Gırgır teknelerine 24 saat anlık sıkı takip! El konuldu...

İstanbul Boğazı’nda ve Marmara Denizi’nde 24 metreden daha derin noktalarda avlanmak yasak. Kıyı balıkçıları ile gırgır balıkçıları arasındaki kural ihlali tartışması sürüyor. Kıyı balıkçıları, sığ sularda yavru balıkların avlandığını ve gırgır tekneleri nedeniyle balık tutamadıklarını belirtirken, gırgır balıkçılığı yapanlar ise sığ sularda ağlarının zarar gördüğünü bu yüzden 24 metre kuralını ihlal etmediklerini söylüyor.

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Dr. Öğretim Üyesi Taner Yıldız ise “Çözüm olarak gırgır balıkçısına ayrı bir alan açıp, 'kıyı balıkçısı girmesin' gibi mekânsal bir ayrım yapabilirsek bu iki paydaşı da memnun edebiliriz. Ya da daha önce denenen kota uygulaması yapılabilir. Bunu uygulamak çok da zor değil. Her bir tekneye kota tahsis ediliyor.” dedi.

İZLEME SİSTEMİ İLE TEKNELER 24 SAAT TAKİP EDİLİYOR

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca 12 metreden uzun teknelerin Balıkçı Gemileri İzleme Sistemi (BAGİS) üzerinden 24 saat takip edildiğini söyledi. Gırgır teknelerinin kıyıya yakın noktalarda avlanmasıyla ile ilgili olarak, “İstanbul Boğazı’nda ve Marmara Denizi’nde 24 metreden daha derin noktalarda avlanmak yasak. İstanbul Boğazı’nın genel yapısı itibarıyla birçok vatandaşımızın kıyıya çok yakınmış gibi gördüğü noktalar 24 metreden daha derin aslında. Bazı noktalar 50-60 metreye kadar hızlı bir şekilde derinleşiyor. Bu denizin özelliği. Haritalarımızda nerelerin 24 metre olduğu sınırları tamamen bellidir. Bakanlığımızın kararıyla 12 metreden uzun bütün balıkçı ve gırgır teknelerinde BAGİS (Balıkçı Gemileri İzleme Sistemi) sistemi yer almak zorunda. Bu sistem sayesinde o balıkçı teknemiz anlık olarak nerede ne yapıyor görüyoruz” diye konuştu.

CAYDIRICI ETKİSİ OLDU

BAGİS Sistemini anlatan Karaca, “24 metre daha sığ noktada avcılık yapıyorsa, trol yapmaması gereken yerde bulunuyorsa uyarı veriyor. Sistemde tekneler bazı renklerle gösteriliyor. Yeşil ve mavide bir problem yok demek. Kırmızı renklilerde ihlal yapma riski olanları belirtiyor bize. Caydırıcılık olarak çok faydası oldu. Yolda radar kurmak gibi balıkçılar her adımda takip edildiklerini biliyor ve dikkat ediyorlar” dedi.

Kuralları ihlal eden balıkçılara yönelik sert yaptırımların olduğunu ifade eden Karaca, “24 metre kuralını aşan teknelere idari para cezası uygulanıyor. Eğer iki yıl içerisinde üç kere tekrarlarsa balıkçılık ruhsatı tamamen elinden alınıyor. Bu zamana kadar 71 tekneye ruhsatsız ve kaçak avlandığı için el koyduk. 18 bin 687 denetim yaptık. 1 milyon 277 bin lira idari para cezası uyguladık” dedi.

“SIĞ SUYA AĞ ATARSAK AĞLARIMIZ YIRTILIR”

Gırgır teknesi ile balıkçılık yapan Şener Deniz, sığ sularda avlanmadıklarını söyleyerek, “Biz o kadar sığ suya ağ atarsak ağlarımız yırtılır. Oltacıların bilmediği şey şu; oltayı 50 metre ileri atıyorlar orayı sığ sanıyorlar. Bunu hesap etmiyorlar. Pahalı olan bir ağı sığ suya atar mıyız? Bizdeki sonarlar hamile kadınlarda kullanılan ultrason cihazının daha gelişmişi. İnsana zarar vermeyen şey balığa zarar verir mi? Sahil Güvenlik sürekli kontrol ediyor. Ağ attığımız zaman etrafımızda tur atıyor ve ağ derinliğini cihazlarla ölçüyorlar” ifadelerini kullandı.

“KIYIDA NE VAR YOK ALINCA BİZ AVLANAMIYORUZ”

Kıyı balıkçılığı yapan Ömer Şahin de “Sığ yerlerde balıklar birikim yapıyor. Balıkçılar da bu sığ yerlere ağ atıyor. Yavrusu, kaya ne varsa çekip alıyorlar. Balıkları elektrik vererek, radarların ekolarını açarak sığ sulara kaçırıyorlar. Kıyıda ne var yok alınca bu sefer biz avlanamıyoruz” diye konuştu.

MEKANSAL OLARAK AYRIM YAPILMALI

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Dr. Öğretim Üyesi Taner Yıldız, gırgır balıkçıları ile kıyı balıkçıları arasında yaşanan soruna çözüm önerisi olarak, şunları söyledi:

“Bu sınırı Avrupa birliğinde 30’dan 50 metreye çıkardılar. Bizde 18 metreden 24’e çıktı. Endüstriyel balıkçı ve küçük ölçekli balıkçıların aynı stok üzerinden balıkçılık yapmaları arzusu nedeniyle yaşanan bir çıkar çatışması var. Bunun dışında gırgır balıkçıları, kıyı balıkçılarından çok daha fazla balık avlıyorlar. Kullandığı ağlar kıyı balıkçılarından daha büyük. Çözüm olarak gırgır balıkçısına ayrı bir alan açıp, 'kıyı balıkçısı girmesin' gibi mekânsal bir ayrım yapabilirsek bu iki paydaşı da memnun edebiliriz. Ya da daha önce denenen kota uygulaması yapılabilir. Bunu uygulamak çok da zor değil. Her bir tekneye kota tahsis ediliyor.”