"FETÖ'nün Azerbaycan'da beli kırıldı"

Büyükelçi Özoral, diplomatik ilişkilerin kurulmasının 25. yıl dönümü dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerinin "kalıplara sığmadığını", iki ülkenin tarih boyu birbiriyle iç içe olduğunu, etkileşim halinde bulunduğunu söyleyen Özoral, "aynı milletin iki ayrı kolu" gerçeğinin, Azerbaycan'ın bağımsız olmadığı dönemlerde de Anadolu'da aynı şekilde devam ettirildiğini vurguladı.

Bakü'yü 1918'de Bolşevik ve Daşnak çetelerden kurtaran Kafkas İslam Ordusu askerlerinin mezarlarının, Sovyetler döneminde Azerbaycanlılarca korunduğunu ve günümüze kadar gelmesinin sağlandığını hatırlatan Özoral, bunu da kardeşini çok seven bir halkın yapabileceğini kaydetti.

"FETÖ ile sürekli ve kararlı mücadele gerekiyor"

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Azerbaycan devleti ve halkının Türkiye'nin yanında olduğunu hatırlatan Özoral, Azerbaycan'da FETÖ'ya karşı mücadeleyi şöyle değerlendirdi:

"Azerbaycan, FETÖ ile mücadeleye 15 Temmuz'dan önce başlamıştı. Azerbaycan, FETÖ gerçeğini Türkiye'deki gelişmelere paralel olarak yakından takip etmekteydi. Gereken önlemleri 15 Temmuz sürecinden önce almaya başlamıştı. FETÖ'nün okulları kapatılmış, yayın organları hususunda birtakım adımlar atılmıştı. 15 Temmuz'dan sonra bu adımlar daha da pekiştirildi. FETÖ kurumlarının ortadan kaldırılması bağlamında çok daha sağlam adımlar atıldı. Azerbaycan'da ağır darbe alan FETÖ'nün beli kırıldı. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki bu uzun soluklu bir mücadele. Kardeşlerimiz bunlarla sürekli olarak kararlılıkla mücadele etmek durumundadır. Bu örgüt, yayıldığı her ülkede tekrar canlanıp ortaya çıkmak için fırsat kollayan şeytani bir yapıdır. FETÖ, Hasan Sabbah'ın Haşhaşileriyle karşılaştırılacak bir örgüt. Dolayısıyla mücadelenin sonuna kadar götürülmesi gerekir. Biz Azerbaycan'dan bu konuda destek gördük ve bundan sonra da desteğin devam edeceği konusunda hiçbir şüphemiz yok."

"Petrol dışı ekonomiye en fazla yatırım Türkiye'den"

İki ülkenin 25 yılda çok büyük işler başardığını söyleyen Özoral, "Azerbaycan, yeniden tarih sahnesine, uluslararası camiaya çok sağlam şekilde geri dönüş yaptı. Azerbaycan'ın uluslararası kuruluşlara entegrasyonunda, dünyaya açılımında Türkiye önemli bir rol oynadı. Bu, kardeşliğimiz gereği yerine getirmemiz gereken bir borçtu. Bugün Azerbaycan ve Türkiye, uluslararası kuruluşlarda çok yakın iş birliği sergilemektedir. Azerbaycan'ın petrol dışı ekonomisine en fazla yatırım yapan ülke Türkiye'dir. Ticaret hacmimiz, Azerbaycan'ın dış ekonomik ilişkilerinde oldukça geniş yer tutmakta." dedi.

TANAP'ta hedefin önüne geçildi"

Türkiye ve Azerbaycan'ın gerçekleştirdiği enerji ve ulaştırma projelerinden de bahseden Özoral, Azerbaycan'ın petrol ve doğalgazını dünya pazarlarına Türkiye üzerinden taşımayı tercih ettiğini söyledi.

Petrolün Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı ile taşındığını hatırlatan Özoral, şimdi de Güney Kafkasya, Trans Anadolu (TANAP) ve Trans Adriyatik hatlarından oluşan Güney Gaz Koridoru ile Azerbaycan doğalgazının Türkiye üzerinden dünyaya ulaştırılacağını ifade etti.

Özoral, Azerbaycan ile gerçekleştirilen TANAP'ın çok önemli proje olduğunu vurgulayarak "TANAP'ta hedeflenen gerçekleştirme oranının çok önüne geçilmiş durumda. TANAP öngörülen zamandan daha önce tamamlanacak ve çalışmaya başlayacak. Bu projeler, Azerbaycan'ın dünyayla entegrasyonunu sağlayacak çelikten kemerler." diye konuştu.

Entegrasyonun bir diğer halkasını da kara ulaşımının oluşturduğunu söyleyen Özoral, "Zincirin eksik halkasını Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı tamamlayacak. Bu hat, çok daha büyük projenin küçücük bir parçası. Bu proje, Çin'in Şanghay limanını Londra'ya bağlayacak demiryolu projesinin bir parçası. Bakü-Tiflis-Kars demiryoluyla dünya ticaretinin önemli bir kısmının Azerbaycan üzerinden taşınması hedefleniyor. Artık son aşamaya gelindi ve çok yakın zamanda tamamlanacak." dedi.