'Erken seçim bir şeyi değiştirmez'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Koalisyon görüşmelerinden olumlu sonuç çıkmaması durumunda 'seçime götürmek kaydıyla bir azınlık hükümeti pekâlâ mümkündür” sözlerinin ardından Al Jazeera araştırmacılara AKP -CHP koalisyon görüşmelerini, olası bir erken seçimin ortaya çıkaracağı tabloyu sordu. Araştırmacılara göre, 'AKP-CHP görüşmeleri prosedürden ibaret. Erken seçim ise tabloyu değiştirmez.'
MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Özer Sencar, erken seçimin çok büyük bir değişiklik getirmeyeceği görüşünde. Sencar, yapılan ölçümlerde AK Parti’nin oy oranlarının yüzde 44’e gittiği görülürse, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kimsenin erken seçime gitmekten alıkoyamayacağını söylüyor.
"Erken seçim AKP'nin oyunu 2.5 puan artırır"
"Seçimden sonra yapılan araştırmalarda AK Parti’nin oy oranı 41,6’yı gördü. Bu bir akıl oyunudur. Erken seçime giderse AK Parti ne kaybedecek? Olmazsa o zaman koalisyon yapılır ya da ortamı hazırlar, PKK’ya yönelik bombardımanlar, IŞİD’e yönelik tavırlar etkiler, oy oranı yüzde 43- 44 olursa hükümet kurulacak hale gelir. Bu ihtimaller şansını denemeye yöneltebilir. Erken seçim olursa AKP’nin 2,5 puan MHP’den alacağını düşünüyorum. AK Parti’den 9 puan ayrıldı. Bunun 3 puanı MHP’ye, 4-4,5 puanı HDP’ye gitti. 1-1,5 puanlık da sandığa gitmeyen kesim var. Sandığa gitmeyenler “dersimizi verdik” deyip geri dönebilir. Ancak Tayyip Bey’in hedefinde başkanlık sistemi yok. Bir milletvekili de fazla olsa hükümet kurmak var. Başkanlık sistemi ihtimali yok. Anayasal başkanlık sistemi öldü. Fiili başkanlık sistemi hâlâ devam ediyor.
"CHP ile koalisyon görüşmeleri laf olsun diye"
CHP ile koalisyon tercih edeceği son alternatif. Görüşme yapıyorlar, konuşuyorlar ama laf olsun diye. Masayı bıraktık olmasın diye görüşmeler var. Yoksa Tayyip Bey’in ajandasında CHP-AKP koalisyonu yok. Ajandasında azınlık hükümeti ve seçime kadar tek başına AK Parti hükümeti ile götürmek var. MHP’nin destekleyeceği bir azınlık hükümetini veya MHP koalisyonunu tercih eder. MHP ile koalisyonda AK Parti’den MHP’ye giden oyları da geri alabilir. Birinci tercihi bir azınlık hükümetidir. Bunu MHP ile sağlayabilir. Bence sağlayacak. Kabinede oy vermezlerse, güven oylaması yapıldığında MHP meclise gelmez.
AK Parti-MHP koalisyonu fiilen yürüyor. Tayyip Bey MHP’nin en büyük isteği olan çözüm süreci meselesini kapattı. 'Çözüm süreci bitmiştir' diyor. Bu MHP’ye verilen mesajdır.
Erken seçimde AK Parti'ye yüzde 45 oy lazım
Andy-Ar Sosyal Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar'a göre, erken seçim olursa, AK Parti asgari şartlarda yüzde 45 oy almak zorunda.
"Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Davutoğlu’ndan çok, acaba koalisyonu Erdoğan istiyor mu? Asıl mesele bu. İstemiyorsa, ona rağmen koalisyon kurulamayacağını zaten ifade ediyorduk. Bugünkü yaklaşımında da koalisyondan yana tutum sergilemiyor. AK Parti’nin seçmen nezdinde beklentisi MHP ile koalisyon. Şahsi kanaatim, AK Parti ve CHP’nin yaptığı görüşmeler prosedürden ibaret. Erdoğan akıllı ve mantıklı bir siyasetçi. Koalisyonun çıkmayacağının farkında. Kendisinin konu olacağı masayı da zaten devirecektir. Erdoğan’ın açıklamaları kamuoyunu hazırlamak üzere yapılan açıklamalar. Bu tür söylemler başka partiler tarafından da bundan sonra paylaşılacaktır.
"7 Haziran sonrası AKP yüzde 43’lerde"
Bugün itibariyle AK Parti'ye mesaj veren seçmenin, 'MHP de uzlaşmaya yakın değil' diyerek, 'acaba kötü mü oldu' dediğini ve AKP’ye dönüş yapan MHP seçmenleri olduğunu gördük. Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi muhafazakâr parti seçmenlerinden de 'AK Parti mesajı almıştır' deyip tekrar AK Parti’ye geçti. AK Parti 43’lere doğru ilerleyen bir durumla karşı karşıya geldi. HDP’ye oy veren Kadıköy, Nişantaşı, Beşiktaş seçmeni 'kantarın topuzu kaçtı' diyerek CHP’ye dönüş yaptı. Bunlar gençler, ilk kez oylarını kullandılar. Bu durum CHP’yi yüzde 27’lere getirdi. MHP uzlaşmaz tutumu ile oyunbozan gibi algılanmış oldu. Kızgın seçmen yüzde 14-15 seviyesine getirdi partiyi. Ancak çözüm sürecinde MHP’nin özüne gelindi algısı MHP’yi yüzde 15-16 dolayında tutuyor. HDP Güneydoğu’da oylarını koruyor. Oy oranı genel olarak yüzde 11’lere tekabül ediyor.
"Erken seçim bir şey değiştirmez"
Bu durum dört partili meclisi gösteriyor. Yüzde 44 ve üzeri olan sonuç alınmadığı sürece tek başına iktidar gözükmüyor. Yüzde 45 oy oranıyla, 285 milletvekili çıkıyor. AK Parti’nin isteyeceği bir çoğunluk değil. Erken seçim olursa asgari şartlarda AK Parti yüzde 45 oy olmak durumunda. Bugün itibariyle böyle bir sonuç karşımıza çıkmış değil. 7 Haziran’ı tekrar eden bir kampanya dönemi ve aynı süreç devam ederse erken seçim bir şeyi değiştirmez. AK Parti oyunu bir, iki puan yükseltir sadece. Ancak milletvekili sayısı olarak 275’in altında kalır. Başkanlık sistemine ise hem AK Parti hem de diğer parti seçmenleri mesafesini net bir şekilde gösterdi. Başkanlık sistemi bekleme odasına alındı. Yeniden gündeminin açılması zorlama olur ve AK Parti’ye kaybettirir."
"AK Parti yenilenirse tablo değişebilir"
Ancak AK Parti içinde hem genel başkanlık düzeyinde hem de vitrin yenilenmesi olursa AK parti tek başına iktidar olabilir. Yıpranmış isimlerin görünmediği, Abdullah Gül liderliğinde Meral Akşener, Rifat Hisarcıklıoğlu, Haşim Kılıç, Ali Babacan’ın olduğu böyle bir değişim yaşanırsa AK Parti tek başına 300 miletvekiline ulaşabilir. Tabanın yüzde 80 oranında genel başkan beklentisi Abdullah Gül. AK Parti böyle bir arayışta mı, bilmiyorum. AK Parti her zaman ters köşe yapmıştır. Böyle bir konuya da geçilmesi şaşırtmaz beni."
"Erdoğan HDP'yi baraj altına düşürmeyi planlıyor"
Konda Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem de erken seçimden istenen sonucun çıkmayacağı görüşünde:
"AK Parti adaylarını şimdikinden daha açık biçimde kendisinin belirleyebileceği ve AK Parti’nin mecliste değişik oranlarda ama çoğunluk kazandıracak tedbirler uygulamasına imkân vereceği için, Sayın Erdoğan tekrar seçim istemektedir. Başka deyişle, 7 Haziran seçimlerinin çıkardığı meclis tablosuyla “Erdoğan’a özgü -a la Erdoğan- Cumhurbaşkanlığı” yapamayacağını ilk günden gördüğü için, tekrar seçim istemektedir. Erdoğan kendisinin yönettiği tekrar seçime kadar HDP’yi baraj altına düşürmeyi ve siyasal hayatı baskı altında tutmayı planlamaktadır.
Partileri, basını, televizyon kanallarını, seçim kurullarını, Yüksek Seçim Kurulu'nu, savcıları, yayınlarını, kararlarını soruşturmalarını günlük, hatta saatlik denetim altında bulundurmak istemektedir. Tekrar seçim planladığı gibi sonuçlanırsa, nasıl bir düzenleme yapacağını benim söylememe gerek yok, herhalde okuyucularınız tahmin ediyordur.
Bütün bu planlamaya ve gayri meşru ve gayri ahlaki planın canhıraş uygulama çabasına karşın, sandıklardan istenen sonuç alınamayacaktır. Türkiye'de yaşayanlar, oynanan oyunu ve uygulamaya konulan planı anlamışlardır; buna esir olmayacak, karşı çıkacaklardır. "