Gaz müdürü şantajla mı geldi?
Çirkin iddiaların sahibi Müdür Bey'in çok ilginç yükselişi
Tepkiler yüzünden istifa etmek zorunda kalan Başkent Doğalgaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir, 1999 yılında Ankara Valiliği’nde Mahalli İdareler Kontrolörü olarak görev yaparken o dönem FP’li olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki pek çok soruşturma dosyasını da inceledi. Gökçek’in soruşturulmasına gerek görmeyen demir, bir süre sonra da Başkent Doğalgaz’ın başına getirildi.
Üniversiteli 7 gencin ölümüyle sonuçlanan doğalgaz faciası sonrası yaptığı skandal açıklamalara gösterilen tepki nedeniyle istifa etmek zorunda kalan Veysel Karani Demir’in Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilişkisi ve geçmişi bir çok soruyu da içinde barındırıyor. Başkent Doğalgaz Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra vekaleten toplu konut projelerini yapan Portaş’ın (Proje Organizasyon İşletme Taahhüt Şirketi) genel müdürlüğünü de yürütmesine rağmen bu kuruluşların internet sitelerinde özgeçmişine yönelik hiç bir veri bulunmayan Demir’in geçmişine ilişkin pek çok iddia var.
İlk durağı ANAP’tı
Sincan doğumlu, işletme mezunu olan Demir’in, siyaset camiasıyla ilişkisi 1986’ya kadar gidiyor. İddialara göre kendisini “MHP kökenli” olarak lanse eden Demir’in kariyer basamaklarını tırmanmaya başladığı ilk durak ANAP. 1986-1989 döneminde Polatlı Belediyesi’nde Hesap İşleri Müdürü olarak görev yapan Demir, 1989’da belediyenin el değiştirmesinin ardından iktidardaki ANAP’la olan ilişkisi sayesinde Ankara Valiliği’ne Mahalli İdareler Kontrolörü olarak geçti. İçişleri Bakanlığı kontrolörleriyle birlikte, 1999 yılında MHP’lilerin Kızılcahamam’daki Patalya kampında MHP milletvekillerine de mevzuat brifingi verdiği basına yansıyan Demir, Ankara Valiliği’nde Mahalli İdareler Kontrolörü olarak görev yaparken o dönem FP’li olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek hakkındaki pek çok soruşturma dosyasını incelemekle de görevlendirildi.
Hızla yükseldi
Demir’in çok uzun soluklu incelemelerine konu olan Gökçek dosyalarının akıbeti genellikle aynı olduğuna, dosyaların “soruşturmaya yer olmadığı” kararı ile sonuçlandığına işaret ediliyor. Yine iddialara göre, 2004’de emekliliğini isteyerek valilikteki görevinden ayrılan Demir, ardından geçmişte hakkındaki pek çok yolsuzluk ve usulsüzlük dosyasını inceleyip soruşturulmasına gerek görmediği Melih Gökçek’in kadrosuna dahil oldu, bir süre Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nda görevlendirildikten sonra da basamakları hızla tırmandı. Veysel Karani Demir, önce Büyükşehir’in konut üreten şirketi Portaş’ın (Proje Organizasyon İşletme İnşaat Taahhüt Müşavirlik ve Ticaret AŞ) başına getirildi. Portaş Genel Müdürlüğü’nden sonra da Başkent Doğalgaz AŞ’nin başına geçti. Bu arada Bugsaş’ın da (Başkent Ulaşım ve Doğalgaz Hizmetleri Proje Taahhüt Sanayi A.Ş) yönetim kuruluna girdi.
‘Gökçek beni niye getirdi’
Bir süre önce istifa eden Başkent Doğalgaz Genel Müdürü Veysel Karani Demir ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunan Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çetin, Karani’nin kendilerine “Ben MHP’liyim” dediğini anlattı. Çetin, VATAN’a yaptığı açıklamada, geçen yıl Mayıs ayında TÜDEF’in 3 avukattan oluşan Hukuk Komisyonu ve Genel Sekreteri ile birlikte Karani’yle görüştüklerini belirterek şunları söyledi: “Bizim doğal gaz pil paraları ile ilgili bir iddiamız olmuştu. Kendisiyle görüşmek istedik, kabul etti. Görüşme sırasında bize ’Ben MHP’liyim, beni derin devlet de bilir, mafya da bilir. Melih Gökçek benim bu özelliklerimi bildiği için beni bu göreve getirdi’ dedi.”
“TÜRKEŞ’İN TALEBESİYİM” DİYORDU
Demir’i Ankara Valiliği’ndeki görevi sırasında tanıyan arkadaşları, “Kendisi Ülkücü kökenli bir arkadaştı. Öyle ki ’Ben Alpaslan Türkeş’in talebesiyim’ derdi. Ancak Devlet Bahçeli ve ekibini sevmezdi. O yüzden mevcut MHP yönetimi ile arası yoktu” diye anlatıyor. Mahalli İdareler kantrolü olan Demir’in 1999 yılında MHP’lilerin Kızılcahamam’daki Patalya kampında MHP milletvekillerine verdiği mevzuat brifingi basına böyle yansımıştı...
YÖNETMELİĞE UYULMADI: Işıkları yanan dairelerin zili çalınmalıydı
EPDK Doğalgaz Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 43/5. maddesinde “Dağıtım şirketi, güvenlik açısından tehlike arz eden durumlarda, müşteri veya inceleme yapılan yerde ikamet eden kişinin izni ile sayaçtan sonraki doğal gaz tesisatını kontrol edebilir. İzin alınamaması halinde, dağıtım şirketi tehlike giderilinceye kadar müşterinin doğal gazını keser” hükmü düzenleniyor. Buna rağmen, gençlerin hayatını kaybettiği Yeşil Vadi Apartmanı’nın 4 numaralı dairesindeki ailenin karbon monoksit zehirlenmesiyle hastaneye kaldırılmasının ardından olayı öğrenen Başkent Doğalgaz ekibi, sadece binanın içinde ölçüm yaptıktan sonra ayrıldı. Oysa ekibin, tehlikeli durumu öngörerek önce kontrol yapabilmek için zili çalması gerekiyordu. Yanıt alınamaması halinde ise abone olarak kaydı bulunan kişinin telefonla aranması gerekiyordu.
15 yıla kadar hapis
Ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Durmuş Tezcan da, sorumlular hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan soruşturma açılması gerektiğini söyledi: “Hukukta ’zaruret hali’ vardır. Bir insanın yaşamı söz konusuyla evde girebilmek için hakim-savcı kararını beklemeye gerek yok. Polise haber verilerek o eve girilebilirdi. Bence bu olayda ’taksirle ölüme sebebiyet’ suçundan soruşturma açılabilir.” TCK’nın 85. maddesine göre, “Taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olanlara” 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Kanunda taksir, “Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, suçun öngörülmeyerek gerçekleşmesi” olarak tanımlanıyor.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ: Rektörden genel müdüre kınama
Bİlkent Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada, “Hayatını kaybeden öğrenciler hakkında sorumsuzca, gerçek dışı ve yakışıksız ifadeler sarf ederek yaslı ailelerin acılarını bir kat daha artırdığı gerekçesiyle” Başkent Doğalgaz Genel Müdürü Demir’in kınandığı bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: “1 Ocak 2009 günü elim bir kazada kaybettiğimiz 7 öğrencimizin acısını yoğun bir şekilde yaşadığımız şu sırada, bu trajik olayın bazı medya organları tarafından yılbaşı kutlamaları tartışmalarına alet ediliyor olmasını esefle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. Bunun yanı sıra, olay hakkında bilgi verirken kurumunu savunmak adına, kaybettiğimiz öğrenciler hakkında sorumsuzca, gerçek dışı ve yakışıksız ifadeler sarf ederek yaslı ailelerin acılarını bir kat daha artıran Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürü’nü de aynı biçimde kınıyoruz.”