'Füze kalkanı için baskı yapılıyor'

Askerin boykotu bir başka hassas konu. Gül, 20 saniye duruyor, hafif bir tebessüm, “O konu geride kaldı. Şimdi geleceğe bakacağız.”

Hemen bir kontra soru daha: Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasına ne dersiniz?

Gül bu kez daha uzun duraksıyor. “Bakın biz Kürtçe televizyon olsun mu olmasın mı diye onu tartışmaya açsaydık, vatan bölünüyor tartışmaları çıkar ve biz o televizyonu açamazdık. Bazı şeyleri tartışmadan yapmak lazım. Türkiye AB’ye tam üyelik adayı bir ülke. Nihayetinde Türkiye bu fasılların tamamını açacak ve kapatacak. Onların gerektiği her şey yapılacak. Ama şuna dikkat etmek lazım. Maksimalist tavır reaksiyon doğurur. Sen hepsini birden halledeceğim dersen öteki de hepsine birden karşı çıkar. Tepki doğurur. Doğru olanı, ilkeli ve kararlı olarak yapmak lazım. Suya sabuna dokunmamaya çalışıyor olarak da anlamayın bunu. Sadece bazı şeyleri konjonktürün gereğini yapıyormuş gibi yapmamak lazım. Öyle görünmemeli. Dediğim gibi maksimalist hareket reaksiyon doğurur.”

Ermenistan’la ilişkiler

Chatham House ödülünü Ermenistan yakınlaşmasından dolayı aldı Gül. Ama sorun hala ortada. Protokoller imzalanmadı, Ali Can açılmadı. “O mesele ölmüş de değil donmuş da değil. Biraz sessiz gidiyor bazı şeyler. Rusya’nın Medvedev önderleriğinde başlattığı bir girişim var. Karadağ ile ilgili. Yakında Kazakistan’da toplantısı olacak. Bu olaya biraz öyle bütüncül bakmak lazım. Kalıcı çözümler ancak o zaman olur.

Füze kalkanı tartışması

Ve füze kalkanı... Türkiye füze kalkanına ‘Evet’ dedi mi? Yoksa ABD ve AB’yle yeni bir gerilim bizi mi bekliyor? Gül hayır diyor, verdiği yanıttan Türkiye’nin füze kalkanına evet diyeceği sonucu çıkıyor: “Bu füze kalkanı meselesinde dışarıdan Türkiye’ye baskılar yapmaya çalışanlar oldu. Türkiye 1952’den beri NATO üyesi. Bundan dolayı Türkiye NATO’yu ciddiye alır ve AB ve NATO toplantılarına ayrı bakar. Lizbon’daki zirvede üç şey konuşulacak. Birincisi NATO AB ilişkileri. NATO üyesi ülkelerin Türkiye hariç hepsi AB üyesi olunca NATO ile AB arasında çok ilginç karşılıklı bir ilişki gelişti. Burada Türkiye’nin çok kesin ve haklı bir pozisyonu var.

İkinci konu Yeni Stratejik Konsept. Üçüncü konu da bu Füze Kalkanı Sistemleri. Bunlar konuşulur kararları verilir. Herkesin Türkiye’nin değerini daha iyi anladığı bir dönemde Türkiye ile ABD arasında neden bir kriz yaşansın?

Oktay Ekşi’ye gönderme

AB ilerleme Raporu’ndaki ifade özgürlüğü eleştirilerine Gül’ün ilk tepkisi Oktay Ekşi olayına gönderme yapmak oluyor: “Niye, Türkiye’de hakaret de dahil ifade özgürlüğü var.” Gazetecilere açılan 4 bine yakın dava hatırlatılıyor, o zaman Gül “Evet o başka bir konu. Ben de dikkat çekmiştim bu dava artışına. Bunlarla ilgili düzenlemeler yapılır. Adalet Bakanı çalışıyor zaten. Ben öngörülen cezalara baktım. Bazıları akılalmaz şeyler” diyor.

CHP’deki gelişmeler doğal

Gül, CHP’de yaşananları da, “Çoğulculuğun olduğu ülkelerde partiler vardır. Partiler içerisinde tabii ki çeşitli çalışmalar söz konusudur, dolayısıyla tüm bunların hepsini doğal karşılamak gerek” sözleriyle değerlendiriyor.