Evli çiftler dikkat! Bunlar boşanma sebebi sayılıyor

Pandemi dönemiyle birlikte boşanmalar da hızla artmaya başladı. Son olarak Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı veriler de, Türkiye’de son 5 yıldır evlilik oranları düşerken boşanma oranlarının arttığını gösteriyor. Peki, ne oluyor da bin bir heyecanla başlayan evlilik macerası hüsranla sonlanıyor? Üstelik boşanmak için öne sürülen sebeplerden bazıları oldukça dikkat çekici. Sigarayı bırakacağını söyleyip bırakmayan, doğumda karısının yanında olmayan, eski sevgilinin ya da eski eşin fotoğrafına beğeni gönderen eş, kendini boşanmak üzere hakim karşısında bulabilir! İşte Yargıtay dosyalarına yansımış bu davalarla ilgili birbirinden ilginç detaylar...

“Çekişmeli boşanma davalarında, evliliğin bitimine, ortak hayatın çekilmez olduğuna dair bir iddia var ve evliliğin bitiminde kim daha ağır kusurlu ise o kişinin ödemesi adına tazminata hükmediliyor” diyen boşanma avukatı Serpil Çınar, “Kusur olarak belirtilen durum, evliliği çekilmez hale getirip getirmediğine göre değerlendirilir ve boşanma davalarında önemlidir” diyor.

'SİGARA, EVLİLİĞİ ÇEKİLMEZ HALE GETİRİRSE BOŞANMA SEBEBİDİR'

Evlendikten sonra sigarayı bırakacağını söyleyip bırakmayan eşin, boşanma davasında kusurlu sayılıp sayılamayacağını değerlendiren Çınar, "Sigara alışkanlığına dair belirtilen kusur, evliliği çekilmez hale getirmiş mi hakim onu inceler. Evlilik öncesinde sigara içtiğini ve sigaradan rahatsız olacağını bilerek evlenmiş ise boşanma davasında kusur olarak belirtilemez. Mahkeme, ‘O zaman evlenmeseydin’ görüşünde olacaktır. Ancak eş, evlenirken bırakma vaadinde bulunduğu için evliliğe karar verilmiş ise davada kusur olarak öne sürülmesi gayet olağandır” vurgusunu yapıyor.

'CİNSEL İÇERİKLİ SİTELERE GİRMEK KUSUR OLARAK DEĞERLENDİRİLİR'

Boşanma davalarında sebepler arasında başı çeken konular arasında aldatma geliyor. Ancak burada en çok merak edilen konulardan biri, cinsel içerikli sitelere girmenin boşanma davalarında ağır kusur olarak sayılıp sayılamayacağı. Serpil Çınar, bu konuya da şu şekilde açıklık getiriyor:

“Aldatma denilmesi için üçüncü kişi ile bir duygusal ya da cinsel bağ olması gerekiyor. Bu duruma evliliği sarsan bir davranış, güvenini zedeleyen bir davranış denilebilir. Eşinin sürekli cinsel içerikli sitelere girmesi, cinsel tatmin sağlamak amacıyla cinsel içerikli sitelerde dolaşması kusur olarak değerlendirilebilir.”

Teknolojinin ilerlemesiyle aldatma ya da bir başkasını beğenme gibi durumların daha da kolaylaştığını, sosyal medya hesaplarında üçüncü bir kişiye beğeni, istek ya da mesaj gönderilerek iletişim kurulmaya çalışıldığını belirten Serpil Çınar, "Herhangi bir karşı cinsin fotoğrafına beğeni göndermesi; kusur ya da aldatma olarak nitelendirilmesi çok zordur" bilgisini paylaşıyor.

ESKİ SEVGİLİNİN YA DA EŞİN FOTOĞRAFINA 'BEĞENİ' BOŞANMA SEBEBİ!

Peki, eski sevgilinin ya da eski eşin fotoğrafına beğeni gönderilmesi de boşanma sebebi olarak kabul edilebilir mi? Çınar, bu soruya, “Yaşanan durum ‘güven sarsıcı hareket” olarak nitelendirilebilir. Bunun yanında sürekli karşı cinsten birilerine beğeni ya da yorum gönderilmesi aynı şekilde evliliği, güveni sarsan davranışlar niteliğindedir. Kusur olarak boşanma dosyasına sunulabilir” cevabını veriyor.

Mail, WhatsApp, Instagram, Facebook gibi elektronik ortamlarda yapılan yazışmalar da belge ve delil niteliği taşıyabiliyor. Hatta eşler birbirlerinin mesajlarını aldatma delili olarak sunabiliyor. Bu tür mesajları sunmanın elde etmenin ne zaman sıkıntı yaratabileceğini belirten avukat Serpil Çınar sözlerine şöyle devam ediyor:

'ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLALDEN ŞİKAYETÇİ OLABİLİR'

“Eşler arasında gerçekleşen yazışmalarda; hakaret, tehdit ya da evden kovma gibi cümleler geçiyor ise elbette mahkeme dosyasına delil niteliğinde sunulabiliyor. Ancak eşinin başkasıyla yapılan yazışmalar tuzak kurularak elde edilmiş ise hukuka aykırı deliller söz konusu olacaktır. Mahkeme hukuka uygun olmayan delil sunulduğunda hükme esas almaz. Bunun yanı sıra eş, özel hayatın gizliliğini ihlalden şikayetçi olabilir.”

'BİLEZİK, KOLYE, YÜZÜK DAMADA TAKILSA DAHİ GELİNİN OLUR'

Eşler arasında problem yaratan olayların içerisinde düğünde takılan takılar da önemli bir yer tutuyor. “Takılar konusu çok detaylı ve her somut olaya göre, düğünde altınların toplanılmasına göre de farklı kararlar veriliyor. Altınlar gelin - damat üzerine mi takıldı, keseye mi atıldı gibi detaylı bilgi gerekiyor” diyen Serpil Çınar ekliyor:

"Yargıtay’ın görüşü; kadına özgü takılan takılar, kadına aittir şeklindedir. Kadına özgü altınlar nedir, bilezik, kolye, yüzük gibi takılardır. Damada dahi takılsa kadına özgü olduğundan o takı, gelinin olacaktır. Ancak çeyrek, yarım, tam altınlar kadına özgü değildir ve damada takılması halinde o takı damada ait olacaktır.”

'EŞLER TAKI KONUSUDA ANLAŞTIYSA HAK TALEBİ MÜMKÜN DEĞİL'

“Takı paylaşımında eşler anlaşıp bir araba almış ya da borç kapatmış ise sonrasında altınlar konusunda bir hak talebinde bulunulsa dahi kabul edilemez” diyen Serpil Çınar, sebebini de açıklıyor:

“Çünkü altınların paylaşılması ya da harcanması yönünde eşler anlaşmıştır. Ancak elinden zorla alınmış ise gelin, bu durumu ispat ederek altınların iadesine dair talepte bulunabilir.”

KABA DAVRANMAK BOŞANMADA KUSUR SAYILIYOR

Eşe kaba davranmak da boşanmada kusur olarak nitelendiriliyor. Çınar, ”Eşine hitap ederken, evliliği yürütürken kaba davranan eş kusurludur. Çünkü eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur. Boşanmaya neden olan olaylara sebebiyet vermiş, eşine kaba davranmıştır. Eş, kendisine kaba davranıldığını ve üsluba uymayacak bir şekilde seslenmesi halinde kusur olarak kabul edilmesi mümkündür. Taraflar evlilik birliğini idame ettirirken saygı ve sevgi çerçevesinde yürütmeli” diyor.

'VERİLEN SÖZLER TUTULMAZSA DAVA KONUSU OLUR'

Peki doğumda eşinin yanında olmayıp ona destek olmamak kusur sayılıp boşanma sebebi olarak değerlendirilir mi? "Evlenirken eşler, birbirlerine hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde kötü günde yanında olacağına dair vaatte bulunurlar. Evlilik müessesi kurulur iken verilen sözler evlilik içerisinde tutulmaz ise boşanma davasına bu şekilde konu olabilir” diyen avukat Serpil Çınar, şu noktayı da önemle vurguluyor:

“Yargıtay kararları paylaşırken kararda geçen cümleleri kırpıp dikkat çekecek şekilde paylaşımlar yapılıyor. Kararın geneli ve uzun halini okuduğumuzda kusurlardan sadece birisi ana başlığa atılıyor. Aslında eşlerin birbirlerine karşı birden fazla kusur bulunuyor ve sadece dikkat çekecek olan kısmı alınıp başlık olarak koyuluyor. Aslında bu kararları okuduğumuzda, dosyayı detaylı olarak incelediğimizde sadece bir kusura dayalı olarak boşanma kararı verilmiyor. Boşanma davalarında önemli olan evlilik birliğini ve ortak hayatı çekilmez hale getiren davranış veya kusurlar söz konusu olmaktadır.” (Eda Özdemir / Milliyet.com.tr)