Erdoğan: Kusura bakmasın sahtekardır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize Ticaret Odası'nın ödül töreninde konuştu. Erdoğan konuşmasından "şehitlerimizin hesabının sorulması önemli" dedi. Ayrıca dokunulmazlık oylaması ile ilgili olarak da HDP'yi eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını kıldığı Sahil Cami önünde kalabalığa seslenmesinin ardından Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği ’Ekonomiye Değer Katan Rize’nin Yıldızları’ Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni’ne katıldı. Rize Kültür Park’ta düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Rize Valisi Ersin Yazıcı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Rize Ticaret Odası Başkanı Şaban Karamehmetoğlu ile çok sayıda iş adamı da hazır bulundu.
"BU MİLLET SANA YÜRÜ DEMEZ. ÇÜNKÜ AHLAKEN SIKINTILISIN"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında ödül alan iş adamlarını katkılarından ötürü tebrik etti. Diktatörün olduğu bir ülkede diktatör eleştirisinin yapılmasına izin verilmeyeceğini ifade eden ve muhalefete eleştiriler yönelten Erdoğan, "Biz Kürtlerin temsilciyiz diyorsun. O zaman sen niye kalkıp o yolları yapanlara, o havalimanlarını yapanlara engel oluyorsun, öğretmenleri neden kaçırıyorsunuz? Camileri ve okulları yakanlar, yıkanlar bunlar değil mi? O okullarda ve camilerdekiler, benim Kürt kardeşlerim evlatları değil mi? Ana muhalefet partisinin başındaki kişi şahsımla alakalı diktatör, diktatör bozuntusu gibi çok çirkin ifadeler kullanıyor. Önce sen aynaya bak. Eğer diktatörün olduğu bir ülke ise Türkiye sana bunu söyletmezler, sana bunu konuşturtmazlar. Adeta, af edersiniz ağızlarından salyalar akıyor. Kendilerinin de yanında olanlarının da. Bu millet yeg?ne karar vericidir demokraside. Bir taraftan Atatürkçüyüm diyeceksin, öbür taraftan da seçim sandıklarından bir gireceksin çıkamayacaksın. Bir, iki, üç, dört, seçimden çıkamayacaksın. Sadece hakaretle istediğini almaya çalışacaksın. Yahu alamazsın. Bu millet sana yürü demez. Çünkü ahlaken sıkıntılısın. Benim milletin kimin ne yaptığını biliyor" dedi.
DOKUNULMAZLIK OYLAMASINI DEĞERLENDİRDİ
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin teklifin kabul edildiğini ve referanduma gerek kalmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dokunulmazlıklarla ilgili ana muhalefet ’destekliyoruz’ demişti. İktidar partisiyle MHP beraberce yüklendiler ve 354’ü, 355’i yakaladılar. Bugün nasıl olduysa geri döndüler. Bunda bir hikmet var. Bugün de hamdolsun 376’ya kadar çıkıldı ve referanduma gitmeye gerek kalmadı. Referanduma gidilseydi ne olacaktı biliyor musunuz? Millet en az yüzde 70, yüzde 80’le destek verecekti. Bölücü terör örgütünün desteklediği kişiler de devam eden operasyonlarda kendilerine yeni bir gelecek hazırlamanın gayretindeler. Bu operasyonlar Kürt kardeşlerim, ülkenin neresinde olursa olsun nihai neticeyi alana kadar devam edecek. Biz tüm o bölgelerde inşallah kentsel dönüşümle, kimim kime dost olduğunu, kimin kimin temsilcisi olduğunu göstereceğiz. Tüm alt ve üst yapısıyla bölge yeniden inşa edilecek ve oralardaki mücadelemizi inşallah önümüzdeki süreçte de devam ettireceğiz."
"BIRAKMA DEĞİL BETONA GÖMECEK"
Terörle mücadelenin süreceğini vurgulayan ve silahların betona gömülmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşim parlamentoda 80 milletvekilin var. 80 temsilciyle parlamentoda bulunuyorsun, bu sürecin içerisinde benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküyorsun. Bu arada 53 insanımızın ölümüne neden oluyorsun. Ortalığı karıştırıyorsun. Gelinen noktada buna müsaade edilmez. Elimizde tek bir şey kalmıştır. O da terör örgütü silahlarını tümüyle, bazıları bırakma falan diyor, bırakma değil betona gömecek. Bu noktada bir takım ellerin, bir takım güçlerin devreye girdiğini görüyoruz. Bunun için gazeteci arkadaşlara, ‘Bir üst akıl bunları yönetiyor’ dedim. Bölge ve bölge insanına en küçük bir faydası olmayacağı açık olan, tam tersine kazanımları da tersine tehlikeye atacak bir süreç adeta zorla başladı, başlatıldı. Dışarıdan gelenler ellerinde fotoğraf makineleriyle adeta keşif yapıyorlar. Ya sizin burada ne işiniz var? Burada ne yapıyorsunuz? Ondan sonra da yalan yanlış haberler yapılıyor. Senaryo hazır. Sanki burada bir savaş varmış gibi tanıtmaya çalışıyorlar. Bu işi Allah’ın izniyle bitireceğiz" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU’NA AĞIR GÖNDERME: DAHA DA BETER OLACAKLAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun laiklik tartışmasına ilişkin, ‘Kan dökülür’ söylemine eleştiriler yönelten Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor? Kan bizimle başlamış. Bir başka konu oluyor, ‘kan dökülür kan’ diyor. Sen kimsin ya? Önce haddini bil. Bu ülkede demokrasinin yolu sandıktan geçer. Eğer kan akmış olacaksa dirsek teması içinde olduğun kişiler bu işi yapıyor, onlar iktidar olurdu. Geldiği yer 80’di, şimdi de neredeyse yarı yarıya inme durumuna geldi. Daha da beter olacaklar. Bu ülke demokrasiyi kurullarını oturtmuştur. Artık bizim ülkemizde demokrasi en ideal çıkış yolu olarak kabul edilmiştir. Bundan sonraki süreçte de, sağlam irademiz belirleyici olacaktır ve karar vererek ülkemizin idaresini ve geleceğini belirleyecektir" dedi.
"BİZDE İÇ SAVAŞ YOK"
Bölgeye ve insanına faydası olmayacak ve kazanımların hepsini tehlikeye atacak yeni bir terör sürecinin zorla başlatıldığını kaydeden Erdoğan, "Dünyanın değişik yerlerinden sırtına fotoğraf makinesi alan, İngiltere, Fransa ve Avrupa’nın değişik yerleri ile ABD’den gelip Diyarbakır’ı gezip dolaşıyor. Sizin burada ne işiniz var?. Ne yapıyorsunuz siz burada. Ondan sonra yalan yanlış haberler. Senaryo hazır. O senaryo gereği orada bazılarını konuşturuyorlar. Bütün uluslararası medyada da güçleri var ya onunla da sanki Türkiye’de bir iç savaş varmış havası ile dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. Bizde iç savaş yok. Bu ülkeyi iç savaşa götüremeyecekler ve biz bu işi bitireceğiz" dedi.
"BUNUN BEDELİNİ DAHA AĞIR ÖDEYECEKLER"
Bu süreçteki iyi niyetlerinin bir takım ilçe ve mahallelerde istismar edildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kazılan çukurlarla, döşenen patlayıcılarla, canlı bomba saldırı ile güvenlik güçlerimize yönelik kalleşçe eylemlerle istismar edildi, boşa çıkarıldı. Biz artık kan akmasın, yürekler yaralanmasın, gözyaşları dinsin derken gerçekten çok samimiydik. Ülkemizin geleceği için, milletimizin birliği ve beraberliği için, bölgede 35 yıldır süren geriye doğru gidildiğinde 150 yıllık geçmişi olan silahların konuştuğu dönemi bitirip kardeşliğin dilini hakim kılmak istiyorduk. Günlerdir Dürümlü’de olan olayı görüyorsunuz. Devasa bir kamyonla gidip orada nasıl patlattılar ve orada nasıl 20’ye yakın kardeşimizi şehit ettiler. Bunlar Kürt değil miydi? Kürt’tü. Nasıl oldu da o Kürt kardeşlerimizi orada şehit ettiniz. Hepsinden çıkan DNA testindeki tablo çok ilginçti. İşte hesap burada. Bunun bedelini daha ağır ödeyecekler."
"DÜRÜMLÜ KATLİAMI İLE TERÖR ÖRGÜTÜ NEFRET DALGASI OLUŞTURDU"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın, adaylığının açıklanmasından sonra bölgeye gittiğin hatırlatan Erdoğan, "Orada taziye evini ziyaret etmek suretiyle tüm aile yakınları ile görüştüler, kabir ziyaretini yaptılar. İnşallah bizler de 28 Mayıs tarihinde Diyarbakır Havalimanı’nın terminal binasını açmaya gideceğiz. Bizler de orada bir program gerçekleştireceğiz. Dürümlü Mezrası katliamının Ankara, İstanbul, Bursa, Diyarbakır, Suruç ve Gaziantep’te yaşanan katliamlardan bir farkı yoktur. Terör örgütü Dürümlü’de sadece 16 vatandaşımızı paramparça ederken, 79 milyon vatandaşımızın tamamının kalbinde kendisine karşı büyük bir öfke ve nefret dalgası oluşturdu. Bu hadise terör örgütünün gerçek yüzünün gerçek niyetini bölge halkına hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde göstermesi bakımından önemlidir" dedi.
"İKİ YÜZLÜDÜRLER, RİYAKARDIRLAR, SAHTEKARDIRLAR"
TBMM’deki anayasa değişikliklerine ilişkin konuşan Erdoğan şunları söyledi:
"Lafta değil gerçekte kimin nerede ve kimin yanında durduğunu göstermesi bakımından tam bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür. Milletin karşısına çıkıp ‘evet’ oyu vereceğiz diyen, kendisine itiraz edenleri ’yeni bir taktiğimiz var’ diyerek susturan zatın aslında tüm amacının bölücü örgütün destekçisi milletvekillerini kurtarmak olduğunu hep birlikte gördük. Ama tutmadı. Kamuoyuna dönüp, ‘evet’ oyu vereceğiz dediği halde oy kabininde ilk tur oylamalarda tamamen, ikinci tur oylamada ise kısmen hayır oyu kullananlar iki yüzlüdür, riyakardır. Kusura bakmasınlar, sahtekardırlar. Bu şekilde kendileri dışındaki herkesi güya, affedersiniz aptal yerine koymaya kalkanlara bu millet hak ettiği cevabı verecektir. Terör örgütü, bu ülkeye ve millete baş kaldırmak için sokaklara açtığı çukurlara kendisi gömüldü mü? Gömüldü. Millete, ‘evet’ gösterip mecliste ‘hayır’ oyu vererek dokunulmazlıkları siyasi çukurlara gömmek isteyenlerin de, kendileri de açık söylüyorum sandığa gömülür, gömülecektir. Biz her zaman ve her durumda olduğu gibi bu konuda milletimizin takdirine, irfanına, idrakine güveniyoruz. Oradan çıkacak iradeye teslim olacağımızı peşinen beyan ediyoruz."
Erdoğan, konuşmasının adrından vergi rekortmeni işadamlarına plaketlerini verdi.