FETÖ'cü savcı: Üniversitede PKK'nın bursunu kabul etmedim
DARBE girişimi sonrası yasa dışı yollardan Suriye'ye kaçmaya çalışırken Kilis'te yakalanan eski Erzurum Cumhuriyet Savcısı Ekrem Beyaztaş, FETÖ terör örgütü üyeliğinden tutuklu yargılandığı davada, kaçma şüphesinin olmadığını savunarak tahliye istedi. Evinde ele geçirilen hard diskte PKK propagandası içeren fotoğraflar bulunmasıyla ilgili olarak ise Beyaztaş, "Ben Kürdüm, 200 GB'lık müzik arşivim var. Yaklaşık 100 bin her türden parça var. İndirdiğim müziklerin arka planında olan fotoğraflar kaydedilmiş olabilir. Çıkan fotoğraflar propaganda amaçlı değildir. Üniversitede PKK bana burs veriyordu, alıp PKK'lı olurdum ama kabul etmedim" dedi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası açığa alınan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Cumhuriyet Savcısı Ekrem Beyaztaş, 14 Ağustos 2016 günü devriye görevi yapan askerler tarafından Kilis'e bağlı Duruca Köyü Afrin Hudut Karakolu sınır hattında, Suriye'ye kaçak olarak geçmeye çalışırken yakalandı. İstanbul'da görev yaptığı dönemde organize suç örgütü lideri Sedat Şahin'in de aralarında olduğu dosyaya bakan 47 yaşındaki Cumhuriyet savcısı Beyaztaş 15 Ağustos'ta tutuklanarak cezaevine kondu.
15 YIL HAPİS CEZASI İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Beyaztaş hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. FETÖ terör örgütünün gizli haberleşme programı ByLock'u 18 Ağustos 2014'de kullanmaya başladığı tespit edilen Beyaztaş'ın üniversite ve savcılık eğitimi aldığı dönemde örgüt evlerinde kaldığı bildirildi.
Ekrem Beyaztaş dün 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Evinde ele geçirilen hard diskte PKK propagandası içeren fotoğraflar bulunmasıyla ilgili Beyaztaş kendini şöyle savundu:
"Ben Kürdüm piyasadaki çoğu kişiden güzel türkü söylerim. Cezaevinde saz çalıp türkü söylüyorum. 200 GB'lık müzik arşivim var. İçerisinde her türden yaklaşık 100 bin parça var. Kürt bayrağı fotoğrafı çıkan müzik anonim bir halaydır. Facebook'tan indirme yaptığınızda arka plandaki fotoğrafı sistem üzerine indirmiş olabilir. Bizim bölgede düğünlerde halay çekilir ve sen katılmazsan 'değer vermedi' olarak anlaşılır. Halay içerisindeki kişilerden sarı-kırmızı poşu bağlayıp işaret yapabiliyor. Fotoğraf çekilse ben de aynı karede olabilirim. Ben KCK ile ilgili ana davalara baktım ve yapılan haberlerle hedef haline getirildim. Çıkan fotoğraf propaganda amaçlı değildir, fotoğrafların 20'si de bu şekilde girmiştir. Kaçma şüphem yok, adli kontrol uygulanabilir. Bu kadar süre cezaevinde kaldıktan sonra kaçmam, hakkımı sonuna kadar arayacağım. Meslekten ihraç edilmiş olmam ve bu damgayı yemem en büyük cezadır bana. Suriye sınırında yakalanma olayım gidip 5-6 ay sonra geri dönecektim. Yoksa kimse kendini mayın tarlasına atmaz. Biz mağdur olanız, sanık değil. Üniversitede PKK bana burs veriyordu. Alıp PKK'lı olurdum ama kabul etmedim. Ömrüm boyunca böyle bir çizgide olmadım. İçerisinde hain, ihanet şebekesi kim varsa Allah her türlü belasını versin."
20 yıllık savcı olduğunu, yapılanları 'zül' olarak saydığını, yaşadıklarının bir gün adaletten döneceğine inandığına belirten sanık Beyaztaş, ifadesinde şunları söyledi:
"Lanetli olaydan sonraki süreci Fransız edebiyatçı Balzac'ın bir sözü ile anlatmak istiyorum. 'Kanunlar örümcek ağı gibidir. Büyük sinekler deler geçer, küçükler ise takılır kalır.' Ben küçük sinek olarak ağa takılmış oldum. Cemaatin, örgütün çatı davasında 73 kişiden 65'i kaçak yurt dışında. Meslek hayatım boyunca fedakarca çalışan küçük sinek olarak huzurunuzdayım. Örgütle yatıp kalkan, belli kişiler çıkıp medyada 'kandırıldık' diyor ve haklarında hiçbir uygulama yapılmıyor. Biz de özür dileyelim kurtulalım, bu mudur? Ekranlar yargılama yeri değil, burada olmaları gerek. Bugüne kadar hep zor görevlerde, kötü yerlerde çalıştım. Son olarak terör örgütü üyeliğine terfi ettim. Bu çok zoruma gidiyor. HSYK o lanetli gecede Ankara'da bombalamalar devam ederken apar topar 2 bin 800 hakim-savcının ismini belirliyor ve açığa alıyor. 2010 HSYK seçimlerinde cemaat yapılanmasını destekledim. 2014'deki seçimlerde homojen bir yapı olmasını istediğim için 'Bu cemaatçi değil' denilerek kırmızı listeye alındığımı biliyorum."
Mahkeme heyeti sanığın tahliye talibini reddederek duruşmayı erteledi.