Ergenekon hakimlerine ceza istemi!
Davanın avukatları HSYK'ya gitti
Ergenekon davasının avukatları toplu halde HSYK’ya giderek 6 hakim hakkında şikayet dilekçesi verdi.
Avukatlar “Mahkeme önceden sipariş verilmiş peşin hükmü açıklama telaşına düştü” iddiasında bulundu.
Ergenekon davasında, savcılığın esas hakkında mütalaasını açıklamasına bir hafta kala, sanık avukatlarından sürpriz Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu çıkarması geldi. HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur ve 3. Daire üyesi Ahmet Karayiğit ile görüşen avukatlar, Ergenekon davasında tutuklama taleplerini reddeden ve savunma hakkını kısıtladıkları iddia edilen 6 hakim hakkında şikayet dilekçesi verdi. Dilekçede, hakimlerin “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit ve avukatlık görevinin yapılmasını engelleme” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
HSYK’daki görüşmelere dosyadaki tüm sanık avukatlarını temsilen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, emekli albay Levent Göktaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz, Prof. Dr. Mehmet Haberal ve emekli orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı Dilek Helvacı ile gazeteci Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu katıldı.
Görevi kötüye kullanma
Avukatlar, HSYK’ya 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Sami Haşıloğlu, Ercan Fırat, Mehmet Uslu ve Nihat Topal hakkında şikayet dilekçesi sundu. Dilekçede, hakimlere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve kanunlara aykırı olarak gerekçesiz tutuklama kararları verdikleri, savunma hakkını keyfi gerekçelerle kaldırdıkları suçlamaları yöneltildi.
Avukatlar, hakimlerin “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit ve kamu görevi niteliğindeki avukatlık görevini yapılmasını engelleme” suçlarını işlediklerini iddia ederek yasal işlemlerin ivedilikle yapılması istedi.
“Yargının genel problemi”
Avukat Ersöz, görüşmenin “sıcak ve samimi” geçtiğini belirterek şöyle konuştu:
“Yaşanan tüm hukuka aykırılıkları kendisine anlattık. Özellikle savunma hakkının 15 dakika ile sınırlanması üzerinde durduk. Sayın Okur da hukuka aykırılık iddialarıyla ilgili zaman zaman yargıçlarla konuştuklarını ve değerlendirmelerini aldıklarını, onların bakış açılarının bizimkinden farklı olduğunu ifade etti. Sadece bu davada değil, başka yargılama süreçlerinde de savunma hakkı ihlallerinin yaşandığını, bunun yargının genel problemi olduğunu söyledi. Hem müvekkillerimizin haklarını savunduk hem de tarihe not düştük.”
‘Tarihe not düştük’
Avukatlar düzenledikleri basın toplantısında “Derdimizi yargının en üst merciindeki insanlara aktarmış olduk. Gelecekte ‘bizim haberimiz yoktu’ diyemeyecekler. Hem müvekkillerimizin haklarını savunduk hem de tarihe not düştük” dediler.
‘Tahliye’ diyenlere tenzili rütbe’
Avukatlar hakimler hakkındaki benzer bir şikayeti de Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e hitaben yazılmış bir dilekçe ile Bakanlığa sundu. Her iki dilekçeye eklenen bir liste ile davada görev yapan hakim ve savcıların verdikleri kararlara göre nasıl tenzili rütbeye uğradıkları veya terfi ettirildikleri listelendi.
Bu listeye göre, sanıkların tahliyelerine karar veren, bu yönde muhalefet şerhi veren ya da tutuklama taleplerini reddeden hakimler ya emekli oldu, ya da tenzili rütbe ile başka görevlere atandı. Avukatların sunduğu listeye göre tutuklama ya da tutukluluğun devamı kararı veren hakimler ise hep terfi sayılabilecek görevlere getirildi. Avukatların iddiasına göre soruşturma savcıları da terfi ettirildi.