Erdoğan'dan CHP'ye tepki: DEM gibi bölücü partilerin elinde oyuncak oldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yalova Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu DEM gibi bölücü partilerin elinde oyuncak olmaktır. SİHA'lardan rahatsız olanlar bunlar, bölücü emellere set çeken sınır ötesi harekatlarımızdan rahatsız olanlar bunlar." ifadelerini kullandı. Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Akkuş'a da sert tepki gösteren Erdoğan, "Başörtülü bir yaşlı teyzeye saldırıyor ve boğazından adeta gırtlaklıyor. Utan. Hani kadına şiddet yoktu. Anan yaşındaki bir kadına bu şekilde saldırmanın izahı olmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
7 Ocak'ta 26 büyükşehir ve ilimizle birlikte Yalova Belediye Başkan adımızı açıklamıştık, dün de Ankara'da kalan Büyükşehir ve illerimiz adaylarını açıkladık. Böylece 81 ilimizdeki adaylarımızın tamamını belirlemiş olduk. Yalova Başkan adayımız Mustafa Tutuk'a başarılar diliyorum.
Yalova 1999 depreminde en çok yara alan şehirlerimizden biridir. Bu büyük yıkımın ardından Yalova küllerinden yeniden doğarak bir yenilenme yaşadı. İl olmasıyla birlikte yeniden toparlanan Yalova, ülkemizdeki en cazip illerden biri olmayı başardı. Amacımız hükümet ve belediye el ele vererek Yalova'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaktır. 31 Mart akşamı Türkiye Yüzyılı'na girişimizi Yalovalı kardeşlerimizle yaşayacağız.
YEREL SEÇİM MESAJI
Mahalli idareler seçimleri bizim için ayrı bir öneme sahiptir. Ülkemizin çehresini, modernleştirme, kalkınma istikametinde değiştirme hükümet ve belediyelerin birlikte çalışması çarpan etkisi yaratmaktadır.
Bunu diğerlerinin yapması mümkün değil. Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP’de bulunan illerimizde çok daha fazla oy oranıyla hizmetlerimizi sürdürmek istiyoruz.
"DEM GİBİ PARTİLERİN ELİNDE OYUNCAK OLDULAR"
Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu DEM gibi bölücü partilerin elinde oyuncak olmaktır. Bu zihniyet 18 yıl hapse mahkum olmuş bir siyasetçiyi TBMM'ye taşımak için cezaevlerindeki terör örgüt mensuplarını salmanın hesabını yapıyorlar. 3-5 oy fazla oy almak için hoyratça çiğnenmedik ilke bırakmadılar. Gazi Mustafa Kemal'in partisini götürdüler, bölücü örgütün partisi DEM'e verdiler. Bay Kemal'i yalnızlığa iterek başa Özel'i getirerek bölücü örgütün güdümündeki partiyi DEM'lemek oldu.
"SINIR ÖTESİ HAREKATLARDAN RAHATSIZLAR"
Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. CHP ve DEM birlikte hareket ediyor. Milletin lehine ne iş varsa CHP ve DEM birlikte iş koyuyor. SİHA'lardan rahatsız olanlar bunlar, bölücü emellere set çeken sınır ötesi harekatlarımızdan rahatsız olanlar bunlar. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşmasından rahatsız olanlar bunlar. İsrail-Filistin arasında ne yazık ki İsrail'in yanında yer alanlar bunlar. Hırsızlıkları, yolsuzlukları, Belediyelerde yolsuzlukları ortaya çıkınca gazetecilere saldıran kadınlarımıza küfür edenler yine bunlar. Siyasette seviyeyi daha ne kadar düşürebilirler dedikçe her gün yeni bir skandalla çukurlaşanlar yine bunlar.
Büyükçekmece'de başörtülü bir yaşlı teyzeye saldırıyor ve boğazından adeta gırtlaklıyor. Utan. Hani kadına şiddet yoktu. Anan yaşındaki bir kadına bu şekilde saldırmanın izahı olmaz. Ey CHP sizin gidecek yeriniz yok. Ve 31 Mart'ta son oyununuzu oynuyorsunuz. Onun için Yalova 31 Mart'a kadar durmadan usanmadan sandıkları patlatarak tüm beldeleriyle birlikte burada bir destan yazacak.
Bunlar parti içindeki kavgalardan fırsat buldukça millete karşı veriyorlar. Milleti kandıran piyasa Atatürk'çülerinin kirli yüzü bu iş birliğiyle inkar olmayacak bir şekilde ortaya çıkmıştır. Biz ülkemizi kalkındırmanın ve geliştirmenin peşindeyiz.
31 Mart'tan sonra da bu ittifakla Meclis'te ve belediyelerde ülkeye ve millete nice güzel hizmetler kazandırmaya devam edeceğiz.
"TÜRKİYE'Yİ KAZANIMLARINDAN UZAKLAŞTIRMAK İSTİYORLAR"
Hala attığımız her adımda gizli veya açık pek çok tezgahla karşılaşıyoruz. Ülkemizin ekonomik işleyişini, her alanda güvenliğini tehdit eden hiçbir gelişme tesadüf değildir. Hepsi aynı kötü niyetlerin yansımasıdır. Amaç Türkiye’yi kazanımlarından uzak tutmakdır.
Her seçim Türkiye’nin İstiklal ve İstikbal mücadelesinde yeni bir safhayı işaret ediyor. 31 Mart’taki sandık imtihanında da alnımızın akıyla çıkacağız. Böylece 2028’e kadar tüm vaktimizi ve enerjimizi Türkiye Vizyonumuzu hayata geçirmeye ayıracağız.