'Erdoğan stratejik hata yaptı'
American Enterprise Enstitüsü uzmanı Michael Rubin'den ilginç analiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Washington’a bir dizi farklı gündemle geldi. Ama Başkan Barack Obama’yla yaptığı görüşmelerin merkezinde Suriye vardı. Erdoğan, Amerika’dan daha aktif bir Suriye politikası izlemesini istedi. Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulması ve muhalefet üyelerine silah verilmesi gibi beklentiler de gündemdeydi. Bununla birlikte Erdoğan Washington’dan, Amerika’nın Rusya’yla birlikte anlaştığı Cenevre sürecinin devam ettirilmesi konusunda ikna olmuş bir şekilde ayrıldı. Sürecin amacı, Esat rejimi yetkilileriyle Suriye muhalefetini uluslararası bir konferansta aynı masaya oturtmak. Ancak Amerikan Enterprise Enstitüsü uzmanı Michael Rubin, Cenevre sürecinden umutlu değil. Rubin, Başbakan Erdoğan’ın ziyaretini Amerika’nın Sesi’nin Arapça yayın yapan kanalı Al Hurra televizyonuna değerlendirdi.
İki lider Beyaz Saray’da düzenledikleri ortak basın toplantısında Beşar Esat’sız bir Suriye konusunda görüş birliği içinde olduklarını dile getirse de, Obama çözüm sürecinde tercihini diplomasiden yana koydu. Obama, “Cenevre’de Ruslar’la diğer temsilcilerin katılacağı ve ciddi bir siyasi geçiş sürecinin tartışılacağı görüşmelerin sonuç verebileceğini düşünüyorum. Bu arada Suriye muhalefetine yardıma ve insani sorunlarla ilgilenmeye devam edeceğiz. Bunu, bu işe büyük yatırım yaptığımız ve kayda değer bir işbirliğine sahip olduğumuz Türkiye’yle yakın temas halinde yürüteceğiz” diye konuştu.
Washington’daki muhafazakar düşünce kuruluşlarından American Enterprise Enstitüsü uzmanı Michael Rubin, Beyaz Saray’ın dikkatini şu an itibarıyla Suriye’ye veremeyeceğini söylüyor:
“Basın toplantısında yapılan açıklamalar ve görünen dayanışmaya rağmen ben Amerika’nın tutumunda bir değişiklik görmüyorum. Başkan Obama ve Başbakan Erdoğan’ın Beşar Esat’ın gitmesi konusunda uzlaşması önemli görülebilir, ama ondan birkaç gün önce Dışişleri Bakanı John Kerry, bu sorunu diplomatik bir konferansla çözme konusunda Ruslarla anlaşma sağladı. Amerikalılarla temas kuran tüm taraflar, sadece duymak istediklerini işitiyor. Bu da Amerikan politikasının hala net olmadığını gösteriyor. Suriye hükümetiyle muhalefet güçleri arasında diplomatik konferans düzenleme fikri akıllıca, ama hem Washington’da, hem de bölgede, bu konferansın başarıya ulaşacağına inanan fazla yok. Aslında bu diplomatik konferans, Washington için sağlam bir karar almak yerine, somut adımları geciktirmekten başka bir şey değil. Ayrıca Washington son günlerde bir dizi iç politika skandalıyla sarsıldı. Başkan ve Kongre’nin dikkatleri Suriye’nin değil, bizim kendi sorunlarımızın üzerinde.”
Başbakan Erdoğan da Washington’dan, diplomatik sürecin devamından ikna olmuş bir şekilde ayrıldı. Ancak muhafazakar uzman Michael Rubin, Cenevre sürecinin de sonuç vereceği konusunda kuşkulu:
“Ben bu konferansın Suriye’de olayların akışını değiştirecek etki yapmasını beklemiyorum. Suriye’ye komşu ülkelerle birlikte çalışmak ayrı bir şey, bu ülkelerin destek verdiği unsurlar ayrı bir şey. Türkiye ne yazık ki Suriye muhalefeti içindeki radikal güçlere destek veriyor. Diplomatik görüşmelerin neyi çözeceği açık değil. Ama şunu akılda tutmak gerek. Başkan Obama ve Başbakan Erdoğan yakın ilişkiye sahip iki dost. Obama 2009’da göreve başladığında ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuştu. Türk ve Amerikalı liderler arasındaki zirvelerde verilen idealist söylem ve işbirliği vaatlerine rağmen sonuç değişmiyor. Sözlerin eyleme geçtiğini çok az görüyoruz ve bu durum Suriye için de değişmeyecek. Amerika Suriye’ye askeri müdahale konusunda isteksiz ve buna Suriye muhalefetine destek de dahil.”
Başbakan Erdoğan toplam altı saatlik görüşmenin sonunda Suriye konusunda Obama yönetiminden tam anlamıyla beklediğini bulamadı. Michael Rubin, Erdoğan’ın Obama karşısına birden fazla gündemle gelmesini hata olarak yorumluyor:
“Başbakan Erdoğan Başkan Obama’yla görüşmesinde büyük bir stratejik hata yaptı. Geçmişte Pentagon’da çalışırken yabancı heyetlere Amerika’yı ziyarete geldiklerinde onlara verdiğim tavsiye şuydu: ‘Eğer Savunma Bakanı’nın sizi gerçekten anlamasını istiyorsanız, yalnızca bir, en fazla iki gündemle gelin.’ Ama Başbakan Erdoğan’ı Başkan Obama’yla yaptığı basın toplantısında gördük ki, gündeminizde on tane madde varsa, her bir madde için yalnızca %10 emek harcarsınız. Sonuçta hiçbir şey elde edemezsiniz. Eğer Başkan’a Suriye’yle ilgili vermek istediğiniz mesaj çok önemliyse, başka hiçbir şeye odaklanmamalısınız. Tüm tartışmanın gündemi yalnızca Suriye olmalı. Afganistan değil, Filistin değil, Rusya değil, ticari işbirliği ya da diğer konular değil.”
American Enterprise Enstitüsü uzmanı Michael Rubin’e göre Washington’un Suriye’ye askeri müdahale anlamında atması olası en öncelikli adım, uçuşa yasak bölge kurulması değil. Uçuşa yasak bölgenin karada devam eden savaşı durduracağına inanmadığını söyleyen Rubin’e göre, Obama yönetiminin atacağı öncelikli adım, ancak Suriye’nin kimyasal silahlarını etkisiz hale getirmeye çalışmak olacak.