Erdoğan resti çekti: ‘Bu ajanlar nasıl sızdı?’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan vize krizine ilişkin olarak "Biz sorun başlatmadık, sorunun faili ABD'nin ta kendisidir" dedi. Erdoğan, ABD Büyükelçisi John Bass'i de ABD'nin bir temsilcisi olarak görmediğini söylerken "Bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğuna nasıl sızdı?" diye sordu.
Resmi temaslar için Ukrayna'nın ardından Sırbistan'a geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile bir araya geldi.
İki lider görüşme sonrası basın toplantısı düzenliyor. Erdoğan'a toplantıda ABD ile vize krizi soruldu. Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
"Öncelikşe şunu söyleyeyim bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili ABD'nin ta kendisidir. Üst düzey yöneticilerin özellikle Dışişleri Bakanımızla bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara'daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması ve devletim adına aldım gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür. Durum böyleyse ABD'li üst düzey yöneticilerle bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Büyükelçi kendi kafasına göre bu kararı aldıysa bir dakika orada tutulmamalı. Bu yetkiyi sana kim verdi denilmeli. Bizim büyükelçimiz böyle bir şey yapsa bir dakika tutmayız.
FETÖ ile ilgili diplomatik yetkisi olmayan ABD konsolosluğundaki bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ilişkilerinin tespit edilmesi ve yargı ile paylaşılması bunun neticesinde bu kişinin önce gözaltına alınıp tutuklanması ve ardından ikinci bir kişinin daha bu noktada olduğunun bildirilmesi İstanbul Başkonsolosluğu'nda bir şeylerin döndüğünü gösteriyor. Bu ajanlar ABD Başkonsolosluğu'na nasıl sızdı. Sızmadıysa kim soktu? Bunların üzerinde durulmalı. Hiçbir devlet bu tür ajanlara müsaade etmez. Türkiye bir kabile devleti değildir. Böyle bir şeye müsaade etmemiz mümkün değli. Bu büyükelçi veda ziyaretinde bulunuyor. Şu anda bu büyükelçinin veda ziyaretini kabul etmiyoruz. Onu ABD'nin Türkiye'deki temsilcisi olarak görmüyoruz.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Aramızdaki ticaret hacmi istediğimiz noktada değil. 870 milyon dolarlık bir ticaret hacmine sahibiz, yıl sonuna kadar 1 milyar doları aşacak ama bu da yeterli değil. Bunu en kısa zamanda 3-5 milyar dolara çıkarma şansımız var.
Biz havayolunu halkın yolu haline getirdik. Otobüslerle uçakların taşıma fiyatı hemen hemen aynı noktaya geldik. THY şu anda dünyada en çok destinasyona uçan havayolu olmuştur. Geldiğimizde sadece devletin THY'si vardı. Şimdi özel havayolları da olmasına rağmen bunu yakaladı.
Bizim 4 hedefimiz var; eğitim sağlık, adalet, eminyet. Bunların üzerine Türkiye'yi inşa ettik. Türkiye-Sırbistan yakınlaşmasını iyi görmeyenler olacaktır. Bizim onların inadına dayanışmamızı artırmamız lazım. Onlara kalsa aç kalsan niye aç kaldın demezler. Destek verelim demezler. Biz o günlerden bugünlere geldik. O günleri yaşamış biri olarak Balkanlar'da olumsuz gelişmeleri çözmek için adımları açacağız.
Yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolu olmayan bir ülke ben medeniyim diyemez. Suyu olmayan da ben medeniyim diyemez. Biz susuzluk içinde yüzüyorduk.
Eğitimde, kültürde işbirliğimizi yapacağız. 12 anlaşma ile birlikte serbest ticaret anlaşmasının revize edilmesini önemsiyoruz.
FETÖ ile mücadelede değerli dostumun ilk andan itibaren açıkladığı destek girişimini unutmayacağım. Kendisine teşekkür ediyorum. Terör örgütlerine karşı uluslararası işbirliği önem arzediyor."