Eskişehir'de gergin gün
Şerzan Kurt davası güvenlik nedeniyle Eskişehir’de... Avukatlar, adliye çevresindeki büroların pencerelerine Türk Bayrağı astı
MUĞLA’daki öğrenci olaylarında polisin tabancasından çıkan kurşunla vurulduğu öne sürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt’un öldürülmesi ilgili davanın duruşması, Eskişehir’de yapıldı. Şerzan Kurt’un ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklu polis memuru Gültekin Şahin'in güvenlik nedeniyle Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılanması nedeniyle sıkı güvenlik önlemi alındı. Adliye yakınındaki apartmanlarda büroları bulunan bazı avukatlar pencerelere Türk Bayrakları astı. Duruşmayı BDP milletvekilleri de izledi. Adliye önünde toplanan yaklaşık 300 kişi duruşma öncesi basın açıklaması yaptı.
Muğla’da bir kız öğrenciye laf atma tartışmasıyla başlayan olaylarda karşıt görüşlü öğrenciler kavgat etti. 12 Mayıs 2010 tarihindeki olaylarda Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü İkinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Şerzan Kurt, kurşunla omzundan vurularak ağır yaralandı. Kaldırıldığı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kurtarılamayarak öldü. Kurt’un ölümü ille ilgili olarak Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de görevli 45 yaşındaki Gültekin Şahin tutuklandı. Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ suçundan dava açıldı. Mahkeme ilk duruşmada güvenlik nedeniyle davanın Eskişehir’e görülmesine karar verdi.
DURUŞMAYI BDP MİLLETVEKİLLERİ DE İZLEDİ
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşma nedeniyle polis adliye binası çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı, adliyeye girenler tek tek arandı. Saat 14.00’te başlayan duruşma öncesinde kendilerine ‘Emek ve Demokrasi Güçleri’ adını veren 300 kişilik grup adliye önüne geldi. Gruba duruşmayı izlemek için Eskişehir’e gelen BDP milletvekilleri Akın Birdal, Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Hamit Gaylani, Pervin Buldan ile öldürülen Şerzan Kurt’un babası Ömer Kurt ve annesi Necla Kurt da katıldı. Grup adına basın açıklamasını Eskişehir Halkevleri üyesi Gürkan Çelik okudu. Çelik şunları kaydetti:
“Şerzan Kurt, ölüm kusan bir şiddetin eksilttiği bir kardeşimiz, bir gencimiz. Elleriyle, aydınlık yüreğiyle özgürlüğe ve barışa köprü olacak bir üniversite öğrencisiydi. Muğla’da polis Gültekin Şahin’in hain kurşunuyla gencecik bedeni düştü. Kaymaz davasının ardından Şerzan Kurt davasının bugün burada, kentimizde görülecek olması son derece manidadır. Yetkililer soruyoruz. Eskişehir hangi kirli oyunun bir parçası yapılmaya çalışılıyor? Şehrimiz, siyasi cinayetlerin aklandığı bir pilot bölge olarak mı seçilmiştir? Uğur Kaymaz davasında katilleri ödüllendiren mahkemenin bu davada da görevlendirilmesi Şerzan Kurt’un katillerini aklayacak bir güvence olarak mı düşünülmüştür? Eskişehir halkı barış ve kardeşlikten yanadır ve asla böyle bir oyunun parçası olmayı kabul etmeyecektir. Eskişehir Emek ve Demokrasi güçleri olarak bu davayı sonuna kadar dikkatle izleyeceğiz. Şerzan Kurt’un katili polis memuru Gültekin Şahin ve tüm sorumluların yargılanmasını, yaşama hakkımıza yönelen saldırıların cezasız kalmamasını talep ediyoruz.”
AKIN BİRDAL: DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da yaptığı konuşmada Şerzan Kurt davasının sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Birdal, “Şerzan Kurt ilk değil, son olmasını diliyoruz. Sorunların demokratik ve barışçıl şekilde çözülememesinin trajik bir sonucu bu. BDP ve demokratik örgütler olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız ve unutturmayacağız. Daha önce buna benzer Uğur Kaymaz davası gibi olaylarda failleri aklandırılarak cesaretlendirilmiştir. Ama Şerzan Kurt’u unutturmayacağız. Artık toplumda bir demokrasi, barış ve farklı kültürlerin bir arada eğitim öğretim haklarını kullanmalarını istiyoruz. İnsanlar kendilerine Şerzan’ın annesinin ve babasının yerine koysunlar ki anlayabilsinler. Davaların halkın gözetiminden kaçırmak istiyorlar, ama bu davayı kaçıramayacaklar” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından BDP milletvekilleri ile baba Ömer Kurt ve anne Necla Kurt duruşmayı izlemek üzere adliye binasına girdi. Kalabalık ise dışarıda kalarak adliye önünde bekledi. Kalabalık sık sık ‘Şerzan için adalet’ ve ‘Şerzan için kardeşlik’ diye bağırdı.
TÜRK BAYRAKLARI ASILDI
Duruşmanın yapıldığı Eskişehir Adliye binanın yakınlarındaki apartmanlarda büroları bulunan bazı avukatlar işyerlerinin pencere camlarına Türk Bayrakları astı. Türk bayrağının asılı olduğu bina önünde, duruşmayı izlemeye gelen bir kişi ile 3-4 kişi arasında tartışma çıktı. Duruşmayı izlemeye gelen genç kısa süreli meydana gelen kavgada hafif yaralandı. Emekli asker olduğunu söyleyen 43 yaşındaki Şenol Gündoğdu da adliye binası karşısındaki yaya üst geçitte Türk Bayrağı asarak “Türkiye Türk’tür Türk kalacak” diye bağırdı. Gündoğdu’yu polisler yaya köprüsü üzerinden uzaklaştırdı.
SAVCININ İDDİANAMESİ
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma ile ilgili olarak Muğla Cumhuriyet Savcısı Tarık Tuna’nın hazırladığı iddianame okundu. İddianamede tutuklu sanık polis memuru Gültekin Şahin’in göstericileri dağıtmak için önce havaya, ardından ise göstericilere isabet edecek şekilde ateş ettiği ve Şerzan Kurt’un ölümüne neden olduğunu belirtildi. Tabancayla ateş edilmesi anının yakındaki bir pastanenin güvenlik kamerasının da kaydettiğinin bildirildiği iddianamede şöyle denildi:
“Tanık anlatımları, delil tutanakları, CD’ye kayıtlı görüntüler, otopsi tutanağı ve diğer tüm deliler birlikte incelendiğinde şüpheli Gültekin Şahin’in göstericileri dağıtmak için ilk başta havaya ateş etmiş olmasına rağmen Kıbrıs Pastanesi’ne ait 3 no’lu güvenlik kamerasının saat 02.44.07’deki görüntülerine göre göstericilerin üzerine doğru ve göstericilere isabet edecek şekilde ateş ettiği ve bu ateş sonucunda maktül Şerzan Kurt’un sol omuz arkasından giren kurşunun sol kürek kemiğini, sol akciğer, omirliği ve sağ akciğeri parçaladıktan sonra sağ omuz başından vücudunu terk ettiği, maktülün aldığı kurşun yarasının etkisi ile, tanık anlatımları ile de sabit olduğu üzere sağ yanı üzerine yere düşerken başının muhtemelen göstericiler tarafından atılan ve olay anında asfalt üzerinde bulunan taş veya benzeri cisme çarptığı, bu haliyle şüphelinin öldürme kastı olmasa dahi göstericilerin üzerine onlara isabet edecek şekilde ve ölüm meydana getirecek şekilde ateş ettiğive eyleminin TCK’nın 21/2 maddesi yollamasıyla TCK’nın 82/1-g maddelerinde düzenlenen ‘Olası kastla nitelikli adam öldürme’ suçunu oluşturduğu iddia, şüphelinin kaçamaklı beyanı, tanık anlatımları, olay yeri tespit tutanakları, emanet makbuzları, CD’ye kayıtlı görüntüler, güvenlik kamerası görüntüleri ve fotoğraflar tüm dosya kapsamından anlaşılmakta. Şüphelinin atılı suçtan usulüne uygun yargılanmasının yapılarak eylemine uyan TCK’nın 82/1-g, 21/2 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına kamu adına talep ve iddia olunur.”