FETÖ'nün iş dünyası yapılanması davası yeniden başladı
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı davanın 15. duruşması başladı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, 5'i tutuklu 11 sanık ile avukatları katıldı.
Cumhurbaşkanlığı avukatı ve bazı müştekilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.
Ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar, "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan on sekizer yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, İl Dernekler Müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.
Tahliye edilip tekrar tutuklanmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz başvurusunda bulunarak, tahliye talep etmişti. Hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti
Silivri Devlet Hastanesinin "mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği" şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.
Türkiye'den Amerika'ya Gülen için pantolon
Fetullah Gülen için özel pantolon üretimi yapılmış. Amerika'da pantolon yok muydu?" sorusunu tanık Kıyıcı, "Özel dikim yapılırdı. Gülen'in kendisinin giymediği, bunları hediye verdiği söylenirdi. Türkiye’de üretilirdi, Amerika’ya giderdi. Ahmet Sait Kavurmacı vermişti bu talimatı. Hidayet Karaca’nın çalışma ofisine giderdi, bu pantolonlar. Büyük ihtimalle oradan giderdi." diye yanıtladı.
Ömer Faruk Kavurmacı'dan bu konularla ilgili herhangi bir talep gelmediğini aktaran tanık Kıyıcı, Ahmet Sait Kavurmacı'nın 2014 yılında Kurban Bayramı seyahati sebebiyle Amerika’ya gittiğini, eşinin 6-7 aylık hamile olduğunu, şirketle ilgili farklı faaliyetlerden dolayı Amerika’da ofis kurduğunu, kendisinin bildiği kadarıyla ticari faaliyetler kapsamında orada kalmaya devam ettiğini söyledi.
Tanık Özlem Kıyıcı, "Ticari işleyişin dışında çıkan faaliyetleri kimler yapıyordu? Siz daha çok Ahmet Sait Kavurmacı’nın hakkında bilgi verdiniz. Şirketlerde ticari ilişkiler olur, Kavurmacıların arasındaki ilişkiler nasıldı?" şeklindeki sorular üzerine, şunları kaydetti:
"Bu süreçte en etkin isim, Ahmet Sait Kavurmacı'ydı. Mustafa Şevki Kavurmacı’yı çalışmadığım için bilmiyorum. Ömer Faruk Kavurmacı, bu işlerde değildi. 17-25 Aralık sonrası Ömer Faruk Kavurmacı bazı kişilerle görüşmemek için imtina gösterdi, bu konuların içerisinde yer almazdı. İnşaat ofisinde olurdu. Ömer Faruk Kavurmacı, devlet ve hükümet tarafında yer aldığını gördüm. Ahmet Sait Kavurmacı, o zamanlar hizmet denilen yapıyı savunurdu. Aynı görüşte ittifak etmediler. Baba Mustafa Şevki Kavurmacı, Ömer Faruk Kavurmacı’yı daha güvenilir, daha akıllı bulurdu. Yönetim kurulu üyeleri sohbet toplantılarına katılmazdı."
Hediye ürünleri avukat Tarık Çilekçi’nin talep ettiğini, sonradan FETÖ ile bağlantısı ortaya çıkan hakim, savcı, emniyet mensuplarının Ahmet Sait Kavurmacı’yı ziyaret ettiğini söyleyen Kıyıcı, kendilerine bu kişilerin isimlerinin verildiğini, mağazalara da bu isimleri verdiklerini, kendisinin sadece bu alışveriş trafiğini takip ettiğini, bu kişilere alışverişlerinde yüzde 40 indirim yapıldığını, kimin hakim, kimin savcı olduğunu bilmediklerini, sadece kendisinin alışveriş yazışmalarını yaptığını belirtti.