FETÖ iddianamesi: Önceliği TSK
‘FETÖ Çatı’ iddianamesinde ‘paralel yapı’ için “En geniş katılımlı silahlı terör örgütü” tanımı yapılıyor: 1995’ten itibaren devletin hafızasını kopyalayan örgütün öncelikli hedefi TSK’ydı
Savcı Necip Cem İşçimen’in açıklamasında atıfta bulunduğu iddianamede, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yapılanması detaylı bir şekilde anlatıldı. ‘Paralel yapı’ya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan “Fethullahçı Terör Örgütü-FETÖ Ana Dosyası”nın iddianamesinde, ‘1 Numara’lı sanık Fethullah Gülen de dahil 73 isme dava açıldı. Örgütün, ‘ABD emrinde olduğunun ve CIA tarafından kullanıldığının’ belirtildiği iddianamede “Danıştay saldırısı ve Necip Hablemitoğlu cinayeti FETÖ’nün işi” denildi
FETÖ’CÜ KURMAY SUBAYLAR
-FETÖ için öncelikli yer TSK’dır. Burada örgüt aşırı bir kadrolaşmaya gitmiştir.
-TSK içindeki yapı ordu disiplinini bozacak ve ülke savunmasında zafiyet oluşturacak yoğunluğa ulaşmıştır.
-Bugün TSK içinde önemli oranda kurmay subay olarak FETÖ mensubu bulunmaktadır.
-Son yıllarda bu örgütten olmayan neredeyse kimse askeri okullara girememektedir.
-Kurmay subaylık sınav soruları önceden elde edilip örgüt mensuplarına itaat ve eğitim kriterine göre verilerek avantaj sağlanmıştır.
HAVA KUVVETLERİ’NDE ÖRGÜT
-Askeri hâkimler ve askeri pilotlar üzerinde baskı kurulmuş, pilotlar TSK ile ilişiklerini keserek özel havayollarında çalışmaya zorlanmıştır.
-Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda bu yapıdan olmayan veya bu yapıya boyun eğmeyen askeri pilot bırakılmamaya çalışılmıştır.
DARBE VE İÇ SAVAŞ TEHDİDİ
-TSK bir cemaat yapılanması haline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bu defa TSK’yı kontrol ettiğini iddia eden FETÖ, askeri darbe ve iç savaş tehditlerinde bulunmaktadır.
-TSK’nın general ve amiral düzeyindeki bir kısım yöneticilerinin halen bu yapıdan olmadığı ancak yaşları ilerleyen ve birkaç yıl içinde emeklilikleri dolacak olan bu kişilerin yerine gelecek askeri bürokrasi yöneticilerinin örgütle bağlantılı oldukları iddia edilmektedir.
‘DEVLETİN TEK HÂKİMİ’
Örgütün kamu idarelerinde ülkedeki bütün kurumlarda hâkimiyet sağlamak üzere kadrolaştığı vurgulanan iddianamede, “Muhtemel bir askeri müdahalede kadrolarının ezilmemesi için tedbirli hareket etmiş 2003 -2007 yılları arasında pasif durumda kalmıştır. Örgüt, 2007’den sonra örgütlenmesini tamamlamış, güç dengesini lehine çevirmiş ve operasyon hünerini ortaya koymuştur. Anayasa değişikliği örgütü devlet içinde çok ileriye taşımıştır ve 12 Eylül 2010 sonrasında artık örgüt kendini devletin tek fiili hâkimi olarak görmeye başlamıştır. Bu durum 17 Aralık 2013 gününe kadar devam etmiştir” değerlendirilmesinde bulunuldu.
İMAMLAR LİSTESİ DE İDDİANAMEDE İ
ddianamede, “yargı, emniyet, mülkiye, TSK, MİT ve Milli Eğitim” imamları şöyle sıralandı: Yargı İmamı: Şüpheli Ahmet Can ve yardımcıları şüpheliler Osman Karakuş ve Abdulkadir Aksoy.
Emniyet İmamı: Osman Hilmi Özdil, Abdülletif Tapkan, Süleyman Uysal. Süleyman Uysal’ın yardımcılığını şüpheliler Ziya Demirel ve avukat Ali Çelik yapmaktadır.
TSK İmamı: TSK imamlığını bir dönem şüphelilerden Hamdullah Bayram Öztürk yürütmüştür. Son bilinen TSK imamı istişare heyeti üyesi de olan Ali Bayram’dır. GATA imamı ise şüphelilerden Rıdvan Akovalı’dır.
MİT İmamı: Buranın sorumlu imamı şüphelilerden Murat Karabulut olarak kamuoyuna yansımıştır.
Milli Eğitim İmamı: Bu imamlığı şüphelilerden Sait Aksoy üstlenmiştir.
Mülkiye İmamı: Mülkiye imamlığı örgüt görevini şüphelilerden Yusuf kod adını kullanan Mahmut Akdoğan yapmaktadır.
KURUMLARI TASFİYE METOTLARI
İddianamede, örgütün farklı kurumlarda yürüttüğü tasfiye metotları şöyle anlatıldı:
EMNİYET: Örgütten olmayan herkesi, örgüt içinde olup da karşı çıkabilecek kişileri dinleyip bilgi edinmiş, bu bilgiler birçok alanda örgüt yararına kullanılmıştır.
TSK: TSK’daki tasfiyeyi gerçekleştirebilmek için eskort kadın ayarlayıp sivil ve asker bürokratların görüşmeleri ve ilişkileri kaydedilip istenen yönde hareket etmelerini sağlamıştır.
TÜBİTAK: TÜBİTAK içindeki kadroları, örgütün istediği yönde bilirkişi rapor ve incelemesi yaparak sahte delilleri meşrulaştırmıştır.
TİB: Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) yerleştirilen örgüt mensupları usulsüz dinlemede görev almışlar, başbakan, bakan, üst düzey kamu görevlilerinin kullandığı kriptolu telefonların dinlenmesi için sistemi kullanmışlardır.
ÖSYM: ÖSYM’ye yerleşen kadrolar, düzenli olarak her türlü sınavdan önce soruları örgüte servis etmiştir. Örgüt, yargı içine yerleştirdiği hâkim ve savcılar üzerinden yargıyı kullanıp istediği operasyonel faaliyeti yürütmüş, hükümeti yargı ve emniyet içindeki yapısı aracılığıyla devirmeye kalkışmıştır.
UYAP, POLNET VE E-DEVLET
‘FETÖ’nün “Siyaseti ve Türkiye’yi kendine göre dizayn etmek ve içinde rol alan insanları gerektiği zaman tehdit edebilmek için her zaman bilgi topladığı ve ileride kullanmak için elinde tuttuğu” öne sürülen iddianamede, şu çarpıcı iddialara yer verildi:
DEVLETİN HAFIZASINI KOPYALADI: Cemaat, bütün devlet kurumlarının arşivlerine sahiptir ve bu ülke güvenliği açısından çok büyük tehlikedir. Örgüt, devletin bütün hafızasını kopyalayıp elde etmiştir. Bütün arşivlerini ve depolanan her türlü gizli veya gizli olmayan bilgiyi, devlet sicillerini, depolanan her belgeyi ve tapu, nüfus, okul, üniversite, hastane, adli sicil, istihbari her türlü bilgiyi 1995’ten beri elde etmiştir.
KENDİNE TABİ KILDI: Örgüt, UYAP üzerinden bütün adalet teşkilatını, POLNE T üzerinden Emniyet’i, e-devlet üzerinden de devletin bütün kamu kurumlarını kendine tabi kılmıştır. Bilgisayarlarda depolanan hiçbir bilginin örgüte karşı gizliliği yoktur.
ÖZEL İLLEGAL YAPILANMA: Örgüt güç, bilgi ve paraya hükmetmek için başta ‘silahlı kamu kurumları’ olmak üzere ‘stratejik kuruluşlar’ ve ‘mali kamu kurumlar’ı ele geçirmek istedi. Örgütte genel yapıdan farklı olarak bir de ‘illegal yapılanma’ bulunuyor. ‘Silahlı güçlere hâkim olan iktidara da hâkimdir’ anlayışıyla hareket eden örgüt, ‘özel illegal yapılanmayı’ kurmuştur. Emniyet, askeri teşkilat, istihbarat, yargı içindeki örgüt üyeleri özel illegal yapılanma olarak örgütlenmiştir.