşeli Tono, İniş Takım Tono, Keskin Dönüş, Yonca Yaprağı... SOLOTÜRK’ün pilotları fazla mütevazı adamlar. Binbaşı Keleş’in bu hareketleri anlatırken öyle bir tavrı var ki sanki bu hareketler, dünyada sadece birkaç ülkenin yapabildiği üst düzey işler değil. Örneğin sadece SOLOTÜRK’ün yaptığı kalkış hareketi var ki benim favorilerimden biri. Zaten dünyada bu hareketi yapan ilk tim. (Bu özel hareket için güzel bir ad arıyorlar, duyurulur.) Teker yerden kesildiği anda iniş takımları toplanıyor. Tam seyircilerin önüne geldiğinde daha yerden birkaç metre havalanmışken uçağı ters çeviriyor ve 60 derece tırmanışa geçiyor. Gözden kayboluyor. İnanılmaz. Zımba gibi başlıyor. Binbaşı Keleş bunu şöyle anlatıyor: “Uçağı kaldırıp ters uçuşa geçiyoruz.” O kadar. İlker’le birlikte isyan ediyoruz. Pes... İnerken de nefes kesiyor. Yonca Yaprağı hareketinin sonunda ters tırmanışa geçiyor ve keskin bir dönüşle neredeyse dik bir açıyla pistin üzerine geliyor ve inanılmaz kısa bir mesafede duruyor.
Binbaşı Keleş"in anlatımıyla bu hareketler ve incelikleri:



1. KALKIŞ

Bizim özel hareketimiz Kopyalayacaklar olacaktır mutlaka. Kalktıktan sonra uçağın iniş takımlarını alıp, manevraya başlayabilmek için belli bir sürati bekliyoruz. Tam seyircilerin önünde uçağın başını kaldırıpters uçuşa geçiyoruz. Terste tırmanmaya devam ediyoruz. Aslında zor bir hareket değil ama göze hoş gelen bir hareket. Size çok zormuş gibi görünen hareketler pilotaj olarak o kadar zor olmayabiliyor.


2. LOOP

Akrobasi yapan tüm uçaklarda yapılması gereken bir harekettir. Bu da uçağın performansını gösteren hareketlerden biri. "Burdan şaküli olarak dönüp çıkabiliyorum" amaç bu. Teğmenliğimden beri yaptığım bu hareketi şimdi daha alçak irtifada yapıyorum farkı bu. (Binbaşı"nın mütevazı tavrına aldanmayın. Alçak irtifada yapılması çok tehlikeli. Amerikan Thunderbirds timinden bir uçak, bu irtifa hatası yüzünden düştü. Neyse ki pilot son anda kendini fırlatabildi. Saniye saniye kaydedilen inanılmaz görüntüleri internetten izleyebilirsiniz. http://www.youtube.com/watch?v=alo_XWCqNUQ) Hareketi flare kullanarak renklendiriyoruz.


3. KÜBAN SEKİZİ

Yan yatmış sekiz çiziyoruz. Aslında bu rüzgara göre yönü değiştirmek için kullandığımız bir hareket. Bir sonraki harekete pozisyon hazırlamk için kullanılıyor. Loop"a göre biraz daha alçak irtifada yapılıyor.


4. YAVAŞ TONO

Pilotaj olarak en zor hareket. Normalde tonoyu kanatçıkla yaparız. Uçağa kanatçık kumandası verdiğimizde kendi ekseni etrafında döner. Ama bunu yavaş yapmak isterseniz uçak yalpalamaya başlar düz bir çizgide gitmez. Yan döndüğünde burnu aşağı doğdu düşer. Bunu toparlamak için direksiyon müdahalesi gerekir. Hem yatış, hem bastırma, hem direksiyon... 2 el ve ayaklarla tam koordine olunması gereken bir hareket. Bu hareketlerin hiçbirinde bilgisayar veya başka otomatik bir sistem kullanılmıyor. Tamamen manuel. Eğitimde en çok üzerinde durduğumuz hareket.


5. TONOLU TERS GEÇİŞ

Uçak ters halde ve seyircinin önünde tono (kendi ekseni etrafında dönüş) atıyor. Normalde diğer gösterilerde sadece ters duruşla seyircinin önünden geçiyorlar. Biz tono atarak bu harekete derinlik kazandırdık.



6. SIRT PASAJ

Pilotların çok arzu etmediği, "Bu ne yapılır mı bu?" dediği ama eğitimle üstesinden gelinebilen -3 G ile uçağı bastırarak, lövyeyi ileri ittirerek döndüğümüz bir hareket.


7. TONOLU TIRMANIŞ

Seyirci kaşsından gelip uçağı 90 derece kaldırıp seri tonolar atarak yaptığımız hareket. Bunda da flare atıyoruz. Çiçek gibi oluyor. Bütün uçaklar 90 derece tırmanış ve tono atabilecek kabiliyette değil. Biz uçağın bu performansını gösteriyoruz. Çok yükseğe 4 buçuk kilometreye çıkıyoruz. Seyirci bizi kaybetmesin diye duman kullanıyoruz.


8. TONOLU ALÇALIŞ

O yükseklikten yine 90 derece açıyla bu sefer yere doğru süratle alçalıyoruz.


9. TERS KÖŞE

Önce bu da bizim hareketimiz diye "Bize özgü bir isim verelim", form olarak da boynuza benzediği için Golden Horn (Haliç-Altın Boynuz) dedik. Ama sonradan başkalarının da bu hareketi yaptığını öğrendik. Bu harekette uçağı ters çevirirken bir buçuk tono atıyoruz. Terste tutup ondan sonra yine -3 G ile tırmandırıyoruz.


10. YÜKSEK SÜRAT GEÇİŞ

0.95 mach (1200 km/s) hızla 30 metre yükseklikten geçiyoruz. Burda bir şeyi vurgulamak lazım. Uçak normalde yüksek irtifada 2 Mach"a (2450 km/s) kadar yani sesin iki katına kadar hıza ulaşabiliyor. Ama gösterilerde 0.95 (yaklaşık 1200 km/s) mach"ı geçmek yasak. 1 mach ses hızı (yaklaşık 1226 km/s). Bu geçildiğinde uçağın arka konisinde ses patlaması oluyor ve yere yakınsa evlerin pencereleri patlayabiliyor.




11. YAVAŞ UÇUŞ

Az önce 1200 km/s ile çok hızlı geçen uçağı bu sefer 200 km/s hıza indiriyoruz. 5-10 saniye içinde 1000 km/s"lik bir yavaşlama.




12. KÖŞELİ TONO

Pilotaj olarak zor hareketlerden biri. Yavaş tononun bu sefer seri ve durdurarak formunu yapıyoruz. Uçak önce 90 derece sonra ters, sonra diğer tarafa 90 derece yatıyor ve düzeliyor. Çok çalıştığımız hareketlerden biri.



13. İNİŞ TAKIM TONO

İniş takımı aşağıdayen tono otayoruz. Bu da uçağın kabiliyetini göstermek için yaptığımız bir hareket. Her uçak bunu yapamaz. Uçak iniş takımları açıldığında bunu hisseder ve bundan sonraki komutlara biraz daha yumuşak reaksiyon verir. O nedenle bu hareketleri yaptırmak zordur. İniş takımı aşağıdayken de bu uçağın tono atabileceğini gösteriyoruz. Ki çoğu uçak 90 derece yatışa bile geçemez.



14. KESKİN DÖNÜŞ

Uygun bir süratle başlayıp seyirciyi caprazdan yaklaşıp 360 derece döndüğümüz, hatta 400 dereceye çıktığımız bir hareket. 9G altında uçağın performansını gösteriyoruz. Biz ne kadar çekersek çekelim uçak o anki sürat, irtifa, yatış açısı neyse ona uygun G"yi alıyor.



15. YONCA YAPRAĞI

Bu aslında şekil olarak yonca yaprığı değil. Ama adı böyle yerleşmiş. Hareket 2 kez daha tekrarlansa 4 yapraklı yoncaya benzeyebilir. Uçakla pilotu bütünleştiren hareketlerden biridir. İlk pilotaj eğitiminde de yapılır. Bunda amacımız karşıdan gelip yine uçağın altındaki bayrağı seyirciye gösterdikten sonra flare"lerle renklendirmek. Alevli bir görüntüyle 90 derece tırmandıktan sonra tepede yine flare atarak gökyüzünde bir görsel şölen sunuyoruz. Asıl hareket çıkışta 90 derece alçalışı gösterip düşük süratle yere çarpacak gibiyken piste paralel hale geliyoruz. Seyirci karşısında tonolar atarak renklendirip sonra bitirici hareketimizi yapıyoruz. Belirlediğimiz emniyet irtifasına tırmandıktan sonra ters dönüp dik bir açıyla piste yaklaşıp teker koyuyoruz.





Bunlar temel savaşa

hazırlık hareketleri

Gösteride yaptığımız hareketlerin bır kısmını zaten F16"nın temel eğitimlerinden bu yana yapıyoruz. Uçuşa ilk başladımızda öğrendiğimiz hareketler. Loop, (uçağın dikey bir daire çizdiği hareket), keskin dönüş, tono (Uçağın uzunluk ekseni etrafında 360 derece dönmesi) bunlar havacılığın özünde olan hareketler. Mesela loop"u biz niye yaparız. Uçak dik olarak alçalıyorken, kurtarabileceğmiz minimum irtifayı görürüz. Ya da uçağın dönüş yarıçapını şaküli ve yatay olarak bilmemiz gerekir. Bunlar uçağın temel akrobatik hareketleridir. Gösteride bunları yine limitler içinde yapıyoruz. tek farkı bunu alçak irtifada ve kareografi eşliğinde yapıyoruz. Örneğin keskin dönüş hareketi 9G altında yapıyoruz. bunu it dalaşına (dog fight) girdik diyelim. Burda kurtulmak ya da düşmanı önümüze almak için yaptığımız bir hareket.



Clean uçak
9G çekebiliyor

Gösterideki performans normal uçulardan yüksek. Çünkü normalde ek yakıt tankı, mühimmat ve bomba yükleyerek uçuş yapıyoruz. Gösteride bunlar yok yani "clean" uçtuğumuz için daha performanslı uçuyoruz. Yani uçak ağırken daha hantal, hafifken daha heybetli ve kudretli... "Clean" uçak 9G çekebiliyor, ağır uçak çekemiyor. Bu yüzden daha geniş kuturda dönebiliyor.





Negatif G, pilotların
istemediği tek şey

Negatif G, bütün pilotların çekindiği rahatsız edici bir hareket. Örneğin ters uçuşta -1 G"de uçuyoruz. Normalde insan fizyolojisi pozitif 1G"ye göre ayarlanmış. Şa uan üstümüzde 1G var. bunun üstüne çıktıkça insan vücudu tepki veriyor. Pozitif ya da negatif... Negatif G: Hani lunaparkta gondola bindiğinizde, tepeden ağağı inerken hissettiğiniz boşalma. 9G"de 80 kg 700 kg oluyor. Negatif G"de tam tersi... Kafanızın üstüne bir terazi koysalar...



İlk ters uçuşta bizi en fazla rahatsız eden negatif G"ydi. Eğitimlerde ters uçuyoruz ama sürekli değil sadece dönüşlerdi kısa süreli. Loop"un tepesinde, Küban Sekizi"nde de ters vaziyetteyiz ama uçağın üzerinde her zaman bir pozitif G oluyor. Ama ters uçuş yaparken negatif G yükleniyor. -3 G"yi tersteyken uçağı bastırıp tırmandığımızda hissediyoruz. (En zor hareket bu mudur?) Zor demeyelim ama bu bir süreç sonra alışıyorsunuz. İnsan fizyolojisi hiçbir zaman negatif G"ye hazır değil.





En beğendim hareket iniş..


Ben inişe bayıldım. Normalde uçakların iniş hazırlığı vardır. Uzun bir check list titizlikle uygulanıyor. Yaklaşma diye bir eş vardır. Belirtilen vektöre göre bir hat üzerinde uçak oturtulur ve adım adım, metre metre alçalarak kontrollü bir şekilde inilir. SOLOTÜRK için bunlar geçerli değil. Keleş Binbaşı binlerce feet tırmandıktan sonra ters dönüyor ve süratle yeryüzüne dalışa geçiyor. Neredeyse yere çarpacakken keskin bir dönüşle piste girip teker koyuyor. Paraşütü açıyor ve inanılmaz kısa mesafede duruyor. Yok böyle bir şey... Süpersonik uçakla oyuncak gibi oynuyor.


Ateş topu: Flare

Normalde savaşta uçağa yönelen ısıya duyarlı füzeleri şaşırtmak için kullanılan ateş topları. Gösteride hareketleri daha renkli hale getiriyor. SOLOTÜRK"teki flare sistemi yerli yapım. Ne zaman, ne aralıkla patlatılacağı önceden ayarlanıyor. Pilot bir düğmeye bastığında seri bir şekilde belli bir düzenle patlıyor. Örneğin tırmanışta sağa, sola aralıklarla atılınca gösterişli bir çiçek formu oluşuyor.



Thunderbirds ’ün illüzyonu

Dünyaca ünlü ABD’li gösteri timinin, iki uçağın ters ve birbirine dokunacak kadar yakın göründüğü ayna hareketi çok konuşuldu. Binbaşı Keleş sırrı açıkladı: “Aslında uçaklar birbirine çok uzak ama seyircilerin bakış açısına göre öyle görünüyor. ”




Haberin Devamı