Fiyasko!
Türkiye'nin reklamı olacak diye 300 milyon dolar harcadığımız Formula 1'de in cin top oynuyor
4 yıl önce büyük bir heyecanla soyunduk işe. 2005’teki ilk yarışları 200 bin kişi izledi. Ancak geçen yıl bu sayı 40 bine düştü. Bu sene ise biletlerin sadece yüzde 6’sı satılabildi... İlk 2 günde yarışları sadece 10 bin kişi izledi!
Oyuncakçıların demirbaşıdır yarış pistleri. Erkek çocukları ailelerinin ağzından girip burnundan çıkar o iki arabanın elle birleştirilen genellikle 8 şeklindeki pistlerde yarıştığı oyuncakları aldırmak için. Türkiye’nin Formula 1 macerasının bu “noooolur” diyen çocuktan yazık ki pek farkı yok. Pistin yapım aşamasında önce 45 milyon dolar denilen maliyetin nasıl 200 milyon dolarlara tırmandığı, kimlerin bu işten çıkar sağladığı ayrı mesele. Ancak 4 yıl sonra şu anda geldiğimiz nokta o zamanlardakinden bile vahim belki de.
500 turist bile gelmedi
Aynı o çocuk gibi hevesimiz kaçtı bu oyuncaktan. Eski heyecanı duymuyoruz F1 organize etme konusunda. 40 bin bilet satıldı dense de bunun yaklaşık 30 bin tanesinin davetiye olduğu konuşuluyor. Dün sıralama turlarında 10 bin kişi bile yoktu tribünde. 10 bin turist gelecekti. Dün 500 tane ya var, ya yoktu. Bilet fiyatları bu düzeydeyken zaten daha iyisini beklemek aşırı iyimserlik olur. Pist ve F1 organizasyonunu almak bizim için sıçrama tahtası olacaktı. Dünya çapında reklam, her an aktif bir motorsporları mabedi. Hepsinin ütopik olduğunu söyleyenlere kulak tıkandı. Şimdi sadece 5 yıllık kontratımız olduğu ve organizasyona rezil olmamak için yapıyoruz sanki. Sahi sağ olsun ING Bank olmasa yarış olduğunu bile unutacaktık. O derece bizden uzaklaştı.
Basın da umursamıyor
F1’in dünya çapında önemi, görkemi ortada. Pist içinde her şeyi kontrol eden FOM olağanüstü bir görkem yaratıyor padok bölgesinde. Ünlüler, pilotlar iç içe. Takımların çok göz alıcı konuk ağırlama merkezleri var. Özellikle Red Bull ve Toro Rosso’nun ortak tesisi ile McLaren’in yeri enfes. Orada VIP konuklar ve basın ağırlanıyor. Orada bulunma ayrıcalığına sahip küçük bir kesim için yılın en olağanüstü hafta sonu bu belki de. Ancak VIP olmayanlar gittikçe uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor. İlk sene 86 Türk gazeteci takip etmiş yarışı. Bu yıl 42. Artık farkında bile değiliz. Umursamıyoruz da...
Pistimiz harika, o ayrı!
Sadece 4 yılda hevesimiz kaçtı. Üzerine hiçbir şey inşa edemedik. Kullanamadık o pisti. Hani 52 hafta sonunun 30 tanesinde organizasyon olacaktı. MotoGP, WTCC hepsi 1-2 yıl denedi. Olmayınca çekti gitti. Şimdi yılda 1 kere gidiyoruz İstanbul Park’a. Soranlara “Harika pistimiz var” diyoruz gerçi. Pistin kendi yatırımını çıkarmasını geçtim. Hadi o kalsın. Her sene getirdiği ek maliyeti ve işletme giderlerini bile karşılamaktan çok uzak şu anda organizasyon. Gittikçe kabaran bir fatura. Ha birileri yılda 2 gün padokta keyif çatıyor. Dünya’nın en pahalı oyuncağıyla oynuyorlar.
Seyirci rakamları 5 yılda dibe vurdu
2005 200 bin kişi
2006 135 bin kişi
2007 80 bin kişi
2008 40 bin kişi
2009 10 bin kişi*
* (İlk 2 gün rakamı)
175 bin
İstanbul Park’ın seyirci kapasitesi 175 bin civarında. Ana tribünde 25 bin, geçici tribünde 50 bin olmak üzere 75 bin koltuk kapasitesi var. Doğal tribün denen ayakta seyirci ile birlikte toplam kapasite 175 bini buluyor.
Biletlerde de geçen yıla göre yüzde 10 indirim yapıldı.
Kategorilere göre bu yılki bilet fiyatları şöyle:
l Platin 700 TL
l Gold 500 TL
l Silver 350 TL
l Bronz 150 TL
l AçIk alan 90 TL
Ekonomik kriz tüm dünyadaki F1’leri etkiledi
Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) başkanı Max Mosley’e göre F1, son 40 yılın en büyük krizini yaşıyor. Birçok ülke bilet fiyatlarında indirime gitti. Organizasyonun kriz döneminde pahalıya patladığını öne süren Fransa, 2010 yılına kadar F1 takviminde yer almayacağını açıkladı. F1 biletlerinin haftalar öncesinde tükendiği Monaco’da bile biletlerin yalnızca yüzde 80’i satıldı.
İSTANBUL PARK FİYASKOSUNUN TARİHİ
300 milyon dolara mal oldu in cin top oynuyor
25 milyon dolara biter diye başlanan İstanbul Park pisti, tam 300 milyon dolara mal oldu. İstanbul Park, Formula 1 takvimine 2005’te girdi. Yatırımcılar İstanbul Park’ın işletmesi için FİYAŞ’ı kurdu. İTO Başkanı Nevzat Yalçıntaş FİYAŞ’ın işletmeciliğini yaptığı ilk iki yıl ‘çift haneli milyon dolar’, yani 10 milyon dolar zarar ettiklerini açıkladı. 2007 yılında yapılan ihaleyle pistin işletmesi Formula One Administration (FOA) Başkanı Bernie Ecclestone’a devredildi. Sözleşmesi 2021 yılına kadar sürecekti. Ama Ecclestone’un, anlaşmayı feshetmek için FİYAŞ’a başvurduğu öğrenildi.
F1’in patronu bin pişman
Bernie Ecclestone İstanbul Parkı yıllık 3 milyon dolar+KDV bedelle kiraladı. Anlaşmanın şartları “ticari sır” kapsamında olduğu için detaylı açıklanmıyor. Türkiye Bernie Ecclestone’un sahibi olduğu FOA’ya yıllık Hazine garantili 13.5 milyon dolar katılım bedeli ödüyor. Böylece Ecclestone yıllık 13.5 milyon dolar alıp, işletme hakları karşılığı 3 milyon dolar ödeyecek ve bilet satışı ve sponsor gelirleri hariç kasasına net 10.5 milyon dolar girecek. Bu nedenle Ecclestone’un, İstanbul Park’ın yerli ve yabancı yarışseverlere pazarlanması konusunda gayretli olmadığı, işletme başarısını ön planda tutmadığı, pisti üç günlük formula yarışları dışında hiçbir organizasyona açmadığı ileri sürülüyor. İngiliz Times ise F1’in patronu Bernie Ecclestone’un İstanbul için ’yaptığım en kötü anlaşma oldu’sözlerini hatırlatıp, 2011’den sonra bu piste yarış verme olasılığının düşük olduğu yorumunu yaptı.
DIŞ BASIN DALGA GEÇTİ
Köpekler bile ilgi duymuyor, yarışı ruhlar izleyecek
Formula 1 İstanbul Grand Prix’si yarıştan çok, boş tribünleriyle konuşuluyor. 125 bin seyirci kapasiteli pistte dünkü sıralama turlarına gelen seyirci sayısı 10 bini bulmadı. Bilet satılmadığı için bazı tribünler brandalarla kapatıldı. Boş tribünler Macar basınında alay konusu edildi. Macar gazeteleri, “135 bin kapasiteli İstanbul Park’ta sadece 9 bin bilet satıldı. İstanbul yarışlarına köpekler bile ilgi duymuyor. Yarışları ruhlar izleyecek” yorumlarıyla dalga geçti. Almanya Bild gazetesi de, Formula 1 ING Türkiye Grand Prix’sinin taraftarların beklenen ilgiyi göstermemesi nedeniyle önümüzdeki sezonun yarış takviminden çıkarılmasının gündemde olduğunu yazdı.
Kameralar tribün çekmeyecek
Yarışları 20 bin kişinin izlemesi beklenirken şu ana kadar sadece 9 bin biletin satıldığına dikkat çekilen haberde, ilgisizlik nedeniyle canlı yayında tribünleri göstermesi gereken iki kameranın da, yarış günü boş tribünleri göstermemek için yayın yapmayacağı belirtildi.