Milyonlarca kişi merakla bekliyordu. Bakan tek tek duyurdu. Türkiye'de koronavirüs vaka ve vefat sayıları artış göstermeye devam ediyor. Bilim Kurulu bir kez daha Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Kritik konuların ele alındığı toplantı sonrası flaş açıklama geldi. Bakan Koca, yüz yüze eğitim, PCR testi, HES kodu ve vaka sayılarıyla ilgili önemli gelişmeyi resmen duyurdu.Öte yandan hafta içi hafta sonu uygulanması planlanan yasaklarla ilgili flaş açıklama yapıldı. Kafe, lokanta, restoran ve AVM gibi bütün kapalı alanları kapsaması ön görülüyor. Yüz yüze eğitim başlamasıyla birlikte 15 Ekim itibarıyla vaka sayılarının patlayacağı ifade ediliyor. Bu sebeble vatandaşlara HES kodu zorunluluğu gibi aşı kartı zorunluluğunun da getirilmesi planlanıyor. Yani aşı olmayanların kapalı alanlara girmesinin yasaklanması gerektiğinin altı çiziliyor. Uzmanlar vakaların artmasıyla birlikte yasakların yeniden geri döneceğini belirtiyor. İşte hafta içi hafta sonu yasaklarıyla ilgili tüm gelişmeler... Sağlık Bakanlığı tarafından 29 Eylül koronavirüs tablosu, vaka, hasta, test, vefat sayısı ve son durum açıklandı. Türkiye'de son 24 saatte 355 bin 442 Kovid-19 testi yapıldı, 29 bin 386 kişinin testi pozitif çıktı, 227 kişi yaşamını yitirdi. Bakan Koca tabloya ilişkin şu ifadeleri kullandı: Günlük vaka sayısında 20.000’in altını kritik eşik kabul ediyoruz. Yeni vaka sayılarımızsa 30.000’e yaklaşmış durumda. Bugünkü vefat sayımız, daha önceki yüksek vaka sayılarının sonucu olarak 227. Bu tabloya karşı, başarının şartı tedbirlere muntazaman uyum ve aşıdır! Bilim Kurulu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında koronavirüs ile mücadeledeki son gelişmeleri görüşmek üzere bir kez daha bir araya geldi. Toplantı sonrası Bakan Koca açıklamalarda bulundu. İşte Bakan Koca'nın açıklamaları... Bilim Kurulumuz bugün okullarda yüz yüze eğitim, salgının seyri ve tedbirlerin uygulanması gündemi ile bir araya geldi. Vaka sayıları içinde okula giden öğrencilerimizin bulunduğu yaş grubunun dağılımı ele alındı. 5-17 yaş arasında bulunan çocuklarımız aktif vakaların yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Bu grubun önemli ölçüde aşı programında olmadığını dikkate aldığımızda çocuklarımızda görülen vakaların beklenen bir durum olduğunu ifade etmek isterim. Buna karşın, bu yaş grubundaki çocuklarımızın hastaneye yatışında ya da yoğun bakıma girişinde belirgin bir artış olmamıştır. Mevcut tabloda okula giden çocuklarımız virüs ile karşılaşsa da hastanede tedavi görmesi gereken bir durum ortaya çıkmamaktadır. Her kademede okulların açık kalması için her türlü tedbiri alacağımızı ve okulların mutlak yüz yüze eğitime açık kalacağını tekrar ifade etmek isterim. Aktif vakaların yaş ortalamasının düşmesi hastanede tedavi gören sayısını da azaltmakta ve ümit ederim ki kayıplarımızı da azaltacaktır. Hedefimiz hiçbir hasta kalmayıncaya kadar tedbirlere uymak, aşı ile bağışıklık sağlanıncaya kadar aşı programımızı kararlılıkla sürdürmektir. Birtakım mecralarda yeni dönemde aşı kartı isteneceği iddia edilmiştir. Bakanlığımızın yurt içinde HES kodu uygulaması dışında bir uygulaması yoktur. Bildiğiniz gibi birçok müesseseye girişte HES kodu uygulamamız bulunmaktadır. HES kodu ile giriş yapılan yerlerde zorunlu kontrol Riskli kişilerin dolaşımda olmamasını hedef almaktadır. Bunlar, aktif hasta ya da aktif temaslı kişiler ile sınırlıdır. HES kodu kişilerin riskli ya da çok riskli olduğunu, aktif hasta olup olmadığını, aktif temaslı olup olmadığını, son 72 saat içinde PCR negatif olup olmadığını ve aşılı olup olmadığı bilgisini içermektedir. Kurum ve müesseseler HES kodundan hangi bilgileri sorgulamak isterlerse sorgulayabilmektedir. Salgının seyrinde günlük vaka sayılarında durağan bir hal var. Ancak bu durağanlık düşük vaka sayılarında değil, günlük 20 binin üzerindedir. Bu sayıyı hızla aşağıya düşürecek iki unsur var. Bunlar hızla yüksek oranda aşılı hale gelmek ve tedbirlere uymaktır. Son günlerde tedbirlerdeki gevşeklik vaka sayılarına doğrudan yansımaktadır. Bu gidiş aşı ile toplum bağışıklığı sağlama hedefimize ulaşmak için süreyi uzatmaktadır. Mevcut tedbirlerden ve maskeden en kısa sürede kurtulmanın yolu şimdi tedbirlere uymak ve maskesiz kalabalıklardan uzak durmaktır. Salgının ilk günlerinden bu yana uzunca bir süredir tedbirlere uyumu dile getirdiğimin farkındayım. Ancak önceleri tek korunma yolumuz tedbirlerdi. Bugün ise tedbirlerle birlikte aşı olmaktır. Sabreder ve vaka sayılarını hedeflenen şekilde düşürebilirsek maskesiz günlerimiz başlayacak. Eski günlerimize daha erken dönmek istiyorsak bugün tedbirlere daha sıkı uymalıyız. Öte yandan uzmanların, HES kodu zorunluluğu olan her yere, aşı kartı zorunluluğu getirilmesini istediği öğrenildi. Lokantalar, kafeler ve AVM’ler dahil olmak üzere kapalı mekanlar için bu şartın uygulanması talep ediliyor. Uzmanlar, büyük şehirlere dönüşün tamamlandığını, üniversitelerin de açılmasıyla, ardışık vaka etkisinin Ekim 15’de görüleceğini belirtiyorlar. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, vaka sayısındaki artışın devam etmesi halinde her türlü önlemin konuşulabileceğini belirterek, Toplu bir takım önlemler almak istemiyoruz ama eğer şiddet bu şekilde devam ederse bu her zaman önemli bir konu olarak gündemimizde olacak. Bu aslında tamamen aşılama ile ilişkili. Aşılanan, 2 dozunu olmuş birey sayısı artıkça alınacak önlemlerde buna bağlı olarak azaltılabilir. O yüzden vaka sayısı artmaya devam ederse sırasıyla, tüm dünyada olduğu gibi bizde her türlü önlemi konuşmaya başlarız. Ama şu aşamada önceliğimiz aşılama. Aşılama konusunda hassasiyet istiyoruz dedi. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Sema Turan, DHA'ya yaptığı açıklamada, artan vaka sayıları ve ölüm oranlarını değerlendirdi. Prof. Dr. Turan, vaka sayısının daha da artması durumunda Bilim Kurulunda kısıtlamalar konusunun tekrar gündeme gelmesi durumuna ilişkin, Hasta sayısı artıkça yani pozitif kişi sayısı arttıkça ve doğal olarak hastalanan birey sayısı da arttıkça sağlık sisteminde çok ciddi bir yük başlıyor ve çok sayıda hasta kabul etmek durumunda kalıyoruz. Ölüm oranları da oldukça yüksek gördüğünüz üzere. O nedenle bir takım önlemler gerekebilir. Şu an en önemli önlemlerden bir tanesi kış aylarına geliyoruz; kapalı mekanlarda geçirilecek süreler uzayacaktır. O nedenle bu noktada dikkatli olmak gerekiyor. Tabi ki ilk hedef bireysel önlemler öncelikle. Toplu bir takım önlemler almak istemiyoruz ama eğer şiddet bu şekilde devam ederse bu her zaman önemli bir konu olarak gündemimizde olacak. Bu aslında tamamen aşılama ile ilişkili. Hafta içi hafta sonu kapanmalar gündeme gelebilir. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, Kış çok ağır geçecek. Kapatmamak için direniyoruz ama önlemlerimizi almaz, vaka sayılarını düşüremezsek kapanmak zorunda kalacağız dedi. Geçen yıla göre üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış olduğunu söyleyen KTÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aydın, Eski vaka renklendirme haritasına göre yeşil alan hiç kalmadı, sarı alan olan yerler var. Türkiye aslında turuncu ve kırmızı durumda. Vakalarımız çok yüksek ve Karadeniz de önde gidiyor. İnsanlar artık kurallara uymuyor. Sanki yokmuş gibi bir yaşam kurulmaya başlandı. Bunun sonucu olarak da hastanelerde viral özellikli üst solunum yolu enfeksiyonları görmeye başladık. Elbette her yıl mevsimsel olarak bunu görüyorduk ama geçen yıl maskelerin çok önemli düzeyde kullanılması nedeniyle hiç görmemiştik. Neredeyse sıfırdı ama bu yıl çok erken başladı. Bu da bize maske kuralı uyumu olmadığını düşündürdü dedi. Vakaların azalmaması durumunda kış mevsiminin zor geçeceğini söyleyen Aydın, Geçen yıl kadar ciddi hasta sayımız yok gibi görünüyor ama şu an yoğun bakıma düşenlerden daha yüksek ölüm var. Hastalar az olmasına rağmen ölüm sayısında artış var. Ülkede her 4 günün üzerinde binden fazla ölüm var. Bunu görmemezlikten gelmek hiç doğru değil. Kışın çok ağır geçeceğini söylüyorum. Kapatmamak için direniyoruz ama önlemlerimizi almaz, sayıları düşüremezsek kapanmak zorunda kalacağız diye konuştu.