Erdoğan'dan flaş açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Bilimler Akademisi Ödül törenine katııldı.
İşte konuşmasından satır başları:
Türkiye Bilimler Akademisi tarafından verilen Akademi Ödüllerini vereceğimiz 3 bilim insanı ile GEBİB alanında 38 bilim insanını ve TECEB alanında ödül alacak 39 bilim insanını tebrik ediyorum. Eserleriyle ülkemize katkılar sağlayan hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Atalarımız "marifet iltifata tabidir" demiş. Bu ödüllerimizi bir iltifat olarak görüyor ve Cumhurbaşkanlığı olarak himaye ediyoruz. Bilim, teknoloji, araştırma, geliştirme çalışmalarını yakından takip ediyor, destekliyorum.
Savunma sanayi projelerinin hızlı, etkin bir şekilde hayata geçirilmesi içinb tüm çabayı gösterim. İlgili firmalar yüzümüzü kara çıkarmadı. Fen ve mühendislik, sağlık alanlarında yürütülen projelerde de destekçi, teşvikçi olduk.
Yine TÜBİTAK Ödülleri'nde de bir aradaydık. Mehmet Genç hocamızla, Kültür ve Sanat Ödülleri vesileyle bir aradaydık. Kendisini bir kez daha tebrik ediyorum. Niyazi Çiftçi Sarı hocamızı, Pakistanlı Zülfükar Ahmed Buddayı da kutluyorum. Desteğimizi artırarak devam ettireceğiz.
Öğretmen-öğrenci ilişkisi yüzeyselliğinden kurtulmak zorundayız. Talebe-muallim ilişkisini canlandırmalıyız. Yeni Türkiye'yi bilimin, ilmin, araştırmanın, geliştirmenin aydınlığında inşa edeceğiz. Kısa sürede önemli mesafe kat edeceğimizi düşünüyorum.
Bizim tarihimizde ve medeniyetimizde ilim ve ilim erbabının çok müstesna değeri vardır. Talebenin muallime yazdığı mektupları okuduğunuz zaman o ifadelerdeki edep, o ifadelerdeki kelimeler çok çok anlamlıdır. Dünyanın bilinen en eski üniversitesi bu topraklardadır. Mühendislik, sağlıkta temel referanslar olan isimler bizim medeniyetimizdendir.
"Yitik kaybedildiği yerde aranır" diye bir söz vardır. Biz bilimi bu coğrafyada kaybetmiştik, yine bu topraklarda canlandıracağız. Biz inanacağız, çok çalışacağız, çok gayret göstereceğiz ve başarı kendiliğinden gelecektir.
Nobel Ödülü'nü alan Prof. Aziz Sancar en önemli örnektir. Ben Savur'u gezmiş, görmüş bir cumhurbaşkanıyım. Şu haliyle gelişmiştir ama sayın hocamız okuduğu dönemde kim bilir ne haldeydi? Daha fazla söze gerek var mı? Türkiye'nin sorumluluğu kendisine, kendi vatandaşlarına karşı değildir. Bir yönüyle 300 milyonluk Türk coğrafyasına, bir yönüyle İslam alemine, bir yönüyle dünyaya karşıdır sorumluluğumuz. Bizim böyle bir görevimiz var.
Bu milletin yolunu gözleyen çok insan var. Arap, Kürt kardeşlerimizin feryatlarına şahit oluyoruz, bunlara sessiz kalabilir miyiz? Gidin Afganistan'a oradaki kardeşlerimizin hissiyatlarının değişmediğini görürsünüz. Bu bizim mazlum ve mağdurlara sahip çıkma sorumluluğunu yüklüyor.
Bu alanda ilim alanındaki çalışmalarında da gelişmeliyizGeldiğimiz yer önemli olabilir ama asla yeterli değil. 2023 hedefleri bizim için nihai hedef değil, sadece bir ara duraktır. Şimdiden 2023 sonrasını planlamaya başlamalıyız
İçerideki ve dışarıdaki kriz çığırtkanlarına inat istikrarlı bir şekilde büyüyoruz, büyümemizi sürdüreceğiz.