Flaş!.. Flaş!.. Tutanaklarla ilgili ilk açıklama

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazeteye yansıyan BDP Milletvekillerinin Abdullah Öcalan’la görüşmesinin tutanaklarıyla ilgili, “Daha öncede dile getirmiştim. Masanın bir ucunda Recep Tayyip Erdoğan diğer ucunda da Abdullah Öcalan oturuyor. Ortaklardan birisinin yaptığı açıklamaları bugün gazetelerde okuduk, diğer ortağın yapacağı açıklamaları da bekliyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel’e çalışma yemeğinde bir araya geldi. SPD Milletvekillerinin de katıldığı yemekte CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, Sencer Ayata, Perihan Sarı, Faruk Loğoğlu, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve bazı milletvekilleri de yer aldı.

Yemeğin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, Gabriel ve arkadaşlarını öğle yemeğinde de olsa Türkiye’de ağırlamaktan gurur duyduklarını ifade ederek, SPD ile ilişkilerinin yeni olmadığını, eskiden beri köklü bir çalışma içinde olduklarını belirtti. Bu yemekte de Türkiye’yi, dünyayı, sosyal demokrasiyi ve sosyal demokrasinin geleceğini konuştuklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de yaşanan olaylar, Kürt sorunu, anayasa değişiklikleri, bu konuda soruları oldu onları yanıtlamaya çalıştık” dedi. Kılıçdaroğlu, Gabriel ile Almanya’da yeniden bir araya geleceklerini de ifade etti.

İMRALI TUTANAKLARI: “BİZİM MUHATABIMIZ BAŞBAKANDIR”

Kılıçdaroğlu gazetecilerin BDP Milletvekillerinin Abdullah Öcalan’la görüşmesinin tutanaklarıyla ilgili ısrarlı soruları üzerine ise şu değerlendirmede bulundu:
“Daha öncede dile getirmiştim. Masanın bir ucunda Recep Tayyip Erdoğan diğer ucunda da Abdullah Öcalan oturuyor. Ortaklardan birisinin yaptığı açıklamaları bugün gazetelerde okuduk, diğer ortağın yapacağı açıklamaları da bekliyoruz.

Masanın diğer tarafında oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri bizim için önemli. Açıklamalarını bekliyoruz. Bizim muhatabımız olacak kişi diğer ortak, yani Recep Tayyip Erdoğan. Ne düşünüyor acaba, bunu bekliyoruz. Meşru bir düzende, hukukun egemen olduğu bir düzende bizim muhatap olarak alacağımız kişi bu ülkenin başbakanıdır yani Recep Tayyip Erdoğan’dır. Beraber görüşüyorlar, mektuplar gidip geliyor. Karşılıklı görüşmeler devam ediyor. Bunlardan sadece bir bölümü medyaya yansıdı. Bizim bilgimiz de o medyayla sınırlı.”

GABRİEL: “AB, YARGI VE YA İNSAN HAKLARI GİBİ FASILLARIN AÇILMASINA DAHA FAZLA ÖNEM ATFETMELİ”

Gabriel de kendilerinin her vesile CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nun CHP içindeki gerçekleştirdiği reform sürecini desteklediklerini ifade etti. Gabriel, Türkiye ziyareti sırasında yaptıkları görüşmelerde hem Avrupa politikaları hem de Türkiye’nin iç politikasına ilişkin konuları ele aldıklarını belirterek, yarın da Başbakan Erdoğan ile görüşeceklerini kaydetti.

Gabriel bir gazetecinin ‘Türkiye’deki, demokratikleşme süreci, anayasa reformu ve Ergenekon Davasıyla ilgili CHP’nin yaklaşımını nasıl değerlendirdiğini’ sorması üzerine ise şunları kaydetti:

“Demokratikleşme konusu kapsamında, şu anda üyelik (Avrupa Birliği) müzakerelerine sanki bir hareketlenme gelmiş gibi görünüyor. Fakat ben bir konuyu anlamakta güçlük çekiyorum; kanaatimce daha önemli olan yargı ve ya insan hakları gibi fasılların açılmasına daha fazla önem atfetmeli. Bu şekilde Türkiye’nin demokratikleşme süreci desteklenebilir ve hızlandırılabilir. Böylelikle, bu fasılların müzakere edilmesi sırasında basın özgürlüğü gibi konular açık bir şekilde ele alınabilir. Çünkü Türkiye’de gazetecilerin, avukatların, milletvekillerinin çalışma koşullarının kısıtlandığı yönünde endişe verici haberler duyuyoruz. Böylece adil bir müzakere süreci başlatılmış olur ve bu AB’nin de yararına olur.”

Gabriel, bir konuyu daha önemsediğini ifade ederken, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, Gül’ün kendisine yönelttiği ilk sorunun ‘Almanya’da Türkiye kökenli insanlar için çifte vatandaşlığın neden mümkün olmadığı’ yönünde olduğunu belirtti. Gabriel, kendilerinin Almanya’da sosyal demokratlar olarak bu seneki seçimlerde iktidara geldiklerinde ilk yapacakları şeyin çifte vatandaşlık uygulamasını yürürlüğe koymak olacağını ifade ederek, Almanya’daki Türklerin kültürel köklerini koparmalarına zorlanmalarını istemedikleri belirtti. Gabriel, “Almanya’daki muhafazakar partiler de günün birinde şu andaki tutumlarının yanlış olduğunu anlayacaklar” diye konuştu.