Füze gösterip geçti
Rus savaş gemisi ‘Sezar Kunikov’un İstanbul Boğaz’ından geçişi sırasında omzunda karadan havaya atılan füze taşıyan bir asker görüntüsü tepki çekti
Rus donanmasının Karadeniz Filosu’na ait gemilerden ‘Ropucha-1’ sınıfı çıkarma gemisi 158 borda numaralı ‘Sezar Kunikov’un İstanbul Boğazı’ndan geçişi tartışma yarattı. Rus savaş gemisi geçişi sırasında güvertede omzunda karadan havaya atılan uçaksavar füzesi taşıyan bir asker tüm Boğaz geçişi sırasında atış pozisyonunda hazır bekledi. Gemiye geçişi boyunca Türk Sahil Güvenlik botları eşlik etti.
Hazır kıta!
Görüntüler 4 Aralık Cuma günü saat 15.00 ile 15.45 arasında gönüllü Boğaz gözlemcileri Emre Dağdeviren, Alper Boler ve Yörük Işık tarafından çekildi. Aynı zamanda Kabataş-Üsküdar motorunda karşı kıyıya geçen bir çok vatandaş da omzunda füze taşıyan Rus askerini uzun bir süre izledi. Ayrıca gemideki uçaksavar silahlarının da başında olağan dışı bir şekilde askerlerin hazır kıta beklediği görüldü. Geminin direklerinden birine teamüllere uygun olarak Türk bayrağı çekildiği görüldü. Diğer direkte ise Rusya donanmasının bayrağı yer aldı.
Uzmanlar gemideki askerin omzundaki füzenin Rus askerinin omzunda görülen füzenin Sezar Kunikov’un envanterinde bulunan SAM (Surface to Air Missile-Karadan Havaya Füze) olarak adlandırılan ‘Strela-2 SA-7’ füzesi olduğunu belirtti. Rus yapımı olan ‘Strela-2 SA-7’ 4 bin 200 metrelik menziliyle omuzdan atılarak, alçak irtifadaki uçak veya helikopterleri vurmak için kullanılıyor.
Ana limanı Sivastopol olan 112.5 metre uzunluğundaki Sezar Kunikov’da 87 gemi mürettebatı dışında, çıkarma görevlerinde 225 deniz piyadesi görev yapıyor. Gemide çıkarmalarda kullanılan 13 tank, 12 BTR, 8 zırhlı personel taşıyıcı, 4 kamyon bulunuyor.
3 ay önce füzesiz geçti
Sezar Kunikov geçtiğimiz 5-8 Mayıs tarihleri arasında IDEF 15’e (Uluslararası Savunma Fuarı) katılarak Büyükçekmece’ye demirlemişti. Birçok vatandaş gemiyi o dönem gezdi. Sezar Kunikov son olarak 18 Ekim 2015’te İstanbul Boğazı’ndan geçip Sivastopol’a gitmişti. Bu geçiş sırasında güvertede omzunda füze bulunmuyordu.
Provokasyon
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Provokasyon var, tacizkar bir geçiş... Rus savaş uçaklarının izinsiz bir şekilde hava sahamızı ihlal etmesiyle, Rus savaş gemilerinin boğazdan geçmesi çok farklı bir şey” dedi. Boğazlardan geçişlerin Montrö Sözleşmesi ile yapıldığını anımsatan Çavuşoğlu, ister Rus olsun ister başka milliyetten olsun boğazlardan geçiş yapmak isteyen gemilerin nasıl geçeceğinin kurallarının belli olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, tehdit olarak algılanan durumlarda gerekli cevabın verileceğin söyleyerek, “Dolayısıyla Rus savaş gemisinin üzerinde askerin, gemideki füzeyi ya da teknik olarak neyse uçaksavar gibi şeyleri göstererek geçmesi sadece provokasyondur. İnşallah münferit olur, doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.
Güner: Açık bir tahrik
Eski Donanma Komutanı Nusret Güner füzeli geçişi şöyle yorumladı: “Cuma günü Rus gemisinin geçtiği sırada bir askerin açıkça füze ile gösteriş yapması açık bir tahrik olarak değerlendirilir. Çünkü bu gemiler kendi güvenliğini sağlama maksadı ile hareket etse dahi bunu geminin var olan imkanları ile yapmak durumundadır. Bir askerin eline bir füze alıp açıkça göstermesi provokasyondur. Rusya burada Montrö’nün amacına aykırı hareket etmiştir. Zaten bu anlaşma Rusya’ya çok sayıda hak tanıyan bir nitelik taşıyor. ABD savunmasına ait bir gemi Boğaz’da Rusya kadar rahat hareket edemiyor.”
‘Montrö’yü ihlal etti’
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin: “Rusya ateşle oynuyor. Son yaptığı hareket ile Montrö’yü ve 1982’de imzalanan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 19. Maddesi olan ‘Zararsız Geçiş Hakkı’ maddesini ihlal etti. Buna göre kıyı devletin egemenliğindeki sularda o devletin egemen haklarına saygılı davranılma zorunluluğu vardır. Herhangi bir şekilde silahla gösteriş veya manevra yapılamaz. Sözleşmenin B ve C maddelerine bakıldığında kıyı devletinin savunmasına ve güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan her türlü propagandada bulunmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Rus askerinin yaptığı ise açık bir propaganda faaliyetidir. Türk hava sahasında uçan tüm uçakları açıkça tehdit etmiştir. Montrö’ye bakıldığında bu hareketin karşılığı Rusya’ya ‘nota’ vermektir. Şimdi Türkiye ilk olarak Rus gemilerinin boğazlardan geçişini yavaşlatacak ve benzer önlemler almaya başlayacaktır.”