Erdoğan TÜMSİAD iftarında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜMSİAD tarafından düzenlenen iftar programı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da TÜMSİAD iftar programında konuştu. Anayasaya aykırı tek bir işleminin olmadığını vurgulayan Erdoğan "3. Havalimanı'nı yaptırmayacaklarmış, 3. Köprü'yü durduracaklarmış. Ne demek o? Büyük projeleri rafa kaldırmayı amaçlayan bir koalisyon görüşmesi yapmak isteyenler, karşılarında beni bulur." diye konuştu.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Seçim sonuçları her ne kadar tek parti iktidarını mümkün kılmamış olsa da, milletimizin Türkiye’nin son 12 yıldaki kazanımlarını koruma konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur. Ancak bölgemizde yaşanan hadiselerin seyri, ülkemizi hızlı karar alma ve bunları güçlü şekilde uygulama mecburiyetiyle karşı karşıya bırakıyor. Rutin dediğimiz, belirli bir şekilde kendi kendine yürüdüğü sistem, bugün karşı karşıya olduğumuz meselelerin çözümü için yeterli değildir. Türkiye, kendisiyle birlikte yakın çevresi ve tüm dünyayı derinden etkileyecek kararlar almak durumundadır. Bunun için de her şeyden önce millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, ortak değerler, ortak gelecek planları üzerinde ve mümkün olan en geniş mutakabatla tesis etmek gerekiyor."
"ENERJİ KAYBINA MİLLET RIZA GÖSTERMEZ"
"Biliyorsunuz, Türkiye yeni bir hükümet kurma sürecinde. Cumhurbaşkanı olarak Anayasada tarafıma verilen yetkilere uygun olarak, yine Anayasada verilen yöntem çerçevesinde bu süreci kolaylaştırmak için elimden geleni yapıyorum, yapacağım. En büyük partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini verdim. Yeni hükümetin bir an önce kurulmasını samimiyetle diliyor ve bekliyorum. Şayet bu üç günlük ilk tur görüşmelerden sonuç alınamazsa, Ramazan Bayramı’ndan sonra süreç devam edecektir. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin önemli kararlar alabilecek ve bunları güçlü şekilde uygulayabilecek bir hükümete ihtiyacı var. Koalisyon hükümetinin bu anlayışla oluşması gerekiyor. Birbiriyle ve diğer makamlarla didişme halindeki partilerin koalisyonu, Türkiye’ye fayda değil, zarar getirir. Böyle bir zaman ve enerji kaybına milletimiz rıza gösteremez. Koalisyon görüşmelerini daha başlamadan sulandırmaya, kendi sorumluluğunu bırakıp başka partilere akıl vermeye kimsenin hakkı yoktur. Hele hele Cumhurbaşkanlığı makamı ve külliyesi üzerinden bu meseleyi tartışmak, sorumluluktan kaçmanın en sakil şeklidir. Cumhurbaşkanı olarak şahsımın Anayasaya aykırı tek bir işlemi, tek bir eylemi yoktur. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesiyle birlikte, yine Anayasa sınırları içinde kalmak kaydıyla yeni bir dönemin başladığını hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Kampanyada da söylemiştim; alışıldık bir Cumhurbaşkanı olmayacağım. Anayasanın, yasaların verdiği yetkiyi de sonuna kadar kullanacağım demiştim. Yaptığım iş budur. Artık Cumhurbaşkanı, diğer görevlerinin yanı sıra millete karşı da doğrudan sorumludur. Bu gerçeği görmek, anlamak istemeyenler, en başta milletin iradesine karşı saygısızlık ettiklerini bilmelidirler. Cumhurbaşkanı’nın şahsını sevmek, sevmemek ayrıdır, onun devlet ve millet nezdindeki konumuna saygı göstermek ayrıdır. Bu ikisini birbirine karıştıranlar, kişisel husumetlerini ve siyasi çıkarlarını ülkenin ve milletin menfaatlerinin önüne koyanlar, er geç bunun hesabını halka vereceklerdir."
"KARŞILARINDA BENİ BULURLAR"
"Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa, milletin burada yer alacak partilerden, geriye doğru değil, ileriye doğru neler yapacaklarını duymak, bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer ille geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa, bu sürede eksik kalmış bulunan, daha iyisi ortaya konabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye’nin büyük projelerini rafa kaldırma tartışmalarıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi, karşısında herkesten önce beni bulur. Ne demek o ya? Ne demek o? Üçüncü havalimanını yaptırmayacaklarmış. Böyle bir mantık olabilir mi? Üçüncü köprüyü durduracaklarmış. Ne demek o? Değerli kardeşlerim, bunların zaten ömürlerinde dikili bir ağacı olmadı. H?l? aynı anlayışla, h?l? aynı yaklaşımla yola devam ediyorlar. Milletimizin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğümüze, tarihi ve kültürel yakınlığımız olan coğrafyalardaki kardeşlerimize tavır almaya yönelik her girişim karşısında beni bulur."
GÜNEYDOĞU’DAKİ SON OLAYLAR
"Bakınız, şurada son birkaç gün içinde Güneydoğu’da olanları görüyorsunuz. Barajlara saldırdılar. Laf, askeri amaçla yapılıyormuş. Yahu baraj ya sulama amaçlıdır, ya içme suyu, buna yöneliktir. Bütün bunlarla yapılan barajlara karşı bölücü terör örgütü buralara saldırılar düzenlemiştir. Şu anda uzantısı olan siyasi partinin buna yönelik "Ne yapıyorsunuz?" dediğini duydunuz mu? İşte geçenlerde 3 tane TIR’ı yaktılar. Dedikleri ne? ’Bizim aramızda doğrudan bir ilişki yok.’ Yani organik yokmuş, irorganik var. Yaptıkları iş bu. Buna karşı sessiz duruş. 6-7 Ekim’i unutmadık zaten. Bütün bunları görmezden gelmek, aslında bu ülkeye ve bu millete yanlışlık olur, ihanet olur. Cumhurbaşkanı sıfatıyla temsil ettiğim Türkiye’nin, hem de ömrünün 40 yılını hizmet mücadelesine adamış Tayyip Erdoğan olarak bu benim kişisel meselemdir ve böyle takip edeceğim."
"SÖZLERİM KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNİN ÖNÜNÜ TIKAMAK DEĞİL"
"Bu söylediklerim asla koalisyon görüşmelerinin önünü tıkama veya yönlendirme amaçlı değildir. Ben burada sadece milletimin hissiyatına tercüman oluyorum. Türkiye’nin en önemli meselesini, Meclis’teki sandalye dağılımının kendilerine sağladığı avantajı kaprise, hatta şantaja dönüştürerek çözümsüzlüğe sürükleyenleri sorumluluklarını hatırlamaya davet ediyorum."
"SİYASET ER MEYDANIDIR"
"Siyaset meydanı er meydanıdır. Millet siyasetçilerden, partilerden hizmet bekliyor. Peşrev faslı bırakılmalı, artık hizmet faslına geçilmelidir. Şayet buna imkan yoksa, ülkenin vakti israf edilmeyerek yeniden millete gidilmelidir. Eğer siyasetçi kendisi meseleyi çözemiyorsa, bu meseleyi çözecek olan milletin ta kendisidir. Asla milli iradeye gidiş, millli iradeye müracaat etmek bizim için hiçbir zaman israf değildir. Milletimizin sabrı ve tahammülü giderek azalıyor. Tüm siyasi partilerden yeni hükümetin kuruluşuna olumlu katkı vermeleri ile ilgili beklentimi bir kez daha tekrarlıyorum."
Erdoğan, dün akşam Huber Köşkü’nde verdiği iftara katılan sanatçı ve sporculara belli çevreler tarafından sosyal medyada saldırılar yöneltildiğini belirterek, bu durumu eleştirdi.