Eski komutanlara sitem
‘Hani nerede o eski genelkurmay başkanları. Hiçbiri yok!’‘Onların başına gelse, biz...’
İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen İnternet Andıcı davasının tutuklu sanığı, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ 80 günlük tutukluluğun ardından önceki gün ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Başbuğ, dün de savunmasını yapmak üzere duruşmaya geldi. Ancak savunma yapmayacağını söyleyen Başbuğ, kısa bir konuşma yaptı. 3 sayfalık konuşmasında, kendisini yargılamayla yetkili ve görevli olan makamın Yüce Divan olduğunu söyleyerek başladı ve “Bu konuşmayı, bir savunma olarak değil, yasal haklarıma dayanarak neden savunma yapmayacağımı açıkladığım bir konuşma olarak kabul edin” dedi.
15 dakikalık savunma
İşte eski Genelkurmay Başkanı’nın 15 dakikalık savunmasından çarpıcı satır başları: “Dünyanın hiçbir ülkesinde hem ülkenin silahlı kuvvetlerinin komutanı, hem de bir silahlı terör örgütünün yöneticisi olan Genelkurmay Başkanı görülmemiştir. Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı’yım. Hayatımın son 20 yılını terörle mücadele ile geçirdim. Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı olduğum yıllarda da, birilerinin düşündüğü ve iddia ettiği şekilde değil; bütün maddi ve manevi varlığımı ortaya koyarak, ülkemizin başına bela edilen terör sorununun ortadan kaldırılması için var gücümle çalıştım. Bu çalışmalarıma da çok kişi tanıklık etmiştir. Şimdi bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım. Bu suçlama hiçbir zaman kişisel suçlama olarak kabul edilemez.”
‘Siteleri biz kapattık’
“Hayatımda hiç hukuksuz davranmadım. Demokrasiye olan bağlılığım ortadadır. Beni suçlayanlar, komutanlık dönemimde tek bir internet sitesi bile açılmadığını, mevcut olanların da tarafımızca kapatılmış olduğunu bilmiyorlar mı? Beni suçlayanlar, eğer söz konusu internet andıcında herhangi bir suç unsuru görse idim, tereddütsüz soruşturma emri vereceğimi bilmiyorlar mı? Genelkurmay Başkanlığı’nı devraldığım ilk günlerde, Bilgi Destek Dairesi’nin öncelikle küçültülmesini daha sonra da lağvedilmesi direktifini verdiğimi; bu daireye ait dört bilgi destek taburundan ikisinin hemen, Dairenin ise 11 Ağustos 2009 ’da lağvedildiğini bilmiyorlar mı?”
‘Yüce Divan yargılamalı’
“Genelkurmay Başkanlığı, devletin en önemli makamlarından biridir. Bu nedenle, Anayasa’nın 148’inci maddesi bu makama da özel bir statü tanımıştır. Türkiye’deki birçok değerli hukukçunun tereddütsüz belirttiği şekilde, eğer şahsımla ilgili bir yargılama olacak ise, -ki bunu söylemekten hicap duyuyorum- bu yargılama yerinin Yüce Divan olduğu açıktır. Bütün bu nedenlerle, huzurunuzda savunma yapmaya zorlanmayı işgal etmiş olduğum makama ve Türk Silahlı Kuvvetleri ’ne karşı çok ağır haksızlık olarak görüyorum. Bu inançla, bugün savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya cevap vermeyeceğim. Bu konuşmayı, bir savunma olarak değil, yasal haklarıma dayanarak neden savunma yapmayacağımı açıkladığım konuşma olarak kabul edin.”
‘Anlatacak çok şey var’
Duruşmayı izleyenlerin arasında 2. Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, görev süreleri dolmadan emekliliklerini isteyen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, emekli Orgeneral Atilla Işık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hasan Aksay vardı. Verilen arada yanına gelen Tuncer Kılınç, eşi Sevim Başbuğ ve birkaç yakınıyla sohbet eden Başbuğ, eşinin “Bunların kıldığı namaz namaz değil. Onlar ahiretlerini mahvediyor, bizim ahiretimizi kurtarıyor. Koskoca genelkurmay başkanı sanık sandalyesine iftiralarla oturtuluyor. Hiç kimse bir şey demiyor.” şeklindeki sözleri üzerine izleyici sıralarını işaret ederek “Nerede o eski genelkurmay başkanları. Hiçbiri yok. Onların başına gelse biz koşar gelirdik buralara. Daha durun, anlatacak çok şey var. Zamanı gelince konuşacağız” şeklinde sitemde bulundu. Dinleyenler ise “Haklısınız” diyerek baş salladı. Daha sonra Başbuğ’un yanına giden gazeteciler, az önce sarf ettiği sözleri sordu. Önce cevap vermek istemeyen Başbuğ, daha sonra “Burada bir genelkurmay başkanı olsaydı ben dışarıda olsaydım. Ben gelirdim” dedi.
‘Basın, neler yazdınız?’
DuruŞmaya verilen arada basın mensuplarının bulunduğu alana yaklaşan emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Bu kısım da basın mı? Neler yazdınız?” diye sordu. Basın mensuplarının “Dediğiniz her şeyi yazdık” demesi üzerine Başbuğ da “Ne dedim ben? Yazdıklarınız şu anda televizyonda da çıkıyor mu?” diye sordu. Basın mensuplarının “Sabahki konuşmanızı, salondan çıkışınızı ve eski Genelkurmay Başkanlarına sitemleriniz yazdık” demesi üzerine Başbuğ başı ile onaylayarak, “Ben dışarı mı çıkmışım” dedi. İlker Başbuğ’un mahkeme heyetinin sorularına cevap vermemesi üzerine çapraz sorgusuna son verildi. Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer’in savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmayı perşembe gününe erteledi.
SİTEM 8 KOMUTANA GİTTİ
Büyükanıt’ın kara kuvvetleri komutanı Hilmi Özkök’ün ikinci başkanıydı
Başbuğ’un dünkü duruşmadaki sitemi, 8 emekli komutana gitti. Başbuğ, TSK’nın 25. Genelkurmay Başkanı emekli Org. Yaşar Büyükanıt döneminde Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptı. TSK’nın 24. Genelkurmay Başkanı olan emekli Org. Hilmi Özkök döneminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay 2. Başkanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı görevlerini yürüten emekli Org. Başbuğ, 23. Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu döneminde ise Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Başyardımcılığı görevini yürüttü. Başbuğ’un sitem ettiği hayattaki eski Genelkurmay Başkanları ve görev yaptıkları dönemler ise şöyle:
- Emekli Orgeneral Işık Koşaner (27 Ağustos 2010 - 29 Temmuz 2011) - Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt (28 Ağustos 2006 - 28 Ağustos 2008) - Emekli Orgeneral Hilmi Özkök (28 Ağustos 2002 - 28 Ağustos 2006) - Emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu (30 Ağustos 1998 - 28 Ağustos 2002) - Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı (30 Ağustos 1994 - 30 Ağustos 1998) - Emekli Orgeneral Doğan Güreş (6 Aralık 1990-30 Ağustos 1994) - Emekli Orgeneral Necdet Üruğ (6 Aralık 1983 - 2 Temmuz 1987) - Emekli Orgeneral ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren (7 Mart 1978 - 1 Temmuz 1983)...
Sinirlendi salonu terk etti
İlker Başbuğ, davanın öğleden sonraki oturumu başlamadan önce izleyici bölümündeki yakınları ve arkadaşları ile sohbet etti. Başbuğ bu sırada basın mensuplarının bulunduğu bölüme doğru yaklaşarak, “Genelkurmay karargahına terörist diyorsunuz. Genelkurmay karargahından 4 Korgeneral, Genelkurmay Başkanı, 2. Başkan eğer burada tutuklu ise terörist denilir. Bunun izahı var mı? Haksız mıyım? Tarihi leke. Kimse genelkurmay karargahına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne terörist diyemez” dedi.
51 Nolu DVD kızdırdı
Duruşmanın başlamasının ardından üye hakim Hüsnü Çalmuk, soru sormak için söz aldı. 51 nolu DVD’nin kopyasının Genelkurmay Başkanlığı’ndan geldiğini hatırlatan Çalmuk, “DVD içindeki video başlıklı klasörde 001 isimli bir video kayıdı var. Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ başlıklı çeşitli görüntüler de var. Çekim gizli değil. Ağlama duvarı başlıklı bir fotoğraf. Bu konu hakkında bilginiz var mı?” diye sordu. Avukat İlkay Sezer, “Hakimin sorduğu soru din ve vicdan hürriyetiyle birlikte değerlendirilmesi sözkonusu ki bu konuya bile girmiyorum. Sorularla asılsız internet sitelerinde dolaşan iddialara müvekkil cevap vermeye zorlanıyor” diye karşı çıktı. Daha sonra Mahkeme Başkanı Özese, İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıkları İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz arasında geçen bazı telefon konuşmalarını dinleterek bu konuşmalarla ilgili bilgisi olup olmadığını sordu. Kendi adı ile birlikte Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve Çevik Bir’in isminin geçtiği konuşmalara Başbuğ tepki gösterdi.
‘Mahkeme magazinleşti’
Fatma Cengiz’i ve İbrahim Şahin’i tanımadığını iddia eden Başbuğ, “Bu ciddi bir mahkeme, magazinleşti. Türk adaletine kara bir lekedir. İbrahim Şahin ile Fatma Cengiz’in nasıl kişiler olduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuz” ifadesini kullandı. Başbuğ’un bu sözleri üzerine izleyici bölümünden alkış sesleri yükseldi. Bunun üzerine Başkan Özese, öğleden önceki oturumda da alkışlayanların çıkarılacağını söylediklerini hatırlattı. Özese, “Burada ciddi bir dava görülüyor. Dışarı çıkarırım.” uyarısında bulundu. Bunun üzerine Başbuğ, “Bu mu ciddi? Çıkarın efendim, çıkarın ama bu konuşmaların burada dinlenmesi bile ciddiyetsizliktir” diyerek sinirlendi ve salonu terk etti. 5 dakikalık aranın ardından tekrar salona gelen Başbuğ’un avukatı Sezer, tahliyesini istedi. Duruşma 29 Mart’a ertelendi.
İLKER BAŞBUĞ'UN DURUŞMAYI TERK ETMESİ DÜNYA BASININDA YANKI BULDU
İNTERNET Andıcı Davası’nda yargılanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bugünkü duruşmasında ’Bu iddianameye hiçbir itibarım yoktur, yetersizliğin komedisidir’ diyerek salonu terk etme olayının yankıları dünya basınına da yansıdı.
İngiliz yayın kuruluşu BBC, ‘eski general mahkeme salonunu terk etti’ başlığıyla verdiği haberinde, Başbuğ’un Erdoğan’ın Başbakanlığındaki hükümeti düşürmeyi planladığı gerekçesiyle göz altına alındığını ifade ederek Başbuğ’un mahkemede Türk ordusunun devleti aşağılama yönündeki iddialara inanmadığını aktardı. BBC haberinde, Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra en büyük orduya sahip NATO üyesi olduğunu hatırlatarak Türk ordusunun uzun bir süre ülkenin laik yapısının garantörü olarak görüldüğünü yazdı.
Ordu ve hükümetin son iki buçuk yıldır Ergenekon soruşturması dolayısıyla birbiriyle çatışma halinde olduğunu yazan BBC, Ergenekon davasının İslami köklere bağlı AKP’ye karşı olanları kapsayan bir soruşturma olduğunu şeklinde aktardı.
REUTERS: ERGENEKON’DAKİ EN BÜYÜK ÇIKIŞ
Uluslararası haber ajansı Reuters, Başbuğ’un mahkeme salonunu terk etmesinin Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan komutanların davalarındaki ilk ve en büyük çıkış olduğunu ve Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını yazdı. Başbuğ’un yargılanmasının ordunun internet sitelerinden 2008 yılına kadar hükümete karşı anti propaganda yapma iddiaları ile ilgili olduğunu belirten Reuters, internet sitelerinin Türkiye’de kökten dinciliğin yayıldığını propaganda eden abartılı haberler yaptıklarını ve ülkeyi kaosa sürükleyen bir atmosfer yarattıkları iddiaları olduğunu aktardı.
CHİCAGO TRİBUNE: AKP’DEN ÖNCE BU YARGILAMA DÜŞÜNÜLEMEZDİ
ABD’de yayınlanan Chicago Tribune gazetesi ise haberi ‘eski general terörizm davasında kendini savunmayı reddetti’ başlığıyla duyurdu. Ordunun en üst seviyesindeki bir askerin yargılanmasının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kurduğu hükümetten önce düşünülmesinin imkansız olduğunu yazan gazete, ordunun darbe planı soruşturmaları ile karalandığı iddialarının halen devam ettiğini haberinde aktardı.