FETÖ/PDY üyeleri eşlerini katalogdan seçmiş!
EDİRNE Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan 24, tutuklu 7 ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan 9 ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3 şüpheli hakkında hazırlanan 126 sayfalık iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Örgüt lideri Fetullah Gülen hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddinamede, örgütün evlenmek isteyen erkek üyelerinin, yine örgüt üyelerinin yakınlarının kızlarından oluşturulan fotoğraf albümünden kendilerine eş seçtikleri de yer aldı.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY’nın Edirne’deki faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında örgüt lideri Fetullah Gülen’in de bulunduğu haklarında yakalama kararı bulunan 24, tutuklu 7 ve Sulh Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakılan 9 ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3 şüpheli hakkında hazırlanan 126 sayfalık iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamesinde, Türk tarihinde Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu, diğer Türk Devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi süreci içinde cemaat ve tarikatlar ile siyasi iktidar ilişkisinde, sürekli siyasi iktidarı etkilemek, yönlendirmek, görüş ve amaçları doğrultusunda karar alınmasını sağlamaya çalıştıklarını, devlet bürokrasisinde etkin olmak istediklerini yazdı. İddianamede şu ifadeler yer aldı: "Siyasi iktidarlar ise cemaat ve tarikatlara saygılarından, toplumsal ve sosyal etkilerinden, dini hassasiyetlerden dolayı saygılı ve hürmetkar davranmışlar ancak sürekli olarak araya da bir mesafe koymuşlardır. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir tarikat ve cemaate tamamen angaje olmamışlar,hele hele tarihi ve kökleri çok derinlere dayanan Türk Devlet refleksi ile tarikat ve cemaatlerin devlet erkini ele geçirme heveslerine hiçbir dönem ve zamanda izin vermemişler, yeri geldiğinde kuralları işleterek bu tür cemaat ve tarikatları tasfiye etmişlerdir" şeklinde değerlendirme yapıldı.
ÖRGÜTÜN YAPISI
FETÖ/PDY örgütünün, özellikle dernek, vakıf, şirketler ve okullar açarak bu kurumlar üzerinden faaliyetlerini sürdürerek toplumun birçok kesimi ile ilişkiye geçtiğine de yer verilen iddianamede, dini duygular kullanarak, dinine bağlı altın bir nesil yetiştirecekleri propagandası ile bağış, himmet, kurban derisi, kurban parası gibi adlar ile insanlardan para toplandığı, bu paraların örgüte aktarıldığı değerlendirmesi yapılaarak, "Dini duygular sömürülerek, gençlerin eğitimde kullanılacağı yada ekonomik olarak güçsüz insanlara yardım edileceği belirtilerek toplanan paraların bu amaçlar için kullanılmadı" diye yazıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün görederdiği bilgi ve belgelere yer verilen iddianamede, FETÖ/PDY Terör örgütünün kuruluş amacı, örgütlenme stratejisi, yönetim modeli, hiyerarşik yapısı, örgütün yemin metni, paralel devlet kurma çabaları, istihbarat ağı ve arşivi, haberleşmede kullandığı yöntemler, baskı oluşturma, medya ve psikolojik harek?t propaganda araçları, mali yapısı, mütevelli heyetleri ve illerin yapılanması, kamu kaynaklarından elde edilen gelirler, gönüllülük esası ile sağlanan gelirler, mali yapıya sızma amacı, örgüt adına elde edilen gelirlerin sisteme sokulmasına yönelik çalışmaları ve örgüt şemasına da yer verdiği iddianamede, sadece sivil alanda örgütlenmenin olmadığını, devletin silahlı gücünü temsil eden emniyet ve askeriye içerisinde bulunan örgüt mensuplarının silahlı yaptırım gücü olarak karar aldıkları yönünde değerlendirme yapıldı. Bu kapsamda örgütün kamu otoritesi ve silah gücünün kullanılmasına örnek olarak Hrant Dink’in öldürülme dosyası, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illerindeki usulsüz dinleme dosyası, İzmir Casusluk soruşturmasının kumpas, Ergenekon soruşturmasında sahte delil üretildiğine ilişkin, Balyoz soruşturmasında sahte delil üretildiğine ilişkin soruşturma dosyaları örnek olarak iddianamede gösterildi.
CEMAAT ÜYESİ KIZLARININ FOTOĞRAFLARI ARASINDAN EŞ SEÇİLİYOR
İddianamede yer alan tanık Ömer Doğan Çimenlik ifadesinde, Edirne’de cemaatin her hafta düzenlendiği ve kendisinin de katıldığı toplantılarda, bir gerekçe ile para toplandığını anlatarak, şöyle devam etti: "Himmet adı altında para talep ediyor, katılanlar küçük bir kağıda yıllık vereceği miktarı yazarak veriyordu. Daha sonra bu paralar peşin ya da taksitlerle veya kredi kartı ile ödeniyordu. Kızım B.Ç. ODTÜ Fen Bilimleri Öğretmenliği son sınıfında okuduğu sırada evdeki ablası evlendirmek amacıyla biri ile tanıştıracağını söyleyerek başka bir cemaat evine gönderdi. Ankara İdare Mahkemesi’nde hakim üye olan U.E. ile tanıştırılarak evlenmesi sağlandı. Daha sona kızım şiddet gördüğü gerekçesi ile eşinden boşandı. Örgüt genç yaştaki kızları ve erkekleri kendi içindeki istedikleri şahıslarla evlendiriyordu. Örgütün abi ve ablaları, bekar erkek ve kızların fotoğrafların üzerinden birbirlerini beğenip tanıştırıp evlendiriliyordu. Örgüt haricine evlenmelere izin verilmiyordu. Edirne’de de 80. Yıl Anadolu Lisesi Din Bilgisi öğretmeni R.K.’nin bu işi yaptığını biliyorum. Kızımla evlilik sürecinde U.E. hakimlik sınavında abilerinin kendisine sınav sorularını verdiğini anlattı. Edirne’de öğretmenler, doktorlar, gezi ve bürokratik işler, imamlar, esnaftan sorumlu himmetten sorumlu kişiler vardı."
’FİDAN’IN YARGILANMASINI İSTEDİK’
Soruşturma kapsamında ifade veren tanık Ali Tekkeli ise cemaatin sohbet toplantılarına katıldığını, burs ve himmet adı altında para toplayanların isimlerini anlattıktan sonra şöyle dedi: "Emniyet, adliye çalışanları, esnaf gruplarının sohbetleri ayrı yerlerde oluyordu. 17 Aralık’tan sonra katıldığım bir sohbete katılan Y.Ö. ’Biz Hakan Fidan’ın yargılanmasını istedik’ dedi. Bundan sonra cemaatten koptum. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden önce düğün salonunda gerçekleştirilen organizasyon ile AK Parti’ye oy verilmemesi yönünde telkinlerde bulunuldu."
’VERGİ DAİRESİ DEFTERLERİME EL KOYDU’
Soruşturma sırasında ifadesi alınan bir başka tanık Ramis Çelik ise beyanında 2011 yılında sohbet hocalığı yapan O.A. ve C.Ç.’in, ’yakın bir gelecekte Türkiye’de tüm yönetimlerin kendilerine geçeceğini, bunun kendiliğinden oluşacağını, her kademede adamları olduğunu’ söylediğini anlatarak, "Bir alışveriş için O.A.’ya kredi kartımı verdim. Kartımdan 7 seferde 5’er bin liradan 35 bin lira para çekildiğini fark ettim. İncelediğimde Zaman Gazetesi ve cemaatin çeşitli dergileri için çekim yapıldığını fark ettim. Bunun üzerine itiraz ettiğimde, ’sende kartına sahip çıksaydın, bu seneki himmete say’ dediler. Aramızda tartışma çıktı. Ardından vergi dairesi ticari defterlerime el koldu ve 6 milyon 500 bin vergi cezası kesildi" diye ifade verdi.
KIRKPINAR AĞASINDAN PANSİLVANYA ZİYARETİ
Tanık işadamı Kadir Çakay ise kendisinden burs ve himmet olarak 70 bin lira istendiğini ancak vermediğini, 2013 yılı Mart ayında Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim ve cemaatin il temsilcileri ile Amerika’da Fetullah Gülen’i ziyaret ettiklerini anlattığı ifadesinde, "Burada Ağa Seyfettin Selim’den Edirne’de cemaate bağlı bir lise yapılması konusunda söz alındı. Türkçe olimpiyatları için Edirne’de benim de aralarında olduğum grup tarafından 400 bin lira toplandı. Paranın 250 bin lirası bu iş için kullanıldı geri kalanının da cemaat işlerinde kullanılacağı söylendi" dedi. Ancak okulun yapımının araya 17-25 Aralık sürecisinin girmesi ile kaldığı tespit edildi.
YURTDIŞI GEZİLERİ KOSGEB’TEN
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tanık ifadeleri doğrultusunda, FETÖ/PDY örgütünün, düzenli olarak yapılan sohbet toplantılarını yönetenlere himmet, bağış ve burs adı altında paraların elden verildiğini, karşılığında herhangi bir makbuz verilmediğini yazdığı iddianamesinde şu ifadelere yer verdi: "Sohbet toplantılarına katılan kamu görevlileri aracılığı ile işlerini kolaylaştırdılar. Yurt dışı gezileri KOSGEB tarafından karşılandı. Bank Asya’nın mali durumunun kötü olması üzerine işadamlarından para yatırılması talep edildi. Örgüte yakın olan kişilerin vergi dairesi ve diğer kurumlardaki aleyhte olan işlerinin çözüldüğü, örgütün isteklerini yerine getirmeyen kişilere ise zorluk çıkarıldığı, vergi incelemesi gibi yaptırımlarla karşı karşıya kaldılar." Edirne’de cemaatin okullarına ait şirketlerdeki ortakların, göstermelik olduğu, 800 bin lirayı bulan hisse devirlerinin yapılmasına rağmen hisseleri satan ve alanların önce bu parayı elden verdiklerini, daha sonra bu işlemin kağıt üzerinde yapıldığı iddianamede yer aldı. İddinamede, "Şirketler fiili olarak il imamları tarafından yönetildi. Şirket devirlerinde herhangi bir para alışverişi yapılmadı. Özellikle 17-25 Aralık olaylarından sonra şirket hisseleri para gözetilmeksizin devir edildi. Şirketler örgüte finans sağlamaya yönelik kurulduğu değerlendirilmiştir" denildi.
ŞİFRELİ ÇEKLER İLE TAHSİLAT
İddianamede, örgüte bağlı şirket ve kişilerin hesap hareketlerinde gelir ve giderleri açısından izah edilemeyecek para tahsilat ve transferleri olduğunu yazılarak, "Çeşitli kişilerden alınan ve arkasında özel şifrelemeler bulunan çekler sürekli Bank Asya üzerinden tahsil edilmiş. Çeklerin arka bölümünde yer alan şifreleri örgüt kendi içinde para hareketlerinde kullandı. Genellikle örgütün okul ve şirketlerinde 1000-2500 lira maaş ile çalışanlar bağış ve himmet parası olarak alınan şifrelenmiş çekleri tahsil ederek sistemden çıkarılarak takibi imkansız hale getirildi. Çek alınan şirketlerle hiç bir ticari bağlantısı olmayanlar tarafından tahsil edilen paralar sistem dışına çıkarılarak örgüte finansman sağlandı" şeklinde değerlendirmede bulundu.
FETÖ/PDY örgütünün kurduğu dernekler aracılığı ile vali, belediye başkanı, emniyet müdürü, cumhuriyet başsavcısı ve rektör ziyareti yaptıkları ve bu buluşmalara ait fotoğrafların basında yer alması ile bürokratlar nezlinde kabul gören ve devletçe desteklendikleri yönünde algı yarattıkları da anlatılan iddianamede, özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra örgüte yönelik soruşturmalar nedeni ile şirketlere ait mal varlıklarının sistem dışına çıkarıldığı, şirketlerin içinin boşaltılmasına yönündeki tespitlere de yer verildi.
İMAMLAR TESPİT EDİLDİ
İddianamede, tanık anlatımları ve dosyadaki delil durumuna göre, şüphelilerden Sadık Kesmeci’nin Marmara Bölge imamı, Ali Aydın’ın 2009 yılına kadar, Turan Öztoprak’ın 2009-2011 yılları, Ömer Sezgin’in 2011-2014, Osman Ağaçdiken’in 2014 yılında Edirne il amamı olarak görev yaptığını ve eğitim kurumlarında çalışıyor gözükmesine rağmen örgütün faaliyetlerini organize ettikleri bilgisini de yer aldı. Örgütüle yönelik yapılan operasyon sabahı Çorlu, Tekirdağ ve İstanbul barolarına kayıtlı avukatların Edirne’ye gelerek kendilerini ’kurum avukatı’ olarak tanıtıp, vekaletleri olmayan gözaltındaki şüphelilerin sorgularına katıldıkları, şüphelilerden hiç bir bilgileri olmadığı yönünde ifade vermelerini istedikleri yönünde beyanlarıda anlatılan iddianamede, "Örgütün temel amacının devleti ele geçirmek ve paralel devlet yapısı kurmak olduğu" değerlendirilmesi yapıldı.
GÜLEN’E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTEMİ
Örgüt mensuplarının toplantılarda yakın zamana kadar devletin bütün organlarını ele geçirmeyi açıkça beyan ettikleri, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı yargılatacakları yönündeki söylemlerinin ifadeler ile sabit olduğu belirtilen ve Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, tanık beyanları, şüpheli beyanları, bilirkişi raporu, hesap hareketleri, dernek, vakıf kayıtları, şirket pay defterlerinden anlaşıldığından hakkında yakalama kararı bulunan bir numaralı şüpheli Fetullah Gülen’in, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, Terörizmin Finansmanı Hakkındaki Kanunu muhalefet suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçlamasıyla da 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, tutuklu 7 sanık Halil İbrahim Karadeniz, Nidai Kıraç, Hasan Odabaşı, Bülent Cihangir, Nuri Eken, Enes Selim Bölükoğlu, Erdoğan Duman, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol şartı ile bırakılan 9 şüpheli, Erhan Bozne, Selman Yıldırım, Kazım Yavuz, Önder Aydın, Ertuğrul Türker, Ahmet Arvasi, Erkan İnce, Ferhat Avcu, Tamer Vardar, haklarında yakalama kararı bulunan Fetullah Gülen dışındaki 23 sanık, Sadık Kesmeci, Ali Aydın, Turan Öztoprak, Ömer Sezgin, Osman Ağaçdiken, Murat Yaprak, Servet Vurgun, Olgun Atlı, Cahit Çelik, Mehmet Büyükgezirci, Hamza Özer, Yakup Torun, Aydın Tümbel, Ümit Morkoç, Yasin Atik, Mehmet Hocaoğlu, Selim Bulut, Ahmet Yıldırım, Osman Kolbasar, Erdal Yiğit, Adnan Yıldız, Adnan Saygılar, İbrahim Kaya ve soruşturma aşamasında tutuksuz yargılanmak üzere bırakılan 3 şüpheli İsmail Özkan, Ali Terzi ve Ramazan Bölükbaş hakkında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme suçundan ağışlaştırılmış müebbet hapis, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, Dini İnanç ve Duygularının İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık suçunrdan ise 2 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması istedi.