Ethem Sarısülük vefat etti!
Ethem Sarısülük, yaşam savaşını kaybetti
Gezi Parkı eylemlerinde Ankara Kızılay'da bir çevik kuvvet polisinin açtığı ateşle vurulduğu belirtilen ve bir süre önce beyin ölümü gerçekleşen Ethem Sarısülük, yaşam savaşını bugün kaybetti. Bu sırada Ankara Adli Tıp Kurumu, Savcılığa çok ilginç bir yazı yazarak, "Sarısülük'ün otopsisinde avukatı ve yakınlarının bulunmasının uygun bulunmadığını" bildirdi. Sarısülük'ün beyninde ölümüne neden olan metal parçasının kurşun olup olmadığını ortaya çıkaracak olan otopsiye alınmak istemeyen ailenin avukatları ise, "Son söz savcılıkta. Ama otopsiye alınmazsak çıkacak olan şey Ethem'in beyninden mi çıktığı konusunda kuşku içerisinde kalacağız" dedi.
BEYNİNDEKİ CİSİM OTOPSİYLE ÇIKARILACAK
Ankara'da 1 Haziran'da Kızılay'daki polis müdahalesinde vurulan 26 yaşındaki işçi Sarısülük'ün başında plastik mermi ya da gaz bombası fişeği olamayacak bir metal cisim olduğu tespit edilmişti. Ancak Sarısülük'ün ameliyat olması halinde hayatını kaybetmesi riskinin yüksek olduğunu değerlendiren doktorlar, bu cismi çıkarmamıştı. Sarısülük'ün bir çevik kuvvet polisi tarafından vurulduğunu gösteren görüntülerin ortaya çıkmasının ardından bu cismin bir mermi olduğu yönündeki kuşkular arttı.
ADLİ TIP: AVUKATLARI VE YAKINLARI OTOPSİYE KATILMASIN
Yaşam savaşını dün kaybeden Sarısülük'ün ağabeyi ve avukatları Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre otopsisine katılma için hafta başında başvurusu yaptı. Savcılık da 11 Haziran'da Adli Tıp Kurumu'na, "Otopsiye gözlemci olarak katılma talebinin, otopsiye katılan Cumhuriyet Savcısı tarafından değerlendirilmek üzere, otopsiden önce dilekçede belirtilen telefonlardan şikayeti vekillerine ulaşılarak bilgi verilmesi rica olunur " şeklinde bir yazı yazdı. Ancak Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı, savcılık mütalaa sormuş gibi yanıt gönderdi. Yazıda, "Vefat eden kişinin vekillerinin ve kardeşinin otopside hazır bulunmasının hem mevzuat açısından hem de teknik açıdan uygun olmadığı görülecektir" denildi.
EMNİYET HALA O POLİSİN İSMİNİ BİLDİRMEDİ
Bu görüşüne herhangi bir gerekçe yazmayan Adli Tıp Kurumu'nun yazısı, avukatların sert tepkisine neden oldu. Avukat Kazım Bayraktar ve Eylem Hakverdi, "Kimliği Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde saklı tutulup savcılığa verilmeyen polis hakkındaki soruşturma şimdi de Adli Tıp tarafından karartılmaya alışılıyor. Ethem'in beynine saplanan polis kurşununun otopsi ile çıkarılmasından sonra akibetinin ne olacağına, nasıl bir inceleme yapılacağna dair derin şühe içindeyiz" dedi.
"KARARTILMAYA ÇALIŞILIYOR"
Avukatlar, savcılık ya da mahkeme kararı ile yapılan otopsi işleminin soruşturma ve yargılamanın bir parçası olduğunu belirterek, "Tıpkı olay yeri incelemesinde olduğu gibi ölenin bedeni üzerinde yapılacak inceleme de hukuken keşif niteliği taşır . Keşif konusunu düzenleyen CMK'nun 84/1 maddesinde şu cümle yer alır: 'Keşif yaplması sırasında şüpheli, sanık, mağdur ve bunlarn müdafii ve vekili hazır bulunabilirler.' Minnesota Protokol, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükmleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında vurgulanan adil yargılama ve etkin soruşturma ilkeleri ışığında otopsinin önemli bir kanıt toplama ve inceleme işlemi anlamında geldiği ve bu işlem sırasında tarafların ve temsilcilerinin hazır bulunması gerektiği net olarak anlaşılır. Biz, avukatları olarak Ethem'in beyninden çıkarılacak ve şimdilik cisim olarak tanımlanan mermi çekirdeğini görmek istiyoruz. Türkiye kamuoyunda siyasal taraflılığı ile bilinen bu kurumun Ankara Grup Başkanlığı yöneticilerine sesleniyoruz; Otopsiye kimin katılacağına karar verme ve görüş bildirme yetkisine sahip değilsiniz."